Nobel Edebiyat Ödülü alan kaleci
Futbola, "Dünyaya bir daha gelseydim ve bir tercih şansım olsaydı, yazarlık ve futbolculuk arasından ikincisini seçerdim." diyecek kadar aşıktı. Pazar akşamlarını, kendi deyimiyle insanın ve tiyatronun bir araya geldiği stadyumlara ayırırdı. Yirminci yüzyılın ilk futbolsever entelektüeli olması ve bunu gizlemeden, denkleri gibi burnu büyüklük yapmadan açıkça bildirmesi hayranlıkla karşılanıyordu.
Toplam 11 / 7. Foto
"Ahlak ve insanın yükümlülükleri hakkında güvenebileceğim ne biliyorsam onu futbola borçluyum. Nihayetinde topun asla beklenen yere gitmediğini öğrendim. Özellikle, söylendiği gibi gerçek olmayan insanların yaşadığı büyük şehirlerde bunun bana çok yardımı dokundu." Bu sözler 1957 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan Albert Camus tarafından söylendi. Kaleci olarak oynadığı takımıyla iki şampiyonluk gördü, tüberküloz sebebiyle çok sevdiği futbolu bırakmak zorunda kaldı. Mürekkebiyle ödül alan 'Yabancı', meğer yeşil sahaların da başarılı bir kalecisiymiş.