Kudüs'ün kaderini değiştiren 4 suikast
3 - YİTZHAK RABİN SUİKASTİ Tel Aviv, 4 Kasım 1995 Ortadoğu?nun geçtiğimiz yüzyılında, Kudüs ve Filistin merkezli olarak gerçekleştirilen suikastların sonuncusu, öldüren ve öldürülen kişinin kimliği nedeniyle en sürpriz olanıdır. Ömrü savaş meydanlarında geçmiş ve Araplara birçok cephede unutulmaz acılar yaşatmış bir komutan, Yitzhak Rabin, üniformasını çıkarıp soyunduğu siyasette, artık barışı temsil eden bir figür konumundadır. Öyle ki, 1994?te ABD Başkanı Bill Clinton?ın arabuluculuğunda Ürdün?le İsrail resmen barıştığında, Tel Aviv adına Kral Hüseyinle el sıkışan da Rabinin kendisidir. Kudüs?ün statüsü, İsrail?in Yahudi kimliği, Filistinlilere verilecek haklar gibi hayati meselelerin tartışılmasıyla geçen bir yılın ardından, 4 Kasım 1995 akşamı, Yitzhak Rabin başkent Tel Aviv?in göbeğinde vurularak öldürüldü. Öldüren kişi, tahmin edilebileceğinin aksine bir Filistinli değil, fanatik Siyonist Yahudi Yigal Amirdi. Amir, Araplarla barışın İsraili çok fazla tavize zorlayacağından endişelenmiş, tamamen dini motivasyonlarla hareket ederek başbakanı vurmuştu. Bu olaydan çıkarılan ders şu oldu: Hiçbir İsrailli yönetici, Filistinlilerle kapsamlı bir barışa imza atamaz. Atarsa, yine kendi halkından birileri çıkıp, onu binlerce kişinin gözleri önünde öldürebilir. * * * * * * * * * * Yukarıda sözü edilen 4 önemli suikast, Filistin ve Kudüs meselesiyle doğrudan ilgili tarafların hafızalarında, silinmez izler bıraktı. Lehte ya da aleyhte, Kudüs konusunda alınacak bir tavrın yaratabileceği benzer neticeler nedeniyle, bugün Araplar da Yahudiler de adım atamaz hale geldiler. Kudüs?ün dününü, bugününü ve yarınını konuşurken, duygusal birtakım temennilerin ya da şiirsel ifadelerin yanında, bu somut gerçeklerin de göz önünde bulundurulması, oluşturulacak mantıklı ve tutarlı mücadele stratejileri için vazgeçilmez bir önem taşıyor.
Toplam 4 / 3. Foto
Ortadoğu’nun geçtiğimiz yüzyılında, hepsi de doğrudan Kudüs’le bağlantılı, 4 önemli suikast gerçekleştirildi. Bölgenin 4 karizmatik ve etkili liderinin sahneden çekilmesiyle sonuçlanan bu suikastlar, Filistin sorununun bütün taraflarını, farklı amaç ve şekillerde politikalarını gözden geçirmeye zorladı. Etkileri ve yarattığı şoklar günümüzde hâlâ bütün sıcaklığıyla hissedilen bu olaylar, Kudüs konusunda Arapların da Yahudilerin de attığı ve de at(a)madığı bütün adımları büyük ölçüde açıklamaktadır. Şimdi, kronolojik sırayla bu suikastları, bölgemize etkilerini ve Ortadoğu ülkelerinin Filistin politikalarında yarattığı değişimleri inceleyelim.