Türk ve dünya edebiyatından sofralar...
Çalıkuşu, Reşat Nuri Güntekin: Cumhuriyet muallimesi Feride'nin, yaşadığı alaturka hayat içinde tutkuyla bağlı olduğu alışkanlıkları vardır. 'Ben şimdi yalnız fondanlarımla meşgul görünüyordum. Bir mücevher muhafazası seyreder gibi sevinçle kutuya bakıyor, içinden çıkardığım şekerleri, bir resimli gazetenin üstüne sıralıyordum. Aynı zamanda da saçmasapan şeyler söylüyordum: - Bunları yemek bir sanattır, Kâmran. Bak, mesela sen şu sarıyı kırmızıdan evvel yemekte bir zarar görmezsin değil mi? Halbuki ne yazık? Çünkü kırmızı; hem fazla tatlıdır, hem biraz nanelidir. Onu evvela yersem sanırım o nazik lezzetine, o şairane kokusuna yazık olur. Ah canım şekerler. İnsan, onları ağzında eritirken yüreği de beraber eriyor... Belki öğrenciliğinde Kâmran'ın ona fondan hediye etmesidir bu tutkunun sırrı. Belki başka bir şey.'
Toplam 19 / 2. Foto
Roman sayfalarını süsleyen sofralar, hayatın aynasıdır. İçinden çıktığı toplumu yansıtır. Türk edebiyatında yeme-içme kültürüne baktığınızda, Osmanlı sonrası ve günümüz toplum yapısını görürsünüz. Fakat konu üzerine fikir beyan ederken, Kemal'in Ahmet Hamdi Tanpınar'a söylediği şu sözü unutmamalısınız: “Bizim medeniyetimiz, pilav ve mesnevi medeniyetidir.'