Tanpınar'ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü romanından 20 alıntı
12. 'Dinlemesini biliyorsun, ki bu mühim bir meziyettir. Hiçbir işe yaramasa bile insanın boşluğunu örter, karşısındakiyle aynı seviyeye çıkarır!'
Toplam 20 / 12. Foto
Saatleri Ayarlama Enstitüsü Ahmet Hamdi Tanpınar'ın son romanıdır. Eser 1954'de bir gazetede tefrika edilmiş ve 1961 yılında basılmıştır. Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü bir roman türü olarak tanımlamak oldukça güç. Zira işin üstadları da bu konuda uzlaşabilmiş değiller. Tanpınar'ın bu eserini Berna Moran bir hiciv romanı olarak tanımlarken Mehmet Kaplan, Mustafa Kutlu ve Selim İleri ironi olarak değerlendiriyorlar. Beşir Eyvaoğlu'na göre ise mizahi bir roman. Elbette bu karmaşanın sebebi Tanpınar'ın eserinde kullandığı anlatım tekniğinin giriftliği ve dili. Belki de bunların hepsini birden kullanmasındandır. Saatleri Ayarlama Enstitüsü, bireyden topluma ve ülkeye farklı ölçeklerde iç içe geçmiş çatışmalar üzerinde kurulmuştur. Büyükten küçüğe doğru gidersek büyük bir imparatorluktan ulusdevlete dönüşmenin sancıları başta gelir. Bu dönüşüm sadece bir rejim değişikliğinden ibaret değildir üstelik. Eski olanla bağların koparıldığı ve bir modernleşme projesinin uygulandığı sürece tekabül eder bu büyük değişim. Bu şartlar altında geçmiş ile şimdi, gelenekle modern uygulamalar arasında kalan toplumun bocalaması da kaçınılmazdır. Bununla birlikte toplumun bu tepeden inme modernleşme projesine bakışı, kendi değerlerine yabancılaşmış aydınların ve elitleri idealist anlayışından çok uzaktır. En küçük ölçekte ise bütün bunların tesirinde kalan ve köşeye sıkışan bireylerin sergüzeştini işler Tanpınar. Kimi geleneğe yakındır ve modernleşmeyle sorunlar yaşar, kimi yeni şartlara ayak uydurmuştur fakat geçmişine ve topluma yabancılaşmıştır. Kısaca Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nde roman tekniğiyle Türk modernleşme projesini masaya yatırmıştır. Mehmet Kaplan'a göre, “Bu donmuş veya parçalanan bir saat gibi çığırından çıkmış olan zamanın esas kahramanı Türk cemiyetidir. Yazarın asıl gayesi, Türk cemiyetinin son elli yıl zarfında, nasıl donmuş bir hayat şekli ile onu gülünç şekilde aşmak isteyişini anlatmaktır.' Romandan derlediğimiz 20 alıntı: