Akademik hayatına fazlaca değindiğimiz Umberto Eco’yu dünya sahnesine çıkartan ve uluslararası alanda şöhrete kavuşturan eserleri şüphesiz ki edebi yayınları oldu. Düşünceleri ve romanları Türkiye dahil olmak üzere birçok ülkede geniş yankı buldu. Eserlerinde çoğunlukla tarihi konulara özellikle de Orta Çağ tarihine yer veren Eco, bu çerçevede konu örgüsünü geliştirdi. Birçok eseri Türkçe’ye çevrildi. Türk okuyucu onu daha çok Gülün Adı, Foucault Sarkacı ve Açık Yapıt eserleriyle tanıdı. 1988 yılında yayımlanan Foucault Sarkacı adlı eser 1992 yılında Türkçe’ye çevrilirken Türk okuyucuyla buluşan bir diğer eseri Somon Balığıyla Yolculuk adlı eseri oldu. Cecü’nün Yer Cüceleri, Önceki Günün Adası, Anlatı Ormanlarında Altı Gezinti, Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın adlı eserleri yine ülkemizdeki okuyucuların beğenisine sunulan diğer eserler arasında yer aldı. 2000 yılında yayımlanan ve İstanbul’da, Galata Kulesi’nde Niketas Honiates ile Baudolino arasındaki konuşmaları içeren eseri, Türkiye’de de büyük bir başarı yakaladı. Ve son olarak da bir gazetenin çıkış öyküsünü anlatan Sıfır Numara adlı romanı 2015 yılında Türk okuyucularla buluştu.
Toplam 5 / 5. Foto