Sosyal Medya

Avusturya - Maceristan velihatını vuran suikastiçinin akıbeti ne oldu? (Portre)

3. Suikastın gerçekleştiği o kanlı gün: 28 Haziran 1914

28 Haziran 1914 sabahı, güneşli bir gün, temiz bir hava… Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun varisi Arşidük Fransuva Ferdinand ve refikası resmi ziyaretleri gerçekleştirmek için yola koyuldu. Arşidük ve eşini selamlamak isteyen halk yolun iki tarafında kitleler halinde toplanarak onları selamlama gayretindeydi. Ancak bu yoğun ve ilgili kalabalığın içinde suikast planı yapan milliyetçi Sırplar da bulunuyordu. Yedi araçlık konvoy Appel İskelesi boyunca harekete başladı. Konvoy ağır ağır ilerlerken pusuya yatan ilk suikastçi Mehmed Mehmedbasic hedefin gerisinde kaldı ve kendine biçilen görevi yerine getiremedi. Konvoy hareket halinde ilerlemeye devam ediyordu. Plana dahil olan ilk üç suikastçi ne kadar kendilerini şartlandırsa da suikastı gerçekleştirecek cesareti kendilerinde bulamamışlardı. Konvoy Cumurja Köprüsü’ne yaklaştığında ise diğer bir suikastçı Nedjelko Cabrinoviç sahneye çıktı ve araca bombalı saldırı düzenledi. Ancak Ardişük ufak bir kol hareketiyle bombayı uzaklaştırdı ve hızlıca araçlarla o bölgeden uzaklaştırıldı. Arşidük Ferdinand, olay sonrası belediye binasına gelerek burada “demek sizin memleketinizde insanı bombalarla karşılarlar” diyerek olayı hafife aldı. Belediye binasında ziyaret programını değiştirerek yaverini hastanede ziyarete karar verdi. Ancak bu gerçekten iyi bir karar değildi. Eşi ile birlikte hastaneye giderken Latin Köprüsü’nde yolun sağ tarafında tarihi savaşın fitilini ateşleyen Gavrilo Princip bekliyordu. Hedefine avını bekleyen yırtıcı gibi odaklanan Princip, uygun açıyı bulur bulmaz yaklaşık üç metre mesafeden silahını ateşledi. Silahtan çıkan ilk mermi Düşesi karnından vurdu, ikincisi ise Arşidük’ün şahdamarını kesti. Bu kanlı girişim sonucunda 50 yaşında olan Avusturya-Macaristan tahtının varisi Arşidük Fransuva Ferdinand ve 46 yaşındaki refikası Düşes Hohenberg öldü.

Toplam 5 / 3. Foto

Özellikle 20. yüzyılda suikastler herhangi bir meseleye dikkat çekmek için kullanılan yaygın ve şiddet eğilimli bir eylemsellik türü olarak karşımıza çıkar. Dönem içerisinde baktığımızda bunun birçok örneği mevcuttur. 1905’te Ermeni Devrimci Federasyonu tarafından II. Abdülhamid’e karşı düzenlenen bombalı saldırı, İtalyan Kralı Umberto’nun 1900’de anarşist Gaetano Bresci tarafından öldürülüşü, U.S. Başkanı William McKinley’in 1901’de Polonyalı Leon Czolgsz tarafından suikaste uğraması, üst düzey siyasi suikastlerin bazılarıdır. Ancak Balkanlar’daki göze çarpmayan orta ve küçük seviyedeki siyasilere düzenlenen suikast sayısı ortalığı yangın yerine çeviren cinstendi. Sadece Makedonya’da gerçekleşen siyasi suikast sayısı ayda üç haneli rakamları buluyordu. Bu yangın yerinin ortasında gerçekleşen suikastlerden biri var ki dünyayı geri dönülemez bir yola soktu ve küresel bir savaş çıkmasına neden oldu. 28 Haziran 1914 yılında 19 yaşındaki genç bir Sırp olan Gavrilo Princip’in, Avusturya-Macaristan veliahtı Arşidük Fransuva Ferdinand’a ve karısına karşı gerçekleştirdiği suikast Birinci Dünya Savaşı’nın fitilini ateşledi.