Fotoğraflarla Türkiye'nin ilk göç hikayeleri
Akın Budakoğlu\'nun annesinin arkadaşının Almanya\'da çekilmiş bir fotoğrafı Budakoğlu, fötr şapkasının çok meşhur olduğu dedesinin Bavyera kıyafetleri giydiği fotoğraflarına bakıldığında bir Alman\'dan ayırt edilemediğini gülerek anlatıyor. Sentezi korumayı başaran dedesinin bundan rahatsız olmadığını vurgulayan Budakoğlu, ikinci nesilde ise arada kalmışlığın şiddet olaylarına varan derecede kendini gösterdiğini anlatıyor.
Toplam 18 / 11. Foto
"Bavul bir göçmenin geri dönüş umududur. Onu yatağın altına ya da bir depoya koymayız. Hep gözümüzün önünde olur ki umudumuzu canlı tutsun." "Adı şudur, şu fabrikanın işçisidir, adresi de budur diye yazıp yakamıza astılar. Gümrükte kaybolacak eşya gibi indirdiler Viyana'ya..." "Göçmenlik bir 'buğulu cam' halidir. Ne sen dışarısını net olarak görebilirsin, ne de sana dışarıdan bakanlar içini tam olarak görebilir." "Biz eşimize mektup yazamazdık. Anne babamıza yazar, herkes iyi mi diye sorardık. Onlar da herkes iyi, sana da çok selamı var diye yazardı." Twitter'da önüme düşen birkaç satır ve bir fotoğraf... Sonra bir fotoğraf, bir fotoğraf daha... Hesabın farklı iletilerinde dolaştıkça uzun uzun daldığım siyah beyaz kareler, sadece 140 karaktere sıkıştırılmış olmasına rağmen duygu yoğunluğu satırları aşıp yüreğinizin derinine işleyen hikâyeler... Türkiye'den göçenlerin, göçüp başka memleketlerde kalanların, kısa bir süreliğine gidip hemen dönmek istediği halde bir ömrü gurbette geçirenlerin hikâyeleri... 'DiasporaTürk' adındaki Twitter ve Instagram hesapları, Türkiye'den Avrupa'ya giden milyonlarca göçmenin hikâyelerine fotoğraflar eşliğinde bir selam duruşu gerçekleştiriyor.