Sosyal Medya

Güncel

İşte Paralel'in en çok örgütlendiği yer

Eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun, "Paralel Yapı'nın en çok örgütlendikleri yer Türk Silahlı Kuvvetleri" dedi.



Eski Emniyet Ä°stihbarat Dairesi BaÅŸkanıSabri Uzun, Paralel Yapı'nın en çok örgütlendiÄŸi yerin Türk Silahlı Kuvvetleri olduÄŸunu iddia ederek, "Bu mantıkla Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu örgütle baÅŸ edebileceÄŸini düÅŸünmüyorum. Türk Silahlı Kuvvetlerini çok önemsiyorum ama bu mantıkla bu olmaz" dedi.

Uzun, "Legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten Paralel Devlet Yapılanmasının Örgütlenmesi" hakkında AA muhabirine deÄŸerlendirmelerde bulundu.

Paralel Yapı'ya iliÅŸkin "Bunların yerleÅŸmek istemediÄŸi bir yer yok" ifadesini kullanan Sabri Uzun, "Benim sorunum devletin bunların eline geçmemesi, daha da spesifik, özele girersek, devletin devlet gibi iÅŸlemesi. Hukuk devleti, anayasa devleti olarak iÅŸlemesini istiyorum, ben cemaat devleti olmasını istemiyorum. Benim sorunum bu" diye konuÅŸtu.

GeçtiÄŸimiz aylarda yayımladığı kitabını bu temel üzerine kurguladığını anlatan Uzun, yazdıklarının dışında da yazmadığı birçok konunun da bulunduÄŸunu kaydetti.

Uzun, "Bende dokümanları var, yazmaktan imtina etmek gibi bir ÅŸey olmaz bizim olduÄŸumuz yerde. Bu kitabı yazdıktan sonra baÅŸka yerlerden de bilgi gelmeye baÅŸladı. Ben sadece benim bulunduÄŸum yerden görünenleri yazmıştım" dedi.

"TSK'NIN BU ÖRGÜTLE BAÅž EDEBÄ°LECEĞİNÄ° DÜÅžÜNMÜYORUM"

Paralel Devlet Yapılanmasının en çok örgütlendiÄŸi kurumun Türk Silahlı Kuvvetleri olduÄŸu iddiasında bulunan Uzun, mevcut mücadelenin yetersiz kalacağını belirterek ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:

"En çok örgütlendikleri yer Türk Silahlı Kuvvetleri. Bu mantıkla Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu örgütle baÅŸ edebileceÄŸini düÅŸünmüyorum. Türk Silahlı Kuvvetlerini çok önemsiyorum ama bu mantıkla bu olmaz. Ben kitapta ÅŸunu yazdım, Altunizade'den cumartesi günleri gidip Hava Harp Okuluna 25-30 kiÅŸilik öÄŸrencinin cemaat imamından ders aldığını yazdım. Pazar günü de Deniz Harp Okulu öÄŸrencileri gidip ders alıyordu. Bu 84-85 öÄŸretim yılında, yani bu tarihlerden 99'a kadar, yani cemaat imamının Amerika'ya kaçana kadarki süredeki ders alanların isimlerini ÅŸu ana kadar Türk Silahlı Kuvvetleri ortaya çıkarabilmiÅŸ deÄŸil."

Uzun, Paralel Yapı'nın hali hazırda Merkez Bankası ve Hazine MüsteÅŸarlığını ele geçirmeye çalıştıklarına iÅŸaret ederek, bunlarla ilgili henüz bir çalışma yapılmadığını savundu.

Sabri Uzun, ÅŸöyle devam etti:

"Ben ÅŸunu görüyorum, devletin üst yönetiminde bulunan insanlar karakterli iseler, korkmuyorlarsa, hukuka baÄŸlıysalar çok acele bir karargah oluÅŸturmaları lazım. Milli EÄŸitim'de kimler var, nasıl örgütlenmiÅŸler, Hazine'de kimler varmış, nasıl örgütlenmiÅŸler, Merkez Bankası'nda kimler varmış, en önemlisi Türk Silahlı Kuvvetlerinde kimler varmış, nasıl örgütlenmiÅŸler. Gerek Sayın Hanefi Avcı, gerek ben emniyet içindeki örgütlenmeyi biz ortaya koyduk. ArkadaÅŸlarımız da bu konuda çalışmalar yapıyorlar, emniyetçiler. Ama diÄŸer kurumlardaki ÅŸahısları kimse ortaya koymadı. Bu ortaya koyulmadığı müddetçe çok net söylüyorum, onun için karakterli olmayı önemsiyorum. Åžu anda devlette görevde olan ve bunlarla mücadele edecek adamlar kararsızlar. Çünkü devlet kurumsallaÅŸmazsa bunlarla mücadeleyi kurumsal bir yapıya oturtmazsa bu mücadeleyi yapacak adamlar korkuyorlar."

"DEVLET Ä°ÇERÄ°SÄ°NDE BÄ°R KARARGAH OLUÅžTURULMASI LAZIM"

"Bu korkuyu kırmanın tek yöntemi devlet içerisinde bir karargah oluÅŸturmaktır" sözlerini kullanan Uzun,ÅŸöyle devam etti:

"Bu karargah bir idari teÅŸkilatlanma olacak. Ä°kincisi hukuki bir yapı oluÅŸturacaklar, yani kanunlar yapacaklar, hangi kurumda bunlar nasıl mücadele edeceÄŸini kanunlarla ortaya koyacaklar ve teÅŸkilatlanmayla, kanun yetkilendirmesiyle bu iÅŸte mücadele baÅŸlatılması lazım. EÄŸer bu baÅŸlatılmazsa ÅŸu anda mücadele ediyor görünen ve devlet görevlilerinin de üst yönetimin de daha doÄŸrusu mücadele ediyorlar diye bildiÄŸi devlet görevlilerinin ayağı titriyor, korkuyorlar. Onların ayağının titrememesi için devlet içerisinde bir karargah oluÅŸturulması lazım ve bu karargahın cumhurbaÅŸkanlığına veya baÅŸbakanlığa baÄŸlı olmasını çok önemsiyorum."

7 ÅžUBAT 2012 OPERASYONU

Uzun, Paralel Devlet Yapılanmasının BDDK'da da örgütlendiÄŸini, örgütlenmediÄŸi herhangi bir kurumun bulunmadığını kaydetti.

Paralel örgütün MÄ°T MüsteÅŸarı Hakan Fidan'a yönelik 2012'deki operasyon giriÅŸimini de anımsatan Uzun, ÅŸunları söyledi:

"7 Åžubat 2012 operasyonu daha önceki operasyonların bir devamı idi. Ben bu operasyonları bir sıraya koymak istiyorum, bir, Mayıs 2005'te Hanefi Avcı'nın Edirne'ye sürgün edilmesinin altında yatan cemaat operasyonudur. Ä°ki, Mart 2006'da benim görevden alınmam cemaatin ikinci ayağıydı. Üçüncü ayak, 7 Åžubat 2012'de MÄ°T MüsteÅŸarına karşı yapılan operasyondu, dördüncü ayak 17-25 Aralık hükümet darbesidir. Bunlar bir bütündür. Bu arada Ä°zmir casusluk ve fuhuÅŸ davası var. O, devlet memurlarını bertaraf etme operasyonuydu ama daha uygulamaya koyulmamıştı, altyapısı hazırlanmıştı. Bu meyanda daha sonraki aÅŸamada Selam Tevhid Örgütü diye düzmece bir örgüt çıkarmışlardı, o örgütle de devleti tamamen ele geçirme aÅŸaması tamamlanmış olacaktı, olmadı."

"PARALEL DEVLET VERGÄ°SÄ°: HÄ°MMET"

Paralel Yapılanmanın vatandaÅŸlardan sürekli para topladığını ve bu paraya da "himmet" denildiÄŸinianlatan Uzun, "Vergilendirme yapıyorlar canım, bırak himmet parasını. Sol örgütler aldıkları vergilere 'kamulaÅŸtırma' diyorlar, bunlar da aldıkları vergiye 'himmet' diyorlar. Arada hiç fark yok" dedi.

Bugün için cemaat içerisinde paraya hükmedenlerin bulunduÄŸu iddiasında bulunan Sabri Uzun, ÅŸunları kaydetti:

"Cemaat içerisinde paraya hükmedenler, esas hainler onlar, himmet veren adamları hain olarak düÅŸünmemek lazım. Bu himmet parasını alıp yiyen hainler var cemaatin içerisinde. Devletin bu parayı toplayıp yiyen adamlarla uÄŸraÅŸması lazım. Bunlar zaten ya büyük bir kısmı Amerika'da Pensilvanya'da ama Türkiye'de 100 lira para verenlerle uÄŸraÅŸmak yerine o Pensilvanya'da paraya hükmedenler var, onları ele geçirdiÄŸimiz zaman iÅŸ biter. Böyle muhabbet sorgusuyla bu olmaz, devlet biraz daha katı sorgu yapması lazım."

Paralel Yapı ile terör örgütü PKK'ya yaklaşımını da deÄŸerlendiren Uzun, ÅŸöyle konuÅŸtu:

"Benim bildiÄŸim bir ÅŸey var; ben Temmuz 2005'te, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin PKK ile hem silahlı mücadeleyi yürütmesini hem de diplomatik iliÅŸkilerin, müzakere sürecinin, dolaylı müzakerenin baÅŸlatılmasını öneren birisiyim. Ben görüÅŸülmesine sonsuz taraftarım. Türk milletinin emeÄŸinin ve alın terinin, kanının akmasını istemiyorum. Bu temelde ben müzakere sürecine sonsuz taraftarım. Ama onlar devleti ele geçirme temelinde bu PKK'yla müzakere yapılmasına taraftarlar veya eleÅŸtiriyorlar, onların nihai amacı devleti ele geçirmek, PKK'yla yapılan müzakere deÄŸil onların niyetleri, onların tek amacı devleti ele geçirmek. Yüksekova'da Mezit isimli bir bildiri dağıtıldı, bu bildiriyi dağıtan cemaat, tam tarihini hatırlamasam da 2011 olması lazım… Cemaatin tek amacı da devleti ele geçirmek, bunun çok bilimsellik yönüne kaçmayacağım. Cemaatin yaptığı iÅŸte bilimsellik yok ama hainlik var. Dolayısıyla onların hainliÄŸini bilimsellik kılıfı altında görmek yakışmıyor, ben kendime yakıştıramıyorum ÅŸahsen."

"HSYK'NIN YAPILANMASI DOÄžRU’’

Uzun, Devletin Paralel Yapı ile mücadelede ciddi bir yapılanma içinde olması halinde, mücadelenin kolay olacağını vurgulayarak, "HSYK'nın yapılanması doÄŸru, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması doÄŸru, yani hukuki yapılanmayı biz bir an önce devlet olarak tamamlamamız lazım. EÄŸer bunu tamamlayamazsak bu mücadeleyi yürüten savcılarda, polislerde, hakimlerde, mahkemelerde bir moral güç kalmıyor. Devlet görevlilerinde moral güç olabilmesi için önce yapısal durumu çözmemiz lazım" diye konuÅŸtu.

AA

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.