Elinin hamuruna daktilonun mürekkebi karışmış ilk kadın gazeteciler
Bir dönem Hanımlara Mahsus Gazete'de başyazarlık yapan Makbule Leman Hanım, yazılarında evlilik ve kadınların eğitimi, çocuk bakımı, annelik, gibi konular üzerinde dururken geleneğe ve dine dayalı bir yaşam tarzından da uzaklaşmamak gerektiği fikrini savunur.
II.Abdülhamit dönemimde, makalelerinden dolayı "şefkat nişanı" ile ödüllendirilen Makbule Leman, aynı zamanda devrinde, kadınların eğitilmesi noktasında fikri alanda mücadele vermiş yenilikçi ve gelenekten kopmamış bir Osmanlı aydınıdır. Makaleleri, Hanımlara Mahsus Gazete, Hazine-i Evrak, Hazine-i Fünûn gibi süreli yayınlarda çıktı.
Özellikle Tercüman-ı Hakikat'te yazılan yazıların onun tarafından değil de müstear bir isim kullanan bir erkek yazar tarafından yazılmış olacağı fikri devrin gazete okurları tarafından sıkça düşünülmüştür. Bu anlamda bu kadar güçlü kaleme sahip bir kadının olabileceği düşüncesi erkek okurlar tarafından hayretle karşılandı. Dindar ve muhafazakâr bir kadın olan Makbule Leman Hanım, daha çok dinî ilimlere eğilimli bir kişilik özelliğine sahipti.
Toplam 14 / 12. Foto
Günümüzde bile 'kadın' hassas bir konudur. Evlerin inci tanesi kadınlar zamanımız modern anlayışından çok daha evvel, Osmanlı döneminde, gündemde yerini almıştı. İlk defa Osmanlı kültür tarihi içinde, kadının toplumsal yaşamdaki yeri sorgulanmış, geleneksel düzenden miras kalan erkek otoritesinden kadının kurtarılması gündeme gelmiş ve kadınlara yeni bir kimlik kazandırma arzusu sistematik bir şekilde yürütülmeye çalışılmıştı. Bu anlamda kadın yazarların, kadın hakları noktasındaki yapılanmaları ve kadın dergilerinin bu oluşuma katkıları elbette yadsınamazdı.