Sosyal Medya

Ekonomi

'Hukuk, ekmek su gibi ihtiyaç'

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, hukuka olan güvensizliğin devam etmesi durumunda ekonomide bugünün bile mumla aranacağını söyledi.



Ekonomiden sorumlu BaÅŸbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ä°stanbul’da düzenlenen geleneksel 'Bab-ı Ali Toplantıları'nda konuÅŸtu. Burada hukukun demokrasi ve ekonomi için ne derece gerekli olduÄŸundan bahsetti ve ÅŸunları söyledi;

''Demokrasi hemen yanı başında saÄŸlam bir hukuk ile ancak ayakta durabilir. Yargı alanında ne kadar baÅŸarılı olursak demokrasimiz o kadar güçlenecek. Yargı alanında ne kadar baÅŸarılı olursak demokrasimiz, ekonomimiz o kadar baÅŸarılı olacak. EÄŸer bu zayıf tablo devam ederse de, hem demokraside hem de ekonomide görmüÅŸ olduÄŸumuz bu tabloyu bile mumla arar duruma geliriz. Su ve ekmek nasıl ihtiyaç ise hukuk da aynen öyle bir ihtiyaç.''

“Bankaların bünyesi saÄŸlam”

Babacan Türkiye’nin dünyada baÅŸ gösteren 2008-2009 krizinden hızla çıkmasının en önemli sebeplerinden birinin, bankaların bünyesinin saÄŸlam oluÅŸundan kaynaklandığını vurguladı ve ÅŸöyle devam etti:

"Aksi halde tek bir bankada dahi olabilecek bir zafiyet bütün sisteme bir gecede sirayet edebilir. Bir gece belli baÅŸlı bir banka takasında bir zafiyete uÄŸrasın, ertesi günü bunun 10 bankaya, 15 bankaya anında etkilerini görürsün. Dolayısıyla, birbirleriyle kenetlenmiÅŸ tek bir bankanın dahi tüm sisteme zarar verebileceÄŸi bir yapıdır bankacılık. Bu noktada çok ÅŸükür sütun saÄŸlam ve büyümemizi finanse edecek bir yapımız var. Ama ileriye doÄŸru dikkat etmemiz gereken bir husus var. O da ÅŸu... Bankalarımız ÅŸu anda 100 liralık mevduat topladıysa, 121 liralık kredi kullandırmış durumda. Peki bu parayı nereden buldular diyeceksiniz. Yurtdışından borçlandılar. Ve biraz da kısa vadeli borçlandılar. Bununla ilgili biz düzenlemelerimizi son üç, dört ay içerisinde yaptık. Hem bankalarının mevduata ağırlık vererek finansmanlarını saÄŸlamalarını hem de daha uzun vadeli yurtdışına borçlanmalarını saÄŸlayacak düzenlemeleri yaptık. Ve onlar da sonuç vermeye baÅŸladı. Dolayısıyla bu saÄŸlam bünyenin korunması da çok çok önemli.''

"Hukukun iÅŸlemediÄŸi yerde demokrasi iÅŸlemez”

Babacan demokrasi açısından hukukun gerekliliÄŸini ise ÅŸu sözlerle ifade etti:

"Biz ekonomi alanında ne yaparsak yapalım, Türkiye için güzel ÅŸeyler yaptığımızı iddia edersek edelim, eÄŸer Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olmasıyla ilgili ciddi soru iÅŸaretleri oluÅŸtuysa, bu baÅŸlı başına bir problem. Bu ekonomimiz açısından da problem, demokrasimizin iÅŸleyiÅŸi açısından da problem. Demokrasi kuÅŸkusuz yönetim ÅŸekillerinin en güzeli. Halkın kanaatlerinin, eÄŸilimlerinin bir ülkenin nasıl yönetileceÄŸine yansıdığı güzel bir yönetim modeli. Demokrasi hemen yanı başında saÄŸlam bir hukuk ile ancak ayakta durabilir. EÄŸer bir ülkede ’Demokrasi var, ancak hukuk konusunda sorunlar var’ diyorsanız, iÅŸte o ülkede demokrasinin sıhhatli iÅŸlemesi bir süre sonra mümkün olmaz.”

“Hukukun iÅŸlememesi iÅŸ dünyasında sıkıntı oluÅŸturur”

Başbakan Yardımcısı hukuk ve ekonomi arasındaki ilişkiyi ise şu şekilde tarif etti:

“EÄŸer kurallar açık deÄŸilse, kurallar ÅŸeffaf deÄŸilse, kurallara uymayanlar ile alâkalı yaptırımlar yeterince güçlü deÄŸilse, eÄŸer ülkenin yargısı iyi iÅŸlemiyorsa, burada demokrasi zaafa uÄŸrayabilir. Ekonomi üzerindeki etkilerini zaten iÅŸ dünyamız, günlük iÅŸlerde gayet güzel bunu hissediyor. EÄŸer davalar çok uzun sürüyorsa, bilirkiÅŸilik müessesesi ile ilgili ciddi sıkıntılar oluÅŸtuysa, kararlar tutarlı deÄŸilse, alt mahkeme ile üst mahkeme birbirinden tamamen farklı sonuçlara varabiliyorsa, bu iÅŸ dünyası açısından ve tabii ki ekonomi açısından son derece sıkıntılı bir tablo oluÅŸturur.”

“Yargının evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde hareket etmesi gerekiyor”

Babacan, hükümetin evrensel hukuk normlarını hedef alan bir sistem arzuladığını da söyledi:

“Yargının mutlaka ve mutlaka evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde; Anayasa, yasalar ve belki de daha önemlisi vicdan ile hareket etmesi gerekiyor. Yasaların bir dili var, bir de ruhu var. Onun için vicdan faktörü çok çok önemli. Biz evrensel hukuk normlarını baz alan bir sistem arzu ediyoruz. Anayasamızın kolay, anlaşılır, sade bir anayasa olmasını arzu ediyoruz. Yasalarımızın kısa, öz ve anlaşılır olmasını arzu ediyoruz. Bunun yanında, yargı sisteminin hem bağımsız hem tarafsız iÅŸlemesi gerektiÄŸini söylüyoruz. Tabii kolay bir alan deÄŸil. Yargı alanında ne kadar baÅŸarılı olursak, demokrasimiz o kadar güçlenecek. Yargı alanında ne kadar baÅŸarılı olursak, ekonomimiz de o kadar baÅŸarılı olacak. EÄŸer bu zayıf tablo devam ederse de, hem demokraside hem de ekonomide görmüÅŸ olduÄŸumuz bu tabloyu bile mumla arar duruma geliriz. Bu kadar önemli. Su ve ekmek nasıl ihtiyaç ise, eÄŸer refah diyorsak, demokrasi diyorsak, hukuk da aynen öyle bir ihtiyaç. Ekmek, su gibi ihtiyaç.''

Arınç’ın adalet hakkındaki açıklamaları

Kısa süre önce de diÄŸer BaÅŸbakan Yardımcısı Bülent Arınç adalet sistemi hakkında açıklamalar yapmıştı. Habertürk televizyonuna konuk olan Arınç ÅŸu ifadeleri kullanmıştı;

“Partimin adını çok severim. Kalkınmada çok iyiyiz ama adalette iyi miyiz? 'Sarayı yaptık ÅŸimdi sıra adalete geldi' demiÅŸtim. Yargı 10 tane kurum içinden sondan üçüncü ya da dördüncü sırada. Yargıya olan güven bitmiÅŸse kafamızı ellerimizin arasına alıp düÅŸünmemiz lazım. Ä°tibar kaybettirenler az çok bellidir ama bundan bütün ülke zarar görür. Çok güzel saraylar yaptık ama adalete, yargıya duyulan güveni artıracak çok çalışma yapmamız lazım.”

Kaynak: DHA, Al Jazeera

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.