Güncel
'Paralel Yapı'nın 'hukuk tıkama' timi
'Paralel Devlet Yapılanması'na yönelik operasyon ve soruşturmalarda gözaltına alınan sanıkları hep aynı avukatların savunduğu tespit edildi.
Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı koordinesinde kolluk güçlerince, 'Paralel Devlet Yapılanması'na yönelik düzenlenen operasyon ve soruÅŸturmalarda gözaltına alınan sanıkları hep aynı avukatların savunduÄŸu tespit edildi.
Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, Ankara Emniyet MüdürlüÄŸü Terörle Mücadele Åžube MüdürlüÄŸü tarafından yürütülen "Usulsüz dinleme" ve "TÜBÄ°TAK" soruÅŸturmaları ile yine Ankara Emniyet MüdürlüÄŸü Organize Suçlarla Mücadele Åžube MüdürlüÄŸü ile Mali Suçlarla Mücadele Åžube MüdürlüÄŸü koordinesinde devam eden "2010'daki KPSS'de usulsüzlük yapıldığına" iliÅŸkin soruÅŸturma kapsamında baÅŸta Ankara olmak üzere Türkiye genelinde gerçekleÅŸtirilen operasyonlarda, gözaltına alınan tüm ÅŸüphelilerin emniyet ve adliyedeki ifade süreçlerine 45 kiÅŸilik aynı avukat grubu müdahil oluyor.
Farklı soruÅŸturmaların çeÅŸitli etaplarında gözaltına alınan sanıklar arasında direkt bir baÄŸ bulunmamasına raÄŸmen savunmalarına giren avukatların aynı olması, emniyetin de dikkatini çekti.
"Bir yıllık maaşı bile o avukatın ücretine yetmiyor"
Gözaltındaki sanıkların ekonomik profillerine bakıldığında, 'Paralel Devlet Yapılanması'nda aktifler hariç genel anlamda memur statüsünde ve sabit kazançlarının bulunduÄŸu belirtilirken, savunmaya giren avukatların saatlik ücretlerinin ise ortalama bin lira olduÄŸu belirtiliyor. Gözaltındaki bazı öÄŸretmenlerin emniyetteki ifade süreçlerine 7-8 avukatın girdiÄŸi belirtilerek, zanlının kendisini savunan bir avukatın ücretini karşılaması için bile bir yıllık maaşının yetmeyeceÄŸi ifade ediliyor.
Gözaltı süresini uzatmaya çalışıyorlar
Operasyon kapsamında Ankara veya herhangi bir ilde gözaltına alınan bir zanlı, soruÅŸturma merkezi olduÄŸu için Ankara'ya getirildiÄŸinde söz konusu 45 avukattan birini kendisini beklerken buluyor. SaÄŸlık kontrolünün ardından zanlının emniyette geçireceÄŸi süre yasalarla belirlenmiÅŸ olmasına raÄŸmen, söz konusu avukat grubu, bu yasal sürenin aşılması için hukuki her yolu deniyor.
Bu süreçte emniyetin kapısında bekleyen avukatlar sanık ifadelerine katılmak için bazen toplu baÅŸvuruda bulunuyor. Ä°çeride baÅŸka bir avukatın olması durumunda bile ısrarlarından vazgeçmeyen avukatlar, bazen polislerle tartışıp arbede çıkartıyor, sonrasında ise müvekkilleriyle görüÅŸtürülmedikleri gerekçesiyle ÅŸikayet dilekçeleri hazırlayarak birbirlerini ÅŸahit gösteriyor.
Aynı sanık için görüÅŸme talebinde bulunan 7-8 avukata sırayla izin verildiÄŸinde ise her bir avukat sanık yanında mümkün olduÄŸu kadar çok vakit geçirerek ifade sürecini geciktirmeye çalışıyor. Bu sürecin sonunda ise sanıkların çoÄŸu susma hakkını kullanıyor.
Söz konusu avukat grubu, gözaltına alınan zanlılar arasında küçük yaÅŸta çocuÄŸu bulunan kadın sanıklara da özel ilgi gösteriyor. Emniyet yetkilileri buna örnek olarak, KPSS'de usulsüzlük soruÅŸturmasının 2. etabında gözaltına alınan bir kadın zanlının küçük yaÅŸtaki çocuÄŸunu alarak emniyete gelen aynı grubun içerisindeki bir avukatın, "Anneyi gözaltına alan devlet çocuÄŸuna da baksın" diyerek, söz konusu yapıya yakın basın kuruluÅŸları aracılığıyla "algı operasyonu" yapmaya çalıştığını hatırlatıyorlar.
Emniyet müdürlerine baskı yapıyorlar
Aynı avukat grubunun soruÅŸturmayı yürüten güvenlik birimlerinin ÅŸube müdürleri ve altlarındaki sıralı amirler hakkında daha önce yine Paralel Devlet Yapılanması'nın yönlendirmeleriyle açılan soruÅŸturmaları bularak müdahil olmaya çalıştıkları, öte yandan soruÅŸturma sürecine iliÅŸkin, sanıklar adına verdikleri yeni ÅŸikayet dilekçeleriyle yeni davalar açılmasını saÄŸlamaya çalıştıkları öne sürülüyor.
Söz konusu avukatların, bu ÅŸekilde operasyonları yürüten görevlileri, yıldırmaya ve baskı altına almaya çalıştıkları belirtiliyor.
"Kime ne görev verildiyse onu yapmak zorunda"
Hukukçular BirliÄŸi Vakfı BaÅŸkanı Alaaddin Varol, konuya iliÅŸkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, örgütlü yapıda talimatların örgüt liderlerinden ve üst akıldan geleceÄŸini belirterek, kime ne görev verildiyse onun yapılmak zorunda olunduÄŸunu söyledi.
Yargılamalar sonucunda avukatların da bu örgütlü yapının üyesi olduÄŸunun ortaya çıkacağını ifade eden Varol, "Davranışları hukuka uygun olsun olmasın, algı oluÅŸturmaya çalışıyorlar. Paralel Devlet Yapılanması'na uygun bir hakim bulana kadar her türlü itirazda bulunuyorlar" dedi.
Bu itirazların yargılamaları uzattığını hatırlatan Varol, uzun yargılamalar nedeniyle de Anayasa Mahkemesine baÅŸvurulduÄŸunu söyledi. Varol, "Uzamasında birinci sebep avukatların talepleri" diye konuÅŸtu.
Avukatların emniyetteki tutumları karşısında emniyetin de tutanak tutup suç duyurusunda bulunması gerektiÄŸini belirten Varol, "Her talep, bir süre demek. Hakim dosyaya bakıyor, savcı bakıyor, hakim ve savcıların iÅŸ yapmasını engelliyorlar" deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Varol, örgütlü yapının "ÅŸu avukatlar davaya girecek" dediÄŸi için o avukatın davayı aldığını dile getirerek, sanıkların dahi kendi baÅŸlarına avukat tutma inisiyatifinin bulunmadığını bildirdi.
"Hedefe ulaÅŸma adına her türlü yolu mubah görüyorlar''
Hukukçular DerneÄŸi BaÅŸkanı Mehmet Sarı da 'Paralel Devlet Yapılanması'nın her ÅŸeyi suistimal eder hale geldiÄŸini belirterek, hukuk mekanizması içinde de kalkışmalar olduÄŸunu ifade etti.
Yapının her ÅŸeyi dev aynasında gösterme alışkanlığı bulunduÄŸunu ifade eden Sarı, "Aklı selimin yapması gereken, sistematik oyunlara karşı bir bakış açısıyla hareket etmesi" dedi.
Sarı, fırsatçılık yapmak suretiyle gayri illegal giriÅŸimlerde bulunulduÄŸunu ifade ederek, devletin tedbirli olması, gerekli tüm kurum ve kuruluÅŸlarıyla konuya hassasiyet göstermesi gerektiÄŸini vurguladı.
Paralel Devlet Yapılanması'nın içindeki unsurların organize ÅŸekilde hareket ettiÄŸini de bildiren Sarı, mekanizmayı zaafa uÄŸratma adına her türlü yola baÅŸvurduklarını vurguladı. Sarı, "Hedefe ulaÅŸma adına her türlü yolu mubah görüyorlar" diye konuÅŸtu.
Henüz yorum yapılmamış.