Çaykovski'nin nazarından İstanbul anıları
ÇAYKOVSKİ’NİN YOLUNU AÇAN MÜZİSYEN
1865'te St. Petersburg Konservatuarı'ndaki eğitimini ikincilik ödülü ile tamamladı. 1866'nın başlarında Anton Rubinstein'ın önerisi ile Moskova Konservatuarı'nda hocalığa başladı. Besteci Moskova'ya taşınınca konservatuarın müdürü de olan Nikolay Rubinstein ile yaşamaya başladı.
Nikolay Rubinstein, Moskova'nın müzik çevresinde son derece etkili ve tanınmış biriydi, dolayısıyla besteciye mesleki açıdan birçok avantaj sağladı. Rubinstein, Çaykovski'nin eserlerini (ilk eserleri dâhil) şefliğini kendi yaptığı Rus Müzik Cemiyeti'nin konserlerinde seslendirdi.
"Tarifsiz bir melankoliyi sürekli içimde taşıyorum. Öyle bir duygu ki, kelimelerle açıklanamaz. Korkuyla karışık, ne olduğunu ancak şeytan bilebilir."
Bu dönemde birçok çalışması psikolojisinde ve sinir sisteminde bazı düzensizliklere aynı zamanda uyku bozukluğuna yol açtı ve bu durum yaşamı boyu devam etti. Bu sıralarda ilk büyük eserlerini yazmaya başlamıştı.
Toplam 18 / 6. Foto
Klasik müziğin büyük bestecilerinden Çaykovski'nin yolu, hayatının bir döneminde Osmanlı topraklarına düşmüştü… Turne için bir yolculuğa çıkan Çaykovski, Osmanlı'nın üç güzide şehrine uğramış; bu serüvenini, anılarında ve yazdığı mektuplarda kaleme almıştı. Bundan 125 yıl önce bugün hayata veda eden Çaykovski, ayak bastığı Osmanlı toprakları için "Nedense bütün bunlar bana Şark'ın masallarını hatırlatıyor" demişti.