Yeni başlayanlar için 10 maddede Mısır-İsmail Kılıçarslan
Mursi'nin kaybettiği bir şey yoktur. Olmayacaktır. Mursi, şimdiden kazanmış, geri zekalı Sisi ise şimdiden kaybetmiştir.
1.Hüsnü Mübarek geri zekâlı bir diktatördür. Enver Sedat'ın öldürülmesinin ardından geldiÄŸi Mısır Devlet BaÅŸkanlığı görevini 2011'e kadar tam 30 yıl sürdürmüÅŸtür. Bu 30 yıl boyunca Mısır'da bütün seçimler formalite olarak geliÅŸmiÅŸtir.
2.Tunus'ta baÅŸlayan Arap Baharı rüzgarı kısa zamanda Mısır'a da sıçramış; Mısır halkı sokaklara inerek 'düzenin deÄŸiÅŸmesini isteyen' protestolar baÅŸlatmışlardır. Bu protestolar tarihe 'Birinci Tahrir' olarak geçmiÅŸtir. Bütün Mısır halkı meydanlara inmiÅŸ, sonunda büyük ÅŸiddet olaylarına raÄŸmen 'halk' kazanmıştır. Mübarek, 11 Åžubat 2011 günü istifa etmiÅŸtir.
3.Birinci Tahrir sonrası Mısır'daki CumhurbaÅŸkanlığı seçimlerinde Ä°hvan-ı Müslimin hareketinin kurduÄŸu Özgürlük ve Adalet Partisi'nin lideri Muhammed Mursi, halkın %52'sinin oyunu alarak Mısır CumhurbaÅŸkanı seçilmiÅŸtir.
4.Mursi'nin yaptığı ilk siyasi hamle, Refah sınır kapılarını açarak, bir açık hava hapishanesi durumundaki Gazze'ye nefes aldırmak olmuÅŸtur. BaÅŸkanlığı boyunca Türkiye ile muazzam iliÅŸkiler geliÅŸtirmiÅŸtir. Bu iki hamlesi, iktidarının hangi yönelimleri barındırdığına dair net önermeler içermektedir elbette. Bir yandan da hızla aldığı tedbirlerle Mısır'ın bitik durumdaki ekonomisini ayaÄŸa kaldıracak hamleler yapmıştır. Bu esnada, partisi Refah Partisi'nin, kendisi Necmettin Erbakan'ın 28 Åžubat öncesi yaÅŸadığı bütün dezenformasyon ve karalama kampanyalarını yaÅŸamaya baÅŸlamıştır. Mübarek Mısır'ına baÄŸlılıkları su götürmez Mısır medyası, sermaye oligarÅŸisi ile el ele vererek Muhammed Mursi ve Ä°hvan hakkında akıl almaz iftira kampanyaları yürütmüÅŸtür.
5.Ä°ktidarda 1 yılını bile doldurmadan büyük karalama kampanyaları ve iftiralara maruz kalan Mursi, 'Ä°kinci Tahrir' olarak nitelendirebileceÄŸimiz bir protesto dalgasına maruz kalmıştır. Ä°kinci Tahrirciler, siyaseten ne önerdikleri belli bile olmaksızın bütün aksiyonlarını 'Mursi'nin gitmesi' fikrine kilitlemiÅŸlerdir. Bu esnada, 'seçilmiÅŸ baÅŸkanlarına' destek vermek isteyen Mısırlılar da 'Adeviyye meydanı'nda protesto gösterilerine baÅŸlamışlardır. 3 Temmuz 2013'te 'Ä°kinci Tahrir'cilerin istediÄŸi olmuÅŸtur. Mısır ordusunun geri zekalı Genelkurmay BaÅŸkanı Sisi, bir darbe yaparak yönetimi ele geçirmiÅŸtir. Ä°kinci Tahrir'in 'özgürlükçü çocukları', geri zekalı bir Genel- kurmay BaÅŸkanı'nın yaptığı darbeyi havai fiÅŸeklerle, danslar ederek kutlamışlardır. O ana kadar 'ordu Ä°hvan'ın yanında, darbe marbe olmaz. Hem zaten Tahrir'in çocukları asla darbe olmasına izin vermez' yazabilen kimi Türk aydınları da çokoprens almaya gitmiÅŸlerdir. Türk aydını iÅŸte. Fazla da ÅŸey yapmamak lazımdır.
6.Darbenin ardından hapse atılan 'seçilmiÅŸ baÅŸkanlarına' ve 'verdikleri oylara' sahip çıkmak isteyen Mısır halkı sokaklarda 'silahsız' ÅŸekilde direnmeye baÅŸlamışlardır. Bu direniÅŸ esnasında geri zekalı Sisi, halkını öldürmekten hiç çekinmemiÅŸtir. Binlerce silahsız insan ÅŸehit edilmiÅŸ, binlerce insan tutuklanarak hapse atılmıştır.
7.Bu esnada bir ÅŸey olmuÅŸtur. Mısır'daki darbe karşıtlarının bulduÄŸu Rabia iÅŸareti, bütün dünya Müslümanlarının yeni sembolü olarak hızla yaygınlık kazanmıştır. Politik bir takım kullanımlarını bir yana bırakırsak -ki bırakmamız gerekir- bu sembol, tüm dünyada darbeye, ÅŸiddete, savaÅŸa karşı duruÅŸun bir iÅŸaretidir artık.
8.Geri zekalı diktatör Sisi'nin kukla mahkemeleri, yüzlerce muhalife idam cezası vermiÅŸtir. Bu idam cezalarının bazıları, mahkumların ailelerine haber bile verilmeksizin infaz edilmiÅŸtir. Mısır'da darbe karşıtı olmak suçundan idam edilen ilk isim Mahmud Hasan Ramazan olmuÅŸtur. Dünya, elbette derin bir sessizlikle karşılamıştır bu idamı. Zira dünyaya Sisi gibi aptalların yönettiÄŸi bir Mısır gerekiyordu. Mesele bu kadar basitti.
9.En sonunda Sisi, ne yapıp edip halkın oylarıyla devlet baÅŸkanlığına seçilmiÅŸ, ülkesini sadece 1 yıl 3 gün yönetebilmiÅŸ Muhammed Mursi'yi de idama mahkum ettirmiÅŸtir. Türkiye ve bazı Müslüman ülkeler hariç dünyanın tamamı bu kararı sadece 'derin kaygı' ile karşılamışlardır. Bu süreçte, başından beri hiçbir ÅŸekilde ÅŸiddete baÅŸvurmayan, ancak yine de 'terörist' olarak nitelendirilen Ä°hvan-ı Müslimin silaha sarılırsa 'modern dünya'nın kuracağı cümle elbette ÅŸu olacaktır: 'Biz size dememiÅŸ miydik? Bu Ä°hvan terörist zaten.'
10.Türkiye'yi 'Mursi'ye gaz vermekle' suçlayanlar, aslında Türkiye'yi 'sandığa, seçimlere, halk iradesine, seçilmiÅŸ bir devlet baÅŸkanına, tam bağımsız Mısır'a' destek vermekle suçluyorlar. Mursi'nin idam kararını aslında ellerini ovuÅŸturarak karşılayan ve darbeci Ä°kinci Tahrircileri 'özgürlüÄŸün çocukları' olarak tanımlayan bu kesim için halkın iradesinin hiçe sayılmış olması, Mısır'da bir darbe yapılmış olması, binlerce insanın öldürülmüÅŸ olması hiç önemli deÄŸildir. Åžundan hiç kuÅŸkum yok: Türkiye, bu süreçte Mısır'da adını 'dünya vicdan tarihi'ne altın harflerle yazdıracak bir performans sergiledi. Sürekli Mısır halkının yanında, seçimin, sandığın, halk iradesinin yanında durdu. Darbecilerle arasına net bir çizgi çekti. Elbette, gücü Mısır'da olanı biteni deÄŸiÅŸtirmeye yetmez ÅŸimdilik. Ancak Türkiye, niyetinin ne olduÄŸunu net ÅŸekilde ortaya koyduÄŸu için bile son derece önemli bir iÅŸ baÅŸardı/baÅŸarmaktadır. Mısır'da doÄŸru olan, güçlünün deÄŸil, haklı olanın yanında durmaktır ve Türkiye de bunu yapmaktadır.
Ve son bir not: Mursi'nin kaybettiği bir şey yoktur. Olmayacaktır. Mursi, şimdiden kazanmış, geri zekalı Sisi ise şimdiden kaybetmiştir. Ne dediğimi anlamak istemeyenler Kenan Evren'in cenaze fotoğraflarını inceleyebilirler. Mesele netleşecektir.
Ne diyordu (bu sefer gerçekten) Aliya: 'Allah'a andolsun ki köle olmayacağız.'
YeniÅŸafak
Henüz yorum yapılmamış.