AYM'den 'Gezi'de ölüme 'delil yok' kararı

Anayasa Mahkemesi, S.K. adlı kiÅŸinin Gezi Parkı olayları devam ettiÄŸi sırada Ä°stanbul Kadıköy'de rahatsızlandıktan sonra kaldırıldığı hastanede ölmesiyle ilgili savcılığın takipsizlik kararı üzerine, ölümün, polisin yoÄŸun ve ölçüsüz kullandığı biber gazını solumasının etkisiyle gerçekleÅŸtiÄŸi ve etkin soruÅŸturma yürütülmediÄŸi iddialarıyla yaptığı baÅŸvurunun kabul edilemez olduÄŸuna hükmetti.

Yüksek Mahkemenin konuya iliÅŸkin kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı. Karara göre, S.K. adlı kiÅŸi, 13 Eylül 2013 gecesi, çalıştığı Ä°stanbul Kadıköy'deki barın önünde eÅŸiyle otururken, rahatsızlandı. ArkadaÅŸlarınca hastaneye götürülen S.K, yaklaşık bir saat sonra vefat etti. Acil servis doktoru, kesin ölüm nedeninin belli olmaması nedeniyle vakayı "adli olay" olarak ilgililere bildirdi.

Ä°stanbul Anadolu Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı, ölü muayene iÅŸlemi sonucunda belirlenemeyen kesin ölüm sebebinin otopsiyle tespiti için cesedi Adli Tıp Kurumuna gönderdi, ayrıca bazı tanıkların ifadelerine baÅŸvurdu.

Tanıklar, özetle, S.K'nin kalp hastası olduÄŸunu, ilaç alırken görmediklerini, olay gecesi de alkol aldığına tanık olduklarını bildirdi.

Barın civarında polis müdahalesi olmadığını vurgulayan tanıklar, önceki günlerde atılan biber gazından S.K'nin etkilendiÄŸini kaydetti. Adli Tıp Kurumu Ä°stanbul Birinci Ä°htisas Kurulu, incelemesi sonucunda, kiÅŸinin "travmatik tesirle" ve "zehirlenerek" öldüÄŸünün tıbbi delilleri bulunmadığı ve "ölümün, kalp hastalığı sonucu meydana geldiÄŸi" yönünde görüÅŸ bildirdi.

BaÅŸsavcılık da dosya kapsamı ve tıbbi bulgular ışığında "kiÅŸinin ölümünün kalp hastalığı sonucu meydana geldiÄŸi" gerekçesiyle 17 Åžubat 2014'te kovuÅŸturmaya yer olmadığına karar verdi.

BaÅŸvurucu S.K'nin kardeÅŸi karara yönelik itirazında, kardeÅŸinin kalp hastası olduÄŸunu belirtti. Ölümden önceki günlerde kardeÅŸinin yaÅŸadığı Kadıköy sokaklarında Gezi olayları nedeniyle yoÄŸun ÅŸekilde gaz kullanıldığını anlatan baÅŸvurucu, Adli Tıp Kurumu raporunda ölümün kalp krizi nedeniyle gerçekleÅŸtiÄŸinin belirtildiÄŸini ancak bunu neyin tetiklediÄŸi konusunda deÄŸerlendirmede bulunulmadığına dikkati çekti.

Bu sebeple soruÅŸturmanın eksik yapıldığını belirten baÅŸvurucu, itirazının da reddedilmesi üzerine Anayasa Mahkemesine yaptığı bireysel baÅŸvuruda, Anayasa'nın 17'nci, 36'ncı ve 40'ıncı maddelerinde güvence altına alınan yaÅŸam hakkı, adil yargılanma hakkı ve hak arama hürriyetinin ihlal edildiÄŸini ileri sürdü. BaÅŸvurucu, yeniden yargılama ile maddi ve manevi tazminat talep etti.

Anayasa Mahkemesi, yaptığı deÄŸerlendirme sonucunda, baÅŸvurucunun, adil yargılama ve hak arama hürriyetine iliÅŸkin iddialarını, Anayasa'nın 17'nci maddesi ile iliÅŸkili görerek, yaÅŸam hakkı kapsamında deÄŸerlendirdi.

"DAYANAKTAN YOKSUN"

Somut olayda, S.K'nin, yoÄŸun ÅŸekilde gaz kullanılan toplumsal olaylara katılmadığı, olaylar esnasında çalıştığı barın bulunduÄŸu sokakta 10-11 Eylül 2013'te biber gazı kullanıldığı, bununla birlikte ölümün, bundan 2 gün sonra meydana geldiÄŸi belirtilen kararda, dolayısıyla ölenin, direkt gaz kullanımına maruz kalmadığına iÅŸaret edildi.

Kararda, "Devletin yaÅŸam hakkına saygı gösterme yükümlülüÄŸü kapsamında kamu otoritelerinin yaÅŸam hakkına müdahale ederek, kiÅŸinin ölümüne neden olduÄŸunu söyleyebilmek mümkün gözükmemektedir" denildi.

Dosyadaki delillerin özetlendiÄŸi kararda, delillerin toplanarak, soruÅŸturmanın makul sürede tamamlandığı ifade edildi.

SoruÅŸturmanın yetersiz olduÄŸundan, takipsizlik kararının somut kanıtlarla çeliÅŸtiÄŸinden, hukuka aykırı ÅŸekilde gerekçesiz ve keyfi verildiÄŸinden söz edilemeyeceÄŸi kaydedilen kararda, soruÅŸturma sonucunda verilen karar nedeniyle baÅŸvurucunun kardeÅŸinin yaÅŸam hakkına yönelik ihlal tespit edilemediÄŸi vurgulandı ve baÅŸvurunun "açıkça dayanaktan yoksun olması" nedeniyle kabul edilemez olduÄŸuna oy birliÄŸiyle karar verildiÄŸi belirtildi.