Cemil Meriç’i okuma kılavuzu: Nereden başlamalı ve nasıl okumalı?
Çevirileri de unutulmamalı
Naci Bostancı: Cemil Meriç’i okumaya jurnallerinden başlamak iyi bir fikir olabilir. Böylelikle kimi okuduğumuza ilişkin bir kanaatimiz olur. Ancak bir yazarın hayat macerası şaşırtıcı safahatlarla doludur, işi anlamak olanların hep belli bir yerde durup aynı sözleri söylemesini bekleyemezsiniz. O yüzden diğer eserlerine geçerken jurnallerde kalmamak, yolculuğa Meriç’le devam etmek gerekir. Bir Dünyanın Eşiğinde, sonraki yolculukların önemli bir durağı. Saint-Simon, İlk Sosyolog, İlk Sosyalist de öyle. Peşinden Mağaradakiler, Umrandan Uygarlığa, Bir Facianın Hikayesi ve Kırk Ambar gelebilir. Işık Doğudan Gelir, Kültürden İrfan’a ile yola devam edilebilir. Çevirilerini de unutmamak gerekir. Çünkü onların yazarları başkalarıysa da dil kesinlikle Meriç’e aittir. Meriç’in dil konusunda ne kadar hassas olduğunu okurları bilirler, bu hassasiyet kamus namustur, sözüyle taçlanır.
Toplam 6 / 3. Foto
O kendini “Yazar ve hocayım. Başlıca işim düşünmek ve düşündüklerimi cemiyete sunmaktır.” diye tanımlayan, hayatını Türk irfanına adamış münzevi bir fikir işçisidir. Ömrünün hiçbir döneminde sağda olmamıştır, solda da… Cemil Meriç’in yeri hep kütüphanelerdir. Yalnızdır, kitapların dünyasına sığınmış, ‘fildişi kulesi’nde yaşamıştır. “İnsanlar kötüydü kitaplara sığındım… Kitap bir limandı benim için. Kitaplarda yaşadım. Ve kitaplardaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim” Eserlerinde kullandığı üslup ve şiirli dil okuyanları büyülemiş, sarsmıştır.