Sezai Karakoç'un Necip Fazıl'ı anlattığı hatıralar
Karakoç bütün bu okumalar sonucunda tarifi mümkün olmayan bir hayret ve sevinci bir arada yaşar. Öncelikle bu dergi onun aşina olduğu hepsi de birörnek kitap, gazete ve dergilerden oldukça farklı bir kulvarda durmaktadır. Hem politik hem sosyal açıdan kişiler ve kurumlar üzerinde hissedilebilir bir baskı oluşturulduğu, insanların inancını dile getirmeye çekindiği, ezanın Türkçe okunduğu kritik bir zaman diliminde, Büyük Doğu, İslam'ı cesur bir şekilde savunmaktan çekinmemektedir. Egemen güçlerle uzun soluklu çatışmalara girmeyi göze alan dergide yer alan yazılarda İslami bir duyarlılık dikkat çekmektedir. Üstelik bunu İstanbul'da yaşayan, Fransızca bilen, çağdaş bir üslubu benimseyen bir entelektüel, Necip Fazıl Kısakürek başarmaktadır.
Toplam 17 / 9. Foto
Karakoç, biyografileri “tarihin atomları” olarak nitelendirir. Diriliş dergisinde kaleme aldığı “Hâtıralar” yazıları hem kendi hayatına hem de etrafındakilerin yaşanmışlıklarına ayna tutar niteliktedir. En önemlisi de “Hâtıralar”, okuyucuya, “Necip Fazıl Bey”, “Necip Fazıl Üstadımız” ve “Üstad” diye seslendiği Necip Fazıl’ı, değişik yönleriyle müşahede etme fırsatını verir. Şairin çektiği fikir çilesi, Büyük Doğu dergisini neşretme çabası, vazgeçemediği alışkanlıkları, dönemin politikacılarıyla ilişkisi, dönemin edebiyat dünyasında algılanış biçimi Sezai Karakoç’un gözünden metinlere yansıtılır.