Sezai Karakoç'un Necip Fazıl'ı anlattığı hatıralar
ANKARA ONLARI SIK SIK BULUŞTURUR
Sezai Karakoç şanslıdır çünkü Ankara'da yaşarken Necip Fazıl'ı sık sık görme fırsatını bulur. Üstelik şair, Ankara'ya geleceğini önceden o sırada haftalık olarak yayımlanan Büyük Doğu dergisinde duyurmaktadır. Kısakürek ve gençler Ulus'ta bulunan İstanbul Kıraathanesi ya da Havuzlu Kahve gibi mekânlarda bir araya gelirler. Bu buluşmalarda gençler genellikle konuşmaz, üstatlarını dinlerler. Buna ilave olarak İstanbul'a dönmek istediğinde onu kalabalık bir grup halinde uğurlarlar. Ankara Garı'ndaki bu uğurlamalar dikkat çeker. Öyle ki görenler "Acaba kimdir bu uğurlanan?" diye meraka düşerler.
BÜYÜK DOĞU'NUN GAZETE OLMASI
Sezai Karakoç yaz tatillerinde Ergani'ye döner ve harçlığını kazanmak için çeşitli işlerde çalışır. 1951 yazında memleketindeyken Büyük Doğu dergisi tekrar yayımlanır. Üstadın kumar baskını üzerine basın dünyasının iç yüzünü açıkladığı Büyük Doğu'nun ünlü 54. sayısı bu sırada okurla buluşur. Şair yakın bir tarihte dergisini günlük gazeteye dönüştüreceğini müjdelemektedir. Nitekim sonbaharda Büyük Doğu ilk kez günlük olarak neşredilir. İlk günkü manşet "Müslümanlar! İşte şimdi sizin de bir gazeteniz var" şeklindedir.
Toplam 17 / 12. Foto
Karakoç, biyografileri “tarihin atomları” olarak nitelendirir. Diriliş dergisinde kaleme aldığı “Hâtıralar” yazıları hem kendi hayatına hem de etrafındakilerin yaşanmışlıklarına ayna tutar niteliktedir. En önemlisi de “Hâtıralar”, okuyucuya, “Necip Fazıl Bey”, “Necip Fazıl Üstadımız” ve “Üstad” diye seslendiği Necip Fazıl’ı, değişik yönleriyle müşahede etme fırsatını verir. Şairin çektiği fikir çilesi, Büyük Doğu dergisini neşretme çabası, vazgeçemediği alışkanlıkları, dönemin politikacılarıyla ilişkisi, dönemin edebiyat dünyasında algılanış biçimi Sezai Karakoç’un gözünden metinlere yansıtılır.