AYM'den Kürtçe ile ilgili önemli karar

Anadolu Ajansı'nın haberine göre; Yüksek Mahkemenin internet sitesinden yapılan duyuruda, bugün Resmi Gazete'de yayımlanan karara iliÅŸkin bilgi verildi.

Buna göre, 2009 yılındaki yerel seçimler öncesinde o dönem Lice Belediye BaÅŸkanı Fikriye Aytin, kapatılan Demokratik Toplum Partisi Diyarbakır Ä°l BaÅŸkanı Ali ÅžimÅŸek ve Kadın Meclisi üyesi Sevi Demir, aday tanıtım toplantısında Kürtçe konuÅŸtu.

Bunun üzerine Lice Cumhuriyet BaÅŸsavcılığınca soruÅŸturma baÅŸlatıldı ve bu kiÅŸilerin cezalandırılmaları için kamu davası açıldı.

BaÅŸvurucular hakkındaki yargılamanın devam ettiÄŸi sırada Anayasa Mahkemesi, 2012 yılında verdiÄŸi bir kararla siyasi partilerin faaliyetlerinde Türkçe'den baÅŸka dil kullananların cezalandırılmasına iliÅŸkin 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 117. maddesini iptal etti.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararına karşın Lice Asliye Ceza Mahkemesi yargılamaya devam ederek, 2013 yılında baÅŸvurucuların ayrı ayrı 5'er ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. BaÅŸvurucuların itirazları reddedildi ve karar kesinleÅŸti.

Bu kiÅŸiler, Yüksek Mahkemenin iptal kararına karşın cezalandırılmalarının, ifade özgürlüÄŸü ile suç ve cezaların kanuniliÄŸi ilkesinin ihlali niteliÄŸinde olduÄŸu iddiasıyla bireysel baÅŸvuruda bulundu.

Anayasa Mahkemesi, baÅŸvurucuların haklarının ihlal edildiÄŸine hükmetti.

Kararda, ifade özgürlüÄŸünün demokrasinin iÅŸleyiÅŸi için yaÅŸamsal önem taşıdığı, ifadenin iletilmesinde kullanılan dilin de ifade özgürlüÄŸünün ayrılmaz bir parçası olduÄŸu bildirildi.

BaÅŸvurucuların Kürtçe konuÅŸma yapmaları nedeniyle cezalandırılmalarının ifade özgürlüÄŸüne müdahale olduÄŸu sonucuna varıldığı belirtilen kararda, müdahalenin kanunilik ÅŸartını saÄŸlamadığı gerekçesiyle Anayasa'nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüÄŸünün ihlal edildiÄŸi aktarıldı.

Anayasa Mahkemesi, ayrıca, baÅŸvurucuların yürürlükte olmayan bir kanun hükmüne dayanılarak cezalandırılmalarının, Anayasa'nın 38. maddesinde güvence altına alınan "suç ve cezaların kanuniliÄŸi" ilkesini ihlal ettiÄŸi sonucuna ulaÅŸtı.