Fotoğraflarla Türkiye'nin ilk göç hikayeleri
Budakoğlu, dedesinin de BMW fabrikasının girişinde bir fotoğrafı olduğunu anlatıyor. BBC Türkçe\'ye konuşan Budakoğlu, birinci, ikinci ve üçüncü nesil göçmenler arasındaki farka değiniyor: \"İkinci nesil annemlerin olduğu nesil, üçüncü nesil de benim olduğum nesil. Üçüncü neslin yüzde 90\'ı Almanya\'da doğdu. Üçüncü nesil biraz daha iyi, ikinci nesil ise maalesef çok kötü; çünkü asimilasyon kaynaklı bir benlik kayması var. İlk gidenlerde ise kozmopolit bir yapı görüyorum. Hem kendi kültüründen vazgeçmemiş hem de oradaki kültürel yapıya inanılmaz uyum göstermiş. Artık 10 yıl sonra orayı benimsiyorlar.\"
Toplam 18 / 10. Foto
"Bavul bir göçmenin geri dönüş umududur. Onu yatağın altına ya da bir depoya koymayız. Hep gözümüzün önünde olur ki umudumuzu canlı tutsun." "Adı şudur, şu fabrikanın işçisidir, adresi de budur diye yazıp yakamıza astılar. Gümrükte kaybolacak eşya gibi indirdiler Viyana'ya..." "Göçmenlik bir 'buğulu cam' halidir. Ne sen dışarısını net olarak görebilirsin, ne de sana dışarıdan bakanlar içini tam olarak görebilir." "Biz eşimize mektup yazamazdık. Anne babamıza yazar, herkes iyi mi diye sorardık. Onlar da herkes iyi, sana da çok selamı var diye yazardı." Twitter'da önüme düşen birkaç satır ve bir fotoğraf... Sonra bir fotoğraf, bir fotoğraf daha... Hesabın farklı iletilerinde dolaştıkça uzun uzun daldığım siyah beyaz kareler, sadece 140 karaktere sıkıştırılmış olmasına rağmen duygu yoğunluğu satırları aşıp yüreğinizin derinine işleyen hikâyeler... Türkiye'den göçenlerin, göçüp başka memleketlerde kalanların, kısa bir süreliğine gidip hemen dönmek istediği halde bir ömrü gurbette geçirenlerin hikâyeleri... 'DiasporaTürk' adındaki Twitter ve Instagram hesapları, Türkiye'den Avrupa'ya giden milyonlarca göçmenin hikâyelerine fotoğraflar eşliğinde bir selam duruşu gerçekleştiriyor.