Sosyal Medya

Sultan Abdülhamid tahtta olsaydı 'Birinci Dünya Savaşı'na girer miydi?

OSMANLI TARİHİNDE TARTIŞILAN KONU: ABDÜLAZİZ'İN ÖLÜMÜ!

Ben öldürüldüğü kanısındayım. Çünkü Sultan Abdülaziz bir kere çok dindar. Dindar adamlar kolay kolay intihar etmiyorlar. Abdülaziz yaşamayı seven biri... İddialar ikna edici değil.

TARÄ°H BÄ°LÄ°NCÄ°NÄ° CANLANDIRMAK

"Goethe, "3000 yıllık geçmişinin hesabını yapamayan insan günü birlik yaşayan insandır" diyordu. Biz gerçekten biliyor muyuz tarihimizi? Gelecek için planlar yapıyoruz. İlerlemek için, kendimizi geliştirmek için, ailemizle rahat bir gelecek yaşamak için, çocuklarımıza iyi bir gelecek vermek için, toplumumuz için, ülkemiz için çalışıyoruz. Ama geleceğe yön verebilmek için geçmişi bilmek gerekmez mi? Ağacın köküne su dökmeden meyve almak mümkün değilse, tarihimizi bilmeden geleceğe adım atmak da mümkün değildir."

Tarih bilinci şu: Bir kere doğru dürüst tarih okuyacaksın. Büyük devletler, büyük milletler gibi tarih okuyacaksın. Dünya tarihine eğileceksin. Muhtelif diller öğreneceksin, öğreteceksin. Türkiye'de o yok. Onu açık söyleyeyim. Türkiye'de bu bilinç yok. Böyle bir tarihçilik yok. Bunu kuranlar zamanında yapmamışlar. Fırsatları dahi değerlendirmemişler maalesef. Hemen lafına gidilir işin. "Efendim felsefe bilmiyor, düşünmüyor" derler. Sen bir kere düşünemezsin. Sana yasak düşünmek. Çünkü sen bir defa lisan bilmiyorsun. Tarihçi dediğin adamın bir defa geçmişle irtibat kurması lazım, konuşması lazım. Türkler arkeolojiyi hakikaten cumhuriyet devrinde benimsediler. Hatta bu bizim Türkler, bir zamanlar iyi bildikleri Arapça, Farsça gibi kültürleri de kaybetmişler bugün. Onu da artık eskiler gibi yapamıyorlar. İbranice bilmiyorlar ki, okunan Kur'an-ı Kerim'in anlaşılması, tefsiri bakımından lazım. Bizden evvel klasik çağın büyük âlimleri bunu biliyormuş. İslam âlemleri Aramca falan biliyormuş. Bunları yapmadan, yani zamanlar ve mekânlar üzerinde gidip gelmeden bir millet olunmaz. Büyük millete de o yakışır. Bunları yapamayan adamların tarihte rolü olmaz.

İslam ülkeleriyle kıyasladığımızda: Biz tarihiz, devletiz. Burada ordu var, bürokrasi var. bunlar yok İslam dünyasında. Kral Faysal'ın – yazılmadı ama – şöyle söylediği ifade edilir: "Bir buçuk devlet var İslam dünyasında; biri Türkiye, yarımı İran". Yani öbürlerinde devlet yok, olmadığı görünüyor. Bu çok önemli bir şey. Bunu küçümsemek için söylemiyorum. O bakımdan Türkiye'ye çok da önemli roller düşüyor. Bunu unutmamak gerekiyor.

Kitabın ikinci bölümünde makalelerine yer verilen kitapta, Stefanos Yerasimos'dan İstanbul'un kültür başkentliğine; Rusya ve Türkiye'nin tarih içindeki yerinden Yahudilik ve Müslümanlığa; son olarak ise sanayi çağında İstanbul'a değinen Ortaylı, sohbet havasında çok önemli konuların belleğimizde yer edinmesini sağlıyor.

Toplam 12 / 11. Foto

Tarihçi olmasaydı yine tarihçi olacağını vurgulayan; sadece ülkemizin değil dünyanın da en önemli tarihçilerinden biri olan Prof. Dr. İlber Ortaylı, Tarihin İzinde isimli kitabında okuyucusuyla adeta sohbet ediyor. Tarihin derinliklerindeki cevapsız sorulara yanıt veren Ortaylı, şahsi yorumlarının yanı sıra Ortadoğu’dan başlayarak Osmanlı’nın kuruluşuna; Amerika’dan, Avrupa’ya; tarih bilme bilincinden, İslam, Yahudilik ve Hristiyanlık arasındaki ilişkilere; Abdülaziz’in ölümünden, Türkiye isminin nereden geldiğine dair çok önemli tarihi bilgileri gün yüzüne çıkarıyor.