Sosyal Medya

Nobel Ödülü'nü kazanmış Osmanlı vatandaşı edebiyatçılar

İVO ANDRİÇ

9 Ekim 1892 yılında Bosna – Hersek'te bulunan Travnik (vezirler şehri olarak da bilinir) yakınlarındaki Dolac köyünde doğdu. Orta sınıf bir ailenin oğluydu. Küçük yaşta babasını kaybedince 9 yaşında teyzesinin yanına, Vişegrad'a taşındı. İlköğrenimi bitince yeniden annesinin yanına döndü.

Ortaöğrenimine Saraybosna'da başladı ve ilk şiirini dokuz yaşında yazdı. 1913 yılında Zagreb Ünivesitesi'nden Viyana Üniversitesi'ne geçti. 1918 yılında Ex Ponto adlı kitabında şiirlerini derledi. Bu eserini Nemiri (Huzursuzluklar) adlı eseri takip etti.

Eserlerinde, 20. yüzyılın başlarındaki Bosna'dan yola çıkarak tüm insanlığın sorunlarını işledi.

1924'te Slav kültürü ve edebiyatı alanındaki öğrenimini tamamladı ve "Osmanlı Yönetimindeki Bosna-Hersek'te Kültür Yaşamı" konulu doktora tezini verdi. Birinci Dünya Savaşı yıllarında ülkesinin özgürlüğü için mücadele etti. Milliyetçi etkinliklerinden dolayı Avusturya-Macaristan yetkilileri tarafından bir süre gözaltında tutuldu.

1924 yılında Yugoslav Dışişleri Bakanlığı'nda göreve başladı. Budapeşte, Madrid, Cenevre ve Berlin'de dış görevlerde bulundu. 1920-1930 yılları arasında hikâyelerini derlediği kitaplar yayımladı. İlk derlemesiyle Slav Royal Akademi Ödülü'ne layık görüldü. 1926'da aynı akademiye üye olarak seçildi.

1941'de Nazilerin Yugoslavya'yı işgal etmesiyle başlayan süreçte inzivaya çekildi ve İkinci Dünya Savaşı yıllarını yazarak geçirdi. Bu dönemde Drina Köprüsü, Travnik Günlüğü ve Gospodica'yı (Saraybosnalı Kadın) yazdı. Savaştan sonra Nove Pripovetke (Yeni Hikâyeler, 1948) ve Uğursuz Avlu (1954) adlı kitapları yayımladı.

Toplam 10 / 1. Foto

Tarih sahnesinde, yeryüzüne asırlarca hâkimiyet kurmuş Osmanlı Devleti genişledikçe, sözcük birikimiyle dikkat çeken Türkçe de genişliyordu. Dilimizin birikimi beraberinde edebiyatın da hazinelerini çoğaltmıştı. Hatta 19'uncu yüzyılın Osmanlısına, Nobel Ödülleri için törenden 16 ay evvel bir davet gönderildi. Üç edebiyatçımız da taşıdıkları verimli ve zengin Osmanlı etkileriyle Nobel Ödülü'nü kazanmaya hak kazandı.