Kızıldeniz’de bir Türk adası: Sevâkin
Ortaçağ İslam coğrafyacıları bu kadim adada cinlerin yaşadığını zikrederler. Halk arasında Sevâkin cinleriyle alakalı pek çok efsane anlatılır. Hatta isminin bile Arapça "sevâhu cin" (cinler inşa etti) veya "seb'a cin" (yedi cin) ibarelerinden Sevâkin'e dönüştüğü ifade edilir bu efsanelerde. Hz. Süleyman döneminde cinlerin buraya hapsedilmesinden dolayı adanın isminin Arapça "sicn" (hapishane) kelimesinden geldiği de söylenir. Ama doğru ve daha bilimsel olanı Sevâkin kelimesinin Arapçada çarşı manasına gelen "sûk"tan türemiş olması veya bir yerde ikamet eden manasına gelen "sâkin" kelimesinin çoğulu olması. Bu iki kelimenin de yerleşim ve ticaretle alakalı olması, adanın çok eski dönemlerden beri meskûn bir mahal olduğunun işareti olmalı.
Toplam 8 / 2. Foto
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Sudan ziyareti ile yeniden gündeme geldi Sevâkin adası. İslam’ın ilk döneminde Sevâkin’e yerleşen Müslümanlar, bölge halkı ile evlenerek zaman içinde adada mukim kabilelerin Müslüman olmasını sağladılar. Ancak adanın tamamıyla Müslümanlaşması ise, Osmanlılardan evvel Ortadoğu’nun en büyük devleti olan Türk Memlûkler eliyle oldu. Dolayısıyla Sevâkin’deki Türk hâkimiyetini Osmanlılarla değil, 1264 yılından itibaren Memlûklerle başlatmak gerekiyor.