Kudüs'ün kaderini değiştiren 4 suikast
4 - ENVER SEDAT SUİKASTİ Kahire, 6 Ekim 1981 Mısır?ın öncülüğünde İsrail?le yapılan ilk büyük savaşın (6 Gün Savaşı) hezimetle sonuçlanmasının ardından, Arap dünyasının karizmatik lideri Cemal Abdunnâsır, 1970?de kalp krizinden öldüğünde, yerini yardımcısı Muhammed Enver Sedat aldı. Sedat, Sovyetler Birliği?ne uydu olmuş, borç batağı içinde, harap bir ülke devraldı. Selefi kadar karizmatik olmasa da, pragmatizm bakımından eline su dökebilecek kimse yoktu. İsrail?i pazarlığa zorlamak için tasarladığı Yom Kippur saldırısı öncesinde, ülkedeki bütün Sovyet danışmanları sınır dışı etti. Aklındaki hesap, savaşta İsrail?in bileğini biraz büktükten sonra, ABD ile tam müttefik haline gelmekti. Savaş sonrasında Suudi Arabistan Kralı Faysal?ın başlattığı petrol ambargosu, Sedat?ın zihnindeki planla tam örtüşmüyordu. Faysal?ın 1975?te sahneden çekilmesi, Sedat?a atmak istediği adımlar için de uygun bir zemin sağladı. 19 Kasım 1977?de Sedat?ı bir akşam vakti Kudüs?ü ziyaret ederken gören Arap dünyası şaşkınlık ve öfkeden az daha küçük dilini yutacaktı. İsrail Parlamentosu Knesset?te yaptığı konuşmayla Yahudileri barışa davet eden Sedat, 1979?da Camp David?de attığı imza ile, ülkesi Mısır?a ?İsrail?i tanıyan ilk Arap ülkesi? unvanını ?kazandırdı?. Yom Kippur Savaşı?nda kazanılan ?zafer?in yıldönümü olan 6 Ekim?de düzenlenen görkemli tören, Enver Sedat?ın dünya gözüyle görüldüğü son sahne oldu. Geçit resmi sırasında protokolün önünde duran bir kamyondan inen üç kişi, hızlı bir şekilde otomatik silahlarla tribünleri taradı. Enver Sedat, Yüzbaşı Hâlid el İslâmbûlî?nin silahından çıkan kurşunlarla oracıkta can verdi. Bu olaydan çıkarılan ders şu oldu: Bir Arap lideri, İsrail?le açıktan anlaşma yapmaya ve Siyonistlere yakınlaşmaya kalkışırsa, ona ilk direniş kendi ordusundan ve askerlerinden gelir. İsrail?e karşı kazanılan zaferin yıldönümünde bile olsa, o lider, kendi askerleri tarafından öldürülmekten kurtulamaz.
Toplam 4 / 4. Foto
Ortadoğu’nun geçtiğimiz yüzyılında, hepsi de doğrudan Kudüs’le bağlantılı, 4 önemli suikast gerçekleştirildi. Bölgenin 4 karizmatik ve etkili liderinin sahneden çekilmesiyle sonuçlanan bu suikastlar, Filistin sorununun bütün taraflarını, farklı amaç ve şekillerde politikalarını gözden geçirmeye zorladı. Etkileri ve yarattığı şoklar günümüzde hâlâ bütün sıcaklığıyla hissedilen bu olaylar, Kudüs konusunda Arapların da Yahudilerin de attığı ve de at(a)madığı bütün adımları büyük ölçüde açıklamaktadır. Şimdi, kronolojik sırayla bu suikastları, bölgemize etkilerini ve Ortadoğu ülkelerinin Filistin politikalarında yarattığı değişimleri inceleyelim.