Kırk yıllık hatrın asırlar aşan öyküsü: Türk kahvesi
Fernand Braudel, kahvenin Osmanlı'da ilk defa 1511 tarihinde kullanılmaya başlandığını iddia eder. Peçevî İbrahim Efendi ise, kahvenin İstanbul'a ilk defa 1555 yılında girdiğini ve bu tarihten önce Rumeli'de kahve ve kahvehanenin bilinmediğini yazar.
Peçevî'nin ve Gelibolulu Ali Mustafa Efendi'nin eserinde geçtiği şekliyle; Halepli Hakem (Hekim) adında biri ile Şamlı Şems adında bir zarif İstanbul'a gelerek, Tahtakale'de büyük bir dükkân kiralayıp kahve satmaya ve kahvehane işletmeye başlamıştır.
Miladî 1551 yılına tarihlenen bir başka metinde ise "Kahve-hâne mahall-i eğlence, Sene 959" ibaresinin yer aldığı görülür.
Toplam 13 / 3. Foto
Türkiye'de hiç yetişmeyen bir ürün olduğu halde pişirilme yöntemiyle dünyaca ünlü bir lezzet olan Türk kahvesi, kültürümüzün zengin bir birikimi olarak hayatımızda önemli bir yer tutuyor. Çekirdeklerine "siyah inci" denilen ve "bir fincanının kırk yıl hatra" sahip olduğu Türk kahvesi, geçmişte kırk farklı demleme yöntemiyle ikram ediliyordu. Bugünün Dünya Kahve Günü olması vesilesiyle, Osmanlı'nın Arap Yarımadasından Avrupa'ya aktardığı "kahve kültürü"nün geçmişini sizler için derledik.