İslam’ın en müstesna sembolü ‘ezan’ın dünü ve bugünü
"Yeter söz milletin" sloganıyla 1950 yılında iktidara gelen Adnan Menderes, CHP'nin tek parti vesayet yönetimine son verdiğinde, millete verdiği söze binaen ilk önce Türkçe ezanı aslına çevirme konusuna el attı. Bunu yaparsa başına sıkıntılı işler geleceği yönünde uyarılar da almıştı. Nitekim onun idam edilme gerekçelerinden biri de "İktidara geldikten 14 gün sonra Türkçe ezanı aslına çevirme sinyali vermesi" olmuştu. Ancak Menderes uyarılara kulak asmayıp ezanı aslına çevirdi. Ülke yeniden doğmuş gibi canlandı, insanlar coştu. Ne var ki millet ile vesayetin öncelikleri ters işliyordu. Uyarıldığı gibi 27 Mayıs 1960 darbesinin önemli gerekçelerinden biri Menderes'in ezanın aslına çevirmesi olmuştu. Ama Menderes'i devirseler de ezanı tekrar değiştiremediler. Ancak kalplerindeki bu sevdayı da hiç söndürmediler. Her fırsatta ezanın tekrar değiştirilmesini dile getirdiler.
Toplam 38 / 6. Foto
Peygamberimizin emriyle Hz. Bilal tarafından ilk olarak okunduğu günden beri ezan, güneşin üzerine doğduğu her bir mekânda, Uzakdoğu'dan başlayıp Batı'nın en uç noktasına varıncaya kadar müminlerin sadâlarıyla göklere yükselmektedir. Mana ve muhtevası bakımından ezan hem namaz hem de İslâm için bir çağrıdır; fetih ve zaferlerin vazgeçilmez bir unsurudur. Nitekim Mekke'nin fethinden beri ele geçirilen her beldede yapılan ilk uygulamalardan biri, fetih müjdesini her tarafa duyurmak üzere yüksek bir yerde ezan okumak olmuştur. Baki'nin meşhur Kanunî Sultan Süleyman Mersiyesi'ndeki, "Aldın hezâr bütgedeyi mescid eyledin / Nâkūs yerlerinde okuttun ezanları" beyti bu uygulamanın divan şiirine aksetmiş bir ifadesidir.