Sosyal Medya

Sağlık

Şark Çıbanı geri döndü



DoÄŸu bölgelerinde görülmesi nedeniyle daha çok ‘Åžark Çıbanı’ olarak biliniyor, bilimsel adı ise; 'Leishmaniasis hastalığı'. En yaygın ortaya çıkış nedeni olarak diÅŸi tatarcık sineÄŸinin kan emme sırasında bulaÅŸtırdığı parazit gösteriliyor. Ölüme neden olmayan ancak bulaÅŸtığı yerde kalıcı bir yara izine neden olan hastalık ortaya çıktığı yerde özellikle kadınlar arasında korkuya yol açıyor. Çünkü tedavi edilmezse yaranın bulaÅŸtığı kiÅŸi ölene kadar o izle yaÅŸamak zorunda kalıyor.

 

eyhem
Eyhem Nakuh hastalığın bulaÅŸtığı mültecilerden.

 

Suriyeli yedi yaşındaki Eyhem Nakuh o izlerle yaÅŸamak zorunda kalanlardan sadece biri. Mardin’in Midyat ilçesindeki mülteci kampında yaÅŸayan Nakuh, Ä°dlip’te tatarcık sineÄŸi tarafından defalarca sokulmuÅŸ.

“Sinekler konuyordu yüzüme ellerime, hiç acı hissetmedim. Bir süre geçtikten sonra yüzümde ve ellerimde sivilce gibi yaralar çıktı. Hiç iyileÅŸmedi. Buraya geldiÄŸimizde tedavi etmeye baÅŸladılar.”

 

hammud
Hammud Nakuh Suriye'de yollarda cesetlerin çürüdüÄŸünü anlatıyor.

 

Çürüyen ölüler

Åžark çıbanını yayan tatarcık sineÄŸi temizliÄŸin olmadığı yerlerde ortaya çıkıyor. Eyhem’in babası Hammud Nakuh, Suriye rejim askerleri tarafından öldürülen insanların ortalık yerde durduklarını ve koktuÄŸunu söylüyor.

“Ä°ki oÄŸlum ve bir kızım var. Hepsinde bu hastalık çıktı. Ä°dlip’te oturuyorduk. SavaÅŸ nedeniyle Heesh köyüne göç etmek zorunda kaldık. Köye geldiÄŸimizde her tarafın ölülerle dolu olduÄŸunu gördük. Hepsi kokmuÅŸ ve çürümeye baÅŸlamıştı. Etraf pislikten geçilmiyordu. Sinekler çoktu ve ölülerin üzerinden kalkıp insanların üzerine konuyorlardı. Suriye’de ne ilaç, ne de doktor var. EÄŸer bu kampa gelmesek sonumuz ne olurdu bilmiyorum.”

 

eda-capo
Doktor Eda Çapo kampta ÅŸimdiye kadar 25 hastanın tedavi edildiÄŸini söylüyor.

 

25 hasta tedavi edildi

Midyat kampı doktorlarından Eda Çapo, kampa yeni gelen mültecilerin bulaşıcı hastalıklar için kontrolden geçirildiÄŸini ve kampa alınmadan önce bir süre kontrolde beklettiklerini anlatıyor. Nakuh ailesi de bu ÅŸekilde tespit edilmiÅŸ.

“Yeni gelen mültecileri bir süre bekleme çadırlarında tutuyoruz. ÇeÅŸitli tetkikler yapıp taşıma ihtimali bulunan hastalıklara karşı kontrolden geçirip kampa öyle alıyoruz. Bu güne kadar 25 ÅŸark çıbanı hastasını tedavi ettik. Kampta iki personel ÅŸark çıbanı konusunda özel bir eÄŸitimden geçti. Åžimdi tedavisi süren 13 hasta var. Eyhem tedavi gören hastalarımızdan. Yaraları iyileÅŸmek üzere, daha erken baÅŸlatılmış olsaydı belki hiç iz kalmayacaktı ancak ÅŸimdi küçük olsa da iz kalacak.”

Åžanlıurfa’da 400 vaka

Åžark Çıbanı’nın yaygın olduÄŸu sınır illerinden Åžanlıurfa’da 400 kiÅŸi bu hastalığa yakalanmış durumda. Hastalığın yayılmaması için yoÄŸun bir çaba gösterdiklerini belirten Halk SaÄŸlığı Müdürü Mehmet YaÅŸar ÅžimÅŸek Suriyelilerin göçü nedeniyle yayılım hızının arttığını söylüyor.

“Dört yüz vakanın yarısı kamplarımızdaki Suriyeli mülteciler. Kalanı ise yerli vaka. Düzenli olarak kamplarımızda tarama yapıyoruz. Tespit ettiÄŸimiz vakalarda hemen tedaviye baÅŸlıyoruz. Ä°l merkezinin dışında tüm ilçelerimizde Åžark Çıbanı birimlerimiz var. Åžark Çıbanı eskiden beri bölgemizde görülüyor. Ancak Suriye ile çok yakınız ve Halep Çıbanı da denilen bu hastalık sirkülasyon ile birlikte daha geniÅŸ bir alana yayılıyor. Hastalık kontrol altında. Bir yandan tedavi sürerken diÄŸer yandan ilaçlama çalışmalarımız aralıksız devam ediyor.”

‘Kaynağında bitirmek gerekir’

Kilis’te 2012 yılının Nisan ayından beri 742 Åžark Çıbanı vakası olduÄŸunu söyleyen Halk SaÄŸlığı Müdürü Yemliha Aksoy bunların beÅŸ yüze yakınının iyileÅŸtiÄŸini geri kalanının ise tedavilerinin sürdüÄŸünü belirtiyor.

“Suriyeli mülteciler gelmeye baÅŸladıklarından sonra toplamda 742 Åžark Çıbanı vakası oldu. ÇoÄŸu iyileÅŸti ve ÅŸu anda 244 kiÅŸinin tedavileri sürüyor. Kilis genelinde ise toplamda vaka sayısı 939. Gerek kamplarda gerekse il ve ilçe merkezlerinde bulunan saÄŸlık merkezlerimizde bu iÅŸ için uzmanlaÅŸmış ekipler çalışma yürütüyor. Hastalara Glucantine ilacı uygulanıyor ve yaklaşık bir ay içerisinde iyileÅŸiyor. Halk SaÄŸlığı bünyesinde Tatarcık sineÄŸine yönelik ilaçlama çalışmalarımız da aralıksız sürüyor. Ancak hastalığın en önemli kaynağı Suriye ve oraya müdahale etmek gibi bir ÅŸansımız yok. Suriye’den göç olduÄŸu müddetçe durum böyle olacak ancak korkacak ve infiale neden olacak bir durum yok. Ekiplerimiz iÅŸ başında ve tedavi imkanlarına sahibiz.”

 

murat-koc
Diyarbakır Halk SaÄŸlığı Müdür Yardımcısı Murat Koç

 

Nem ve gübreden besleniyor

Leishmania parazitinin nemli ve gübrenin olduÄŸu yerlere yerleÅŸip çoÄŸaldığını söyleyen Diyarbakır Halk SaÄŸlığı Müdür Yardımcısı Murat Koç’a göre parazitin bulaÅŸtığı yerden söküp atmaktan baÅŸka çare yok.

“Tatarcık nemli bölgeleri çok sever. Özellikle hayvan gübresi bulduÄŸunda yerleÅŸir ve yumurtalarını bırakır, 14 gün sonra yumurtalar çatlar ve sinekler çıkarlar. YaÄŸmur suyu göletleri, ahırlar, açık tuvaletler sevdikleri alanlar. Buradan çevreye yayılır. Sinek ısırdığında çıkan çıbanı temizledikten sonra Glucantine denilen ilacı uyguluyoruz. Erken müdahalede ya iz kalmıyor veya az iz kalıyor. Ancak tedavi uygulanmazsa bir iz kalıyor. 2004-2014 arasında Diyarbakır ve çevresinde toplamda 171 vakamız olmuÅŸ. Ancak ÅŸimdi vaka sayımız sadece 5. Suriyelilerin göçü ile birlikte pek çok bölgede arttığını biliyoruz. Çünkü sadece kaplarda deÄŸiller ve çok dolaşıyorlar. Bu nedenle yoÄŸun bir ilaçlama ve tarama faaliyeti yürütüyoruz. 30 kiÅŸilik ilaçlama ekibimiz geceli gündüzlü riskli bölgelerde sisleme yoluyla ilaçlama uyguluyor.”

 

sarkcibani
Hastalık hakkında bilgilendirmek için Türkçe ve Arapça broÅŸürler kullanılıyor.

 

‘Genç kızların kâbusu’

Doktor Murat Koç hastalığın bulaşıp iyileÅŸtikten sonra bağışıklık kazandırdığını belirterek eskiden kızların görünür yerlerine bulaÅŸmaması için yaptıkları bir uygulamayı da anlattı.

“Genç kızlar ÅŸark çıbanı olan birinin yarasından bir dokuyu alarak vücutlarının görünmeyen bir yerine bulaÅŸtırıp sonrasından yüzlerinde veya görünür baÅŸka yerlerinde çıkmamasını saÄŸlarlarmış. Bugün buna hiç gerek yok. Sadece bulaÅŸtığı zaman erken tedavi önemli. Erken önlem alındığı takdirde iz bırakması söz konusu bile olamaz. Bir de ÅŸunu özellikle belirtmek gerekiyor ki yaraya kına sürmek kesinlikle fayda saÄŸlamaz. Bazı vakalarda görüyoruz bunu.”

 

kamp
Hastalık Suriyeliler arasında yaygın.

 

Suriye’ye ilaç

BaÅŸbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi BaÅŸkanlığı Müdahale Dairesi BaÅŸkanı Fatih Özer, Suriyelilerin barındıkları kaplarda gerekli tedavilerin uygulanmasının yanı sıra Suriye’ye de ilaç gönderdiklerini belirtiyor.

“Bu hastalık her yıl gündeme geliyor. Suriye’de yeterince hijyen olmayınca ortaya çıkıyor. Kamplarımızda SaÄŸlık Bakanlığı’nın ekipleri çalışma yürütüyorlar. Ancak Suriye’deki hastalık için ilaç yardımında bulunuyoruz. Geçen yıl Glucantin ilacı gönderdik ciddi miktarda. Ayrıca yurtdışından bağış yapmak isteyenleri de yönlendiriyoruz. Ancak bizim yetkimiz sıfır noktasına kadar. Bunun kaynağında kurutulması lazım. Karşıda bir devlet ve muhatap olmadığı için böyle bir ÅŸansınız da olmuyor.”

Kaynak: Al Jazeera

MUHABÄ°R:

Abdülkadir Konuksever

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.