Karabekir Paşa Tanıklığında: “Laiklik Lozan’da dayatıldı”
"Gazi'ye şu cevabı verdim: “Nereden, ne maksatla geldiği bilinmeyen ve kendi millî kudretimizle işlenmeyen fikirler, millî bünyemizi sarsar. Tanzimat'ın da bu suretle kurbanı olmadık mı? Bizi kuvvetle çözemeyenler yaldızlı formüllerle cevherimizi eritebilirler. Savaşla kazandığımızı barıştaki yanlış ve vakitsiz adımlarımızla, daha doğrusu Avrupalılara aldanmakla elimizden kaçırdığımızı onlar pek iyi bilirler. Bunun için bilim ve uzmanlığa saygı göstermek ve bilgili ve karakterli adamlarımızla işlenmemiş fikirleri program diye kabul etmemek, yeniden aldanmamak için tutulacak biricik yoldur.
Kendi millî kurumlarımızda işlenmemiş veya kontrol edilmemiş bayağı fikirlerin uygulanması diğer bir bakımdan da tehlikelidir. Emirle yaptırılacak, yani şiddet uygulanacak demektir. Bu tarz, belki itaat edilmesini sağlar, fakat sevgiyi asla! Bu hususta kendi tecrübelerimize dayanarak da diyebilirim ki, itaat görünüştedir ve geçicidir."
Mustafa Kemal Paşa buna karşılık, “Dinî ve ahlakî inkılap yapmadan önce hiçbir şey yapmak doğru değildir. Bunu da ancak bu ilkeyi kabul edebilecek genç unsurlarla yapabilirim" düşüncesindeydi.
Tartışmamız giderek hararetleniyordu ki, ağırlığımı koymak ve bu gidişi durdurmak için şöyle bir çıkış yaptım: “Dinsiz ve ahlaksız bir millete bu dünyada hayat hakkı olmadığını tarih gösteriyor. Paşam, bu yeni inanç bizi Bolşevikliğe götürür. Hatırlarsanız, İngilizler de Mütareke'nin ilk zamanlarında bizi Bolşevikliğe teşvik ediyorlardı. Demek bizi başka yoldan yine aynı noktaya sürüklemek istiyorlar!"
Bu uyarıdan sonra sözlerime şöyle devam ettim: “Bunun anlamı açıktır: Türkiye'yi Ruslarla paylaşmak. Bu hususta Erzurum'da da aynı fikri açıklamış olduğumu ve daha önce de Amasya kararınıza engel olduğumu hatırlarsınız."
Gazi beni sükûnetle dinledi. Tartışmayı uzatmadı. Anladım ki, yeni bir çevre onu yeni bir havaya çekmek istiyor. Fakat daha kesin kararını vermiş değil.
Toplam 8 / 3. Foto
Kâzım Karabekir’in kendi ağzından Millî Mücadeleyi nasıl başlattığını, Tek Adam yönetiminin milletin özgürlüğünü nasıl boğduğunu, Lozan’ın kimler tarafından dayatıldığını ve gizlenen gerçeklerin tamamını Mustafa Armağan Derin Tarih okurları için kaleme aldı.