Sosyal Medya

Dünya

Çatışmalar silahlanma yarışını hızlandırıyor

Dünya ülkeleri silahlanma konusunda ciddi bir yarışa girdi. Askeri harcamalar birçok bölgede düşerken Ortadoğu'da yükseldi. Savunma bütçesini en fazla artıran ülke Suudi Arabistan oldu. Yemen operasyonunun öncüsü Suudi Arabistan, 2014'te listenin 4'üncü sırasında yer aldı. Türkiye ise listede 15'inci oldu.



Dünyada silahlanma yarışı hız kazanıyor. Stockholm Uluslararası Barış AraÅŸtırma Enstitüsü SIPRI'nin dünyanın en büyük silah ihracatçılarıyla ilgili raporunda, ilk üçe sırasıyla ABD, Rusya ve Çin'e yerleÅŸiyor.

Raporda, Çin'in, küresel silah pazarındaki payının, 2005-2009 ile 2010-2014 dönemlerinde yüzde 143 arttığına ve daha önce üçüncülüÄŸe sahip olan Almanya'yı geride bıraktığına, öte yandan ABD ve Rusya'nın önemli ölçüde gerisinde kaldığına dikkat çekiliyor.

SIPRI'nın son raporuna göre en fazla silah satın alanlar listesinde ilk sıraları Hindistan, Suudi Arabistan ve Çin paylaşıyor. Türkiye de, dünyanın en büyük silah ithalatçıları listesinde yedinci sırada yer alıyor. Listede BirleÅŸik Arap Emirlikleri, Pakistan ve Avustralya'nın ardından yedinci sırada gelen Türkiye %3'lük payını koruyor. Enstitüye göre Türkiye'nin alımlarında abd %58 ile en büyük paya sahip. Onu yüzde 13 ile Güney Kore ve yüzde 8 ile Ä°spanya izliyor.

2005-2009 ile 2010-2014 dönemlerinde dünya genelinde konvansiyonel silah ihracat hacmi yüzde 16 büyüdü. Bu dönemlerde ABD'nin silah satışı yüzde 23 arttı, 2010-2014 arasında küresel silah pazarındaki payı yüzde 31 oldu. Rusya'nın 2005-2009 ile 2010-2014 dönemlerinde silah ihracatı yüzde 37 artış gösterdi, 2010-2014 döneminde küresel silah pazarındaki payı yüzde 27 oldu. Asya ve Körfez ülkeleri de silah ithalatını artırdı.

Silah ithalatında, Körfez Ä°ÅŸbirliÄŸi Konseyi üyesi ülkelerde 2005-2009 ile 2010-2014 dönemlerinde yüzde 71, OrtadoÄŸu ülkelerinde 2010-2014 döneminde yüzde 54 artış görüldü. Suudi Arabistan 2010-2014 döneminde dünya çapında en fazla silah ithal eden ikinci ülke oldu, bir önceki dört yıllık periyoda göre silah ithalat hacmini dört kat arttırdı.

SIPRI'nin silah ve ordu masrafları programı uzmanları Körfez Ä°ÅŸbirliÄŸi Konseyi üyelerinin baÅŸta ABD ve Avrupa'dan silah ithal ederek ordularını hızla büyüttüklerini ve modernize ettiklerini ifade etti. OrtadoÄŸu'da ise Mısır, Irak, Ä°srail ve Türkiye'nin gelecek yıllarda silah taleplerinin daha da artmasının beklendiÄŸi kaydedildi. 2010-2014 döneminde dünyada büyük silah ithalatçılarının ilk onunda Asya ülkeleri yer alıyor. Hindistan, Çin, Pakistan, Güney Kore ve Singapur'un silah alımı dünya genelindeki toplam silah ithalat hacminin yüzde 30'una karşılık geliyor.

IRAK'DA YOÄžUN SÄ°LAH ALIMI

IŞİD ile mücadeleyi sürdüren Irak son dönemde yoÄŸun bir silah alımı gerçekleÅŸtiriyor. Hem merkezi yönetime hem de kuzeydeki bölgesel yönetime askeri yardımlar da sürüyor. Son olarak ABD'nin Erbil'i merkezi yönetiminin onayı olmaksızın silahlandırması ile ilgili bir karar görüÅŸmesi BaÄŸdat'ın tepkisini çekti. Irak geçen yıllarda yoÄŸun bir silah alımına baÅŸladı. Özellikle ABD'nin Irak'tan çekilmesi ile beraber BaÄŸdat yönetimi askeri kapasitesini artırma yoluna gitti. Ülkenin dağıtılmış olan hava kuvvetlerini yeniden toplamak öncelikli hedef olarak belirlendi. Bu amaç doÄŸrultusunda ABD'den 36 adet F 16 satın alındı.

Bunun yanı sıra Irak'a roketler; roketatarlar, tanklar ve makineli tüfekler de dâhil olmak üzere çeÅŸitli silahlar satan ABD, Irak'ın en büyük silah tedarikçisi oldu. Ancak Irak silah alımı yaptığı kaynakları çeÅŸitlendirdi. Nuri El- Maliki'nin baÅŸbakanlığı döneminde Rusya'dan yaklaşık 4 milyar dolarlık silah alımı gerçekleÅŸti.

BaÄŸdat, Çek Cumhuriyeti ve Kore gibi ülkelerden silah alımını da durdurdu. Ancak bu silahlanma hamlesine raÄŸmen Irak ordusunun ne kadar güçsüz olduÄŸu IŞİD saldırıları ile ortaya çıktı. Örgüt karşısında varlık gösteremeyen Irak ordusu yüzünü bir kez daha uluslararası topluma döndü. Hâlihazırda 60 civarda üyesi bulunan ABD liderliÄŸindeki uluslararası koalisyon Irak genelinde hava operasyonları gerçekleÅŸtiriyor.

Bunun yanı sıra Irak'a yine baÅŸta ABD olmak üzere birçok ülkeden silah yardımı geliyor. ABD, Ä°ngiltere, Fransa, Almanya ve Ä°talya bu silahlanma hamlesinin başını çekiyor. Silah yardımı dışında bu ülkeler Irak ordusuna eÄŸitim desteÄŸi de sunuyor. Aynı ülkeler sadece merkezi hükümete deÄŸil, kuzeydeki Kürt bölgesel yönetimine de geniÅŸ silah yardımında bulunmaya devam ediyor.

Kuzeye gönderilen bu yardımlar ise her zaman BaÄŸdat'ın onayından geçiyor. Ancak ÅŸimdilerde bu durumun deÄŸiÅŸmesi söz konusu. Zira ABD kongresi, Kürt bölgesi ve Sünnilerin BaÄŸdat'tan bağımsız bir ÅŸekilde silahlandırılmasını öngören bir tasarıyı onayladı. Bu tasarıya göre Irak'a gönderilecek 715 milyon dolarlık askeri desteÄŸin yüzde 25'i PeÅŸmerge ile Sünni güçlere doÄŸrudan yapılacak. Ancak eÄŸer Irak'ta merkezi hükümet ülkede birliÄŸi saÄŸlayamazsa bu oranlar artabilecek.

Bu karar BaÄŸdat'ın tepkisini çekti. Irak BaÅŸbakanı Haydar El Ä°badi'nin ofisinden yapılan açıklamada ÅŸu ifadeler yer aldı: "IŞİD çeteleri ve teröristlerle mücadelede Irak'ın birliÄŸinden yana olup askeri yardımda bulunan tüm ülkelerin tavrını olumlu buluyoruz. Irak, diÄŸer ülkelerle kurduÄŸu diyaloÄŸun devamından yanadır. Ancak bazı çevreler ikili tavırlar içindedir. Buradan, atılacak her adımın Irak hükümeti kanallarıyla yapılması gerektiÄŸini vurguluyoruz. Bütün etnik gruplar için daiÅŸ çeteleri ve teröristlerle mücadele ediyoruz."

Irak Savunma Bakanı Halid Ubeydi de bu karara karşı olduklarını ve Sünniler ile PeÅŸmergeler'in ancak baÄŸdar üzerinden silahlandırılabileceklerini söyledi. ABD'de gündeme gelen karara bir tepki de Åžii lider Mukteda Es Sadr'dan geldi. Åžii lider yaptığı açıklamada eÄŸer karar hayata geçerse ABD'yi sadece Irak deÄŸil, Irak dışında da hedef almaktan çekinmeyeceklerini söyledi.

Mukteda Es Sadr daha önce yaptığı açıklamalarda da Irak’a gelmesi durumunda ABD askerlerini hedef alacaklarını belirtmiÅŸti.

LÜBNAN'A DA SÄ°LAH YARDIMI 

Askeri yardımda bulunulan diÄŸer bir ülke de IŞİD tehdidi ile karşıya karşıya kalan Lübnan oldu. Suudi Arabistan'ın 3 milyar dolarlık hibesi ile alınan Fransız silahlarının ilk teslimatı geçtiÄŸimiz günlerde yapıldı. Amerika BirleÅŸik Devletleri de Lübnan'a askeri yardımda bulunan bir diÄŸer ülke.

Fransa ile Suudi Arabistan arasında imzalanan 3 milyar dolarlık silah anlaÅŸması gereÄŸince Lübnan'a yapılan askeri yardımın ilk teslimatı gerçekleÅŸti. Teslim törenine Lübnan ve Fransa savunma bakanları ile Suudi Arabistan'ın Beyrut büyükelçisi de katıldı. teslimat dolayısıyla Beyrut havaalanında bir tören düzenlendi. Burada konuÅŸan Fransız Bakan Jean-Yves Le Drian, teslimatların gelecek günlerde devam edeceÄŸini kaydetti. Le Drian ÅŸu ÅŸekilde konuÅŸtu:

"Silah ve askeri ekipmanların bu ilk teslimatı, Lübnan ile olan ikili savunma iliÅŸkimizi baÅŸka bir boyuta taşıyan sürecin ilk adımı. Bu anlamda birbirimizi tebrik etmek için gayet güzel bir nedenimiz var."

Ä°lk parti teslimatta 48 anti tank füzesi ve ateÅŸleyicileri yer aldı. 4 yılda tamamlanacak olan teslimat içinde zırhlı araçlar, helikopter ve küçük savaÅŸ gemileri de olacak. Lübnan askerlerinin eÄŸitimi ve teçhizatların bakımı da yardım kapsamında. Lübnan Savunma Bakanı Semir Mukbil, yardımları için Suudi Arabistan'a teÅŸekkür ederken, söz konusu silahların ülkenin terörizmle mücadele ve sınırları korumada hayati derecede önem taşıdığını söyledi.

Fransız mevkidaşı Le Drian da, Lübnan'ın güvenliÄŸinin bölge açısından önem arz ettiÄŸini vurgularken: "Lübnan dahil tüm bölge ülkeri için bir varoluÅŸ tehlikesi bulunuyor. Fransa da bu ÅŸartlar içinde Lübnan'a yardım etme isteÄŸini ortaya koymaya gayret ediyor. Lübnan daha önce benzeri görülmemiÅŸ, IŞİD ve El Nusra'dan kaynaklanan bir tehdit ile karşı karşıya. Lübnan ordusu geçen AÄŸustos ayında çok ağır bedeller ödedi ve bundan böyle baÅŸka bir savaÅŸa girmek istemiyor. Biz de Fransa olarak bunun önlenmesi için Lübnan'ın yanında olmaya devam edeceÄŸiz." diye konuÅŸtu.

Ä°lk teslimatı yapılan bu yardımın yanı sıra, Suudi Arabistan geçen sene de bir milyar dolarlık baÅŸka bir yardımda daha bulundu. Ancak bu kez silahların alınacağı ülkeyi seçme hakkını Lübnan'a bıraktı. Bu konuda henüz bir anlaÅŸma imzalanmış deÄŸil.

Lübnan'a askeri yardımda bulunan diÄŸer bir ülke de ABD oldu. Son bir sene içinde yapılan askeri yardımın miktarı 100 milyon doları geçti. Lübnan açısından, bölgedeki savaÅŸ göz önünde bulundurulduÄŸunda bu tür yardımlar büyük önem taşıyor.

KÖRFEZ SÄ°LAH Ä°THALAT

Körfez Ä°ÅŸbirliÄŸi Konseyine üye ülkelerin silah alımı OrtadoÄŸu'da istikrarın önündeki en büyük engellerden biri olarak gösteriliyor. Ä°ÅŸin dikkat çekici yanı ise bu silah alımlarının çoÄŸunun BM Güvenlik Konseyi'nin beÅŸ daimi üyesinden alınıyor olması. Körfez ülkelerinin aldığı silahlarla bölgede operasyonlar yapması ise Ä°ran'la gerilimi artırıyor.

OrtadoÄŸu'da yer alan birçok ülke Suudi Arabistan ve Ä°ran arasındaki vekâlet savaÅŸlarının hedefi oluyor. Bu ülkelerin başında Suriye geliyor. Körfez ülkeleri bir yandan Åžam'da Ä°ran'ın arka çıktığı yönetime karşı muhalif grupları desteklerken, bir yandan da IŞİD'e karşı hava saldırıları düzenliyor. Ä°ran ise Irak'ta IŞİD'e karşı mücadelede Åžii gruplara desteÄŸiyle ön plana çıkıyor.

Libya'da da durum farklı deÄŸil. IŞİD'e baÄŸlılığını ilan eden gruplar da Libya'daki iç çatışmalara dâhil oldu. 2014'te hem Mısır, hem de birleÅŸik Arap Emirlikleri IŞİD mevzilerini bombaladı. Mısır güvenlik güçleri diÄŸer yandan 2011 yılında yaÅŸanan devrimden bu yana Sina yarımadasında silahlı örgütlerle savaşıyor.

Mart ayında Ä°ran destekli Husi Ensarullah hareketinin baÅŸkent San'a'da kontrolü ele geçirmesinin ardından Suudi Arabistan öncülüÄŸündeki koalisyon Yemen'de hava saldırılarına baÅŸladı. 2011 yılında Suudi Arabistan ve BirleÅŸik Arap Emirlikleri Bahreyn'de Sünni rejimin devrilmesinin ardından Åžii nüfusun protestolarını bastırmak için Bahreyn'e birlik gönderdi.

Sina'da silahlı gruplarla savaÅŸan ve Suudi Arabistan'ı Yemen operasyonunda destekleyen Mısır, silah alımlarını gün geçtikçe artırıyor. 2010'da silahlanmaya 800 milyon dolardan fazla harcama yapan Mısır için 2015 beklentisi 1 milyar 574 milyon dolar.

2011 yılından bu yana büyük güçlerin Suriye'ye silah satışı düÅŸtü ancak Ä°ran ve Rusya'nın Suriye'ye ağır silah tedarik ettiÄŸi biliniyor. Åžam yönetiminin 2015 sonunda 157 milyon dolar deÄŸerinde silah alması bekleniyor.

Irak, IŞİD ile mücadelesinde hem Ä°ran'dan hem de Amerika BirleÅŸik Devletleri'nden destek alıyor. 2010'da 369 milyon dolar silah alımı yapılan ülkenin bu yıl 199 milyon dolarlık daha silah alması bekleniyor. Irak'a hibe yoluyla giren silah meblağı ise milyar dolarlarla ifade ediliyor.

Dünyanın en büyük silah alımcısı konumuna yükselen Suudi Arabistan bölgesel savunma pozisyonunda stratejik müdahaleler yapabilir konuma gelme hedefinde. Ülkenin 2015 yılı sonuna kadar silaha harcayacağı miktar 10 milyar dolara yakın. Yaptırımların kalkması durumunda Ä°ran uluslararası toplum için iyi bir pazar konumuna gelebilir. Bu da en çok Rusya'yı etkileyecek. Ä°ran için 2015 yılı silah alımı öngörüsü bir milyar 712 milyon dolar.

BirleÅŸik Arap Emirlikleri de tıpkı müttefiki Suudi Arabistan gibi uluslararası müdahale senaryolarında daha fazla rol kapmaya çalışıyor. Ağır silah sipariÅŸlerine hız kazandıran ülke Libya'da hava saldırılarına katılırken, Arap NATO'su olarak adlandırılan koalisyonda da yer alıyor. Bu yılsonuna kadar silaha harcanması planlanan bütçe ise 2 milyar 552 milyon dolar.

RUSYA DA SÄ°LAH YATIRIMINI ARTTIRDI

Kırım'ın ilhakı ile baÅŸlayan batı ile gerilim süreci Moskova yönetimini savunma sanayiine daha çok yatırım yapmaya itti. Rusya Devlet BaÅŸkanı Vladimir Putin son olarak savunma sanayii bilançosunun 400 milyar dolara ulaÅŸtığını açıkladı. Bütçesini önemli ölçüde enerji ihracatına dayalı hale getiren Kremlin gelirlerinde çeÅŸitlendirmeye gitmediÄŸi için hem iç hem de dış kaynaklı eleÅŸtirilerin hedefi oluyor.

Bu eleÅŸtirileri getirenler Rusların geleneksel eÄŸilimlerine atıfta bulunarak uzay çalışmaları ve savunma sanayinin enerjiden doÄŸan boÅŸluÄŸu dolduracağı tezini iÅŸliyor. Uzay çalışmalarından kısa vadede beklenen verimi alamayacağı belirtilen Rusya için savunma alanındaki atılımlar hayati önem taşıyor. Fakat uluslararası planda yaÅŸanan uyuÅŸmazlıklar Ä°ran, Güney Kıbrıs ve Suriye örneklerinde olduÄŸu gibi zaman zaman Kremlin'in silah ihracatı kabiliyetini sınırlıyor.

Rusya lideri Putin, son 15 yılın muhasebesini yaptığı programlarda silah sanayiinin her yıl katlanarak büyüdüÄŸünü ve 400 milyar dolarlık bilançoya ulaÅŸtığını ifade ediyor. Afrika'dan Latin Amerika'ya kadar yeni pazar arayışını sürdüren Ruslar son olarak Türkiye'ye dönük mesajlar vermeye baÅŸladı.

Ä°stanbul'daki silah fuarı Ä°DEF-2015'e katılan devlet savunma ihracatları ÅŸirketi Roso Boron Eksport Türkiye'ye askeri teknik sevkiyatını büyüteceÄŸini açıkladı. Fuara katılan heyetin BaÅŸkanı Anatoliy Aksenov, Türk savunma sanayi ile bilim ve teknik alanındaki iÅŸbirliÄŸinin gerekliliÄŸine vurguda bulunurken, önceliklerini hava savunma, zırhlı araç ve askeri deniz baÅŸlıklarında belirlediklerini ifade etti.

Rusya'nın önde gelen bir diÄŸer silah ÅŸirketi Rostek de, Türk savunma kuruluÅŸlarıyla ortak projelerin geliÅŸtirileceÄŸine iÅŸaret ediyor. Rusya ile Türkiye'nin taktik dijital iletiÅŸim araçları üzerinde de iÅŸbirliÄŸine gidebileceÄŸini kaydeden ÅŸirket yetkilileri, uzay sistemleri alanında da ortaklık imkânlarının masada olduÄŸunu belirtiyor.

Fuarda sergilenen Rus yapımı ürünler arasında askeri talim uçağı YAK-130, hafif helikopterler, amfibi uçağı BE-200, ağır nakliye helikopterleri, savaÅŸ helikopterleri, uçaksavar füze sistemleri, hava savunma füze sistemleri, modernize edilmiÅŸ tanklar, askeri personel taşıt araçları ve ağır silah sistemleri bulunuyor.

Türkiye pazarını da hedefleyen askeri deniz araçları arasında ise "Gepard" fırkateyni, "Amur-1650" kodlu denizaltı, devriye ve füze sistemli tekneler mevcut. Türkiye'ye satışı planlanan hava yastıklı çıkarma gemisi Ruslar'ın Sovyetler sonrasındaki en özgün örneklerinden biri olarak gösteriliyor. Ä°ki ülke arasındaki silah ticaretinin önündeki en önemli engel Türkiye'nin NATO üyesi olması.

TÜRKÄ°YE'DEN ÖNEMLÄ° ADIMLAR

Türkiye, cumhuriyetin ilk yıllarından bugüne savunma sanayinin millileÅŸtirilmesi konusunda önemli adımlar attı. 2015 savunma bütçesi 23 milyar liraya yaklaÅŸan Türkiye bugün savunma sanayi ihtiyacının yüzde 54'ünü kendi imkânlarıyla karşılıyor. Hedef önümüzdeki 10 yılda bu oranı yüzde yüze çıkarmak.

Bugün dünyanın en büyük 100 savunma sanayi firması arasında 2 Türk firması yer alıyor. Savunma sanayinin üretim gücü 2014 yılında 5 milyar doları aÅŸtı. Aynı dönemde sektörün ihracat hacmi 1 milyar 647 milyon doları buldu. Türk savunma sanayi yıllık 1 milyar dolar araÅŸtırma geliÅŸtirme harcamasıyla en çok araÅŸtırma geliÅŸtirme ve teknoloji yatırımı yapan sektör haline geldi.

Bu üretim kapasitesi Türk silahlı kuvvetlerinin yeni ve yerli teknoloji kullanım kapasitesini de yükseltti. Bu noktada hedef özgün tasarımların hayata geçirilmesi. Bu baÄŸlamda; HürkuÅŸ EÄŸitim Uçağı 2012, yerli korvet projesinin en önemli ayaklarından biri olan Milgem Büyükada ve Heybeliada gemileri 2013 yılında hizmete girdi. Aynı proje dâhilindeki Burgazada korvetinin yapımı sürüyor.

Anka projesi ile ilk taktik insansız hava aracı sistemi 2010'da devreye sokuldu. Ä°lk yerli tank projesi olan Altay'ın da prototipi tamamlandı. 2017'den itibaren de seri üretime geçilecek. Askeri personeli mayın tehdidinden koruyan tamamı yerli üretim kirpi araçlarından bugüne kadar 614'ü TSK'ya teslim edildi.

Ä°lk türk tasarımı eÄŸitim uçağı HürkuÅŸ, 2013'te ilk uçuÅŸunu yaptı. 15 adetlik seri üretim için karar alındı. UçuÅŸ testleri Eylül 2014'te gerçekleÅŸtirildi. MüÅŸterek taarruz uçağı programı çerçevesinde F-35 uçaklarının uluslararası katılım ile tasarımı, geliÅŸtirilmesi, üretimi ve lojistik desteÄŸini kapsayan uçak geliÅŸtirme faaliyetleri devam ediyor.

TSK'nın alçak irtifa hava savunma ihtiyacı için hava savunma sistemi Hisar-A projesi kapsamında üretim yapıldı. 2013'te denemesi gerçekleÅŸtirildi. Hisar-A milli orta hava savunma füzesi ilk balistik atışı 2014'te yapıldı. Uzun menzilli füze savunma sistemi projesinde sözleÅŸme görüÅŸmeleri devam ediyor.

Türkiye bugün araÅŸtırma geliÅŸtirme yatırımlarının artmasıyla ÅŸehir füzeleri, tanksavar füzeleri, güdümlü roketler gibi ürünleri kendi teknolojiyle üretebilir noktaya geldi. Uydu sistemlerinin tasarımı, üretiminin yanında bir uydu fırlatma merkezi kurmaya yönelik çalışmalar ise sürüyor. Yer gözlem uydu teknolojilerinin geliÅŸtirilmesi projesi kapsamında yerli uydu Ä°mece'nin çalışmalarına baÅŸlandı. 2019'da fırlatılması planlanıyor.

Dünyanın her yerinden hiçbir kısıtlama olmaksızın alınacak görüntüler istihbarat, tarım, afet, maden arama vb alanlarda kullanılacak. Göktürk-1'in 2015'te fırlatılması planlanıyor. Yine Göktürk-3 radar gözlem uydusu 2019'da fırlatılacak.

Kaynak: Kuzey Haber Ajansı

 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.