Elinin hamuruna daktilonun mürekkebi karışmış ilk kadın gazeteciler
Bu dönemde kadınların hürriyetleri için mücadele veren Nezihe Muhiddin ise savcı ve ceza hâkimi bir babanın kızıdır. Türk kadınının aktif olarak her alanda görünür olmasını arzulayan ve bunun sadece edebi alanda değil her alanda mücadelesini veren Nezihe Muhiddin, geleneksel anlayışa zaman zaman ters düşen görüşler ileri sürer ve geleneği yargılayıcı ifadeler kullanmaktan çekinmeyerek kadınların sadece kamusal alanda değil siyasal alanda da varlıklarını göstermeleri gerektiğine inanır. 1923'te onun başkanlığında Kadınlar Fırkası kurulur. Süs dergisinde partinin kuruluş gerekçesi, hükümete verilen beyannamede özetle şöyle açıklanmıştır: "Kadın ülkenin her yerinde yaşanan siyasi, sosyal ve ekonomik sorunların içinde olmasına ve bu sorunlardan etkilenmesine karşın, bu alanlarda gözle görülür biçimde çalışamamaktadır. Amaç yer yer ortaya çıkan kadın varlığını ve kişiliğinin kitlevi bir şekle dönüştürülmesidir. Bu anlamda bu fırka, kadınların sadece basın hayatında değil aynı zamanda siyasal alanlarda da etkin bir biçimde görünmelerini arzulamaktadır."
Toplam 14 / 13. Foto
Günümüzde bile 'kadın' hassas bir konudur. Evlerin inci tanesi kadınlar zamanımız modern anlayışından çok daha evvel, Osmanlı döneminde, gündemde yerini almıştı. İlk defa Osmanlı kültür tarihi içinde, kadının toplumsal yaşamdaki yeri sorgulanmış, geleneksel düzenden miras kalan erkek otoritesinden kadının kurtarılması gündeme gelmiş ve kadınlara yeni bir kimlik kazandırma arzusu sistematik bir şekilde yürütülmeye çalışılmıştı. Bu anlamda kadın yazarların, kadın hakları noktasındaki yapılanmaları ve kadın dergilerinin bu oluşuma katkıları elbette yadsınamazdı.