Yakın tarihimizin utanç yılları: İstiklal Mahkemeleri
Meselenin "memleket" olduğu bir dönemdi 1920 yılı. Yurdun dört bir yanından Ankara'ya gelen vekiller, hiçbir kişisel çıkar gözetmedi; amaç, halk iradesini hâkim kılmaktı ve başarı muhakkaktı. Yıllarca işgallere karşı savaşmış bir milleti, son sığınak olan bu memleketi elde tutabilmek için 23 Nisan 1920'de, ağır şartlar altında büyük bir amaç etrafında toplandı ilk meclis.
Çok büyük sorumluluklar altında bir araya gelen meclisin en büyük dertlerinden biri, asker kaçaklarıydı. Bir asır boyunca aralıksız süren savaş Anadolu'yu bıktırmış; köyler erkeksiz, çocuklar babasız kalmıştı. Millet, bu nedenle yeni bir savaşa daha sıcak bakmıyordu. Memlekette, İstanbul-Ankara ikilemi hâlen devam ediyordu.
Bütün bu nedenlerle yeni meclisin ilk işi Hıyanet-i Vataniyye (Vatana İhanet) Kanunu çıkarmak oldu. Bu kanun, meclis açıldıktan sadece 6 gün sonra, yani 29 Nisan 1920 günü yasalaştı. Mustafa Kemal, başkomutanlık rütbesine getirildi.
Toplam 15 / 1. Foto
Resmi tarih ve popüler kültür İstiklal Mahkemeleriyle pek ilgilenmedi, hatta yıllar boyu adını anmaktan bile kaçındı. İstiklal Mahkemeleri'nin nasıl kurulduğu, kimleri darağacına nasıl gönderdiği bugüne dek çok az kaleme alındı. "Asker kaçaklarını yakalayıp sorgulama" amacıyla kurulan bu mahkemeler zamanla amacından saptı; hükümetle ters düşen, bunu dile getiren veya bu doğrultuda iftiraya uğrayan kim varsa, hepsi bu mahkemelerde yargılandı. Onların içinde kurtuluş mücadelesinin büyük komutanı Kazım Karabekir Paşa da vardı, "şapka takmadığı" gerekçesiyle idam edilen İskilipli Atıf Hoca da... İstiklal Mahkemeleri, 92 yıl önce bugün kapatıldı.