Erdoğan'dan 'Paralel' iddiası

Ä°hlas Haber Ajansı'nın haberine göre; CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Cumartesi günü Batman ile baÅŸlayıp Diyarbakır ile devam eden bölge gezisini, bugün Siirt ve Mardin ile sürdürdü. Son durağı Mardin'de toplu açılış törenine katılan ErdoÄŸan, burada hem hükümetleri döneminde yaptıkları hizmetleri anlattı hem de CHP, HDP ve Gülen cemaatine yüklendi. Programına Siirt'teki programının uzaması nedeniyle geç baÅŸlayan ve kendisini izlemek için meydanı dolduranlardan helallik isteyen ErdoÄŸan, 31 eseri Mardin'e kazandırdıklarını söyledi. Bunların resmi açılışını yaptıklarını ifade eden ErdoÄŸan, kente ve kent halkına hayırlı olmasını diledi.

CumhurbaÅŸkanlığı seçiminden önce 31 Temmuz'da Mardin'e geldiÄŸini ve aynı meydanda bir müjde verdiÄŸini anımsatan ErdoÄŸan, "Kürt edebiyatının önemli eserlerinden biri olan Feqiye Teyran'ın divanını Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın iki cilt olarak bastığını söylemiÅŸtim. Kürt edebiyatının diÄŸer bir eseri Mem-u Zin de basıldı. Geçen yıl bir sivil toplum kuruÅŸu olan Ensar Vakfı tarafından basılan Kürtçe Kur'an mealini de sizlerle paylaÅŸtım. Bugün de Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı'nın yine aynı ÅŸekilde Kürtçe Kur'an mealini sizlere göstermek istiyorum. Burada Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı bunu milletimize sundu. Nerelerden nerelere geldik" dedi.

"KÜRT VATANDAÅžIM Ä°STEDÄ° DÄ°YE KALDIRDIK"

AK Parti'yi kurdukları zaman bölgeye gelip, kanaat önderleri ile görüÅŸtüÄŸüne Mardin'de de dikkat çeken ErdoÄŸan,"Kendilerine, ‘Biz partimizi kuruyoruz. Bizden ne istiyorsunuz dedim.' Ne dediler biliyor musunuz? ‘Siz GüneydoÄŸu'dan OHAL'i kaldırın bize yeterli.' Ve Abdullah bey baÅŸbakanlığı döneminde hükümetimizin ilk ayında OHAL'i kaldırdık. Kürt vatandaşım istedi diye kaldırdık. Yoksa ÅŸu anda terör örgütünün desteÄŸinde olan parti o zaman yoktu bile. Onların tehdidiyle olmadı bunlar. Ama ÅŸimdi iÅŸte Van'da billboardlara musluklarından kan akan fotoÄŸraflar asmışlar. Bunların musluklarından kan akıyor kan. Hamdolsun bizim musluklarımızdan pırıl pırıl su akıyor. Bunlar ÅŸehirlerimizi susuz bıraktılar. Biz Devlet Su Ä°ÅŸleri olarak buralara su götürdük. KardeÅŸlerim bakınız bu kadar adımlar attık. Hala atmaya devam ediyoruz. TRT Kürdi 2009'dan beri yayında. Terörün desteÄŸinde olan parti zorladı diye mi yaptık? Cezaevlerinde anneler evlatları ile Kürtçe konuÅŸamıyordu. Bunu baÅŸbakanlığım dönemimde biz hallettik. DeÄŸerli kardeÅŸlerim bu bölgede bu kadar okul, hastane yaptık. Bunlar zorladı, dayattı diye yapmadık. Bütün attığımız adımlarda bakın TRT Arabia 2010 yılından beri yayında. Mardin'deki Arap kardeÅŸlerim de bundan istifade ediyorlar. Bizim derdimiz Kürt'üyle, Türk'üyle, Arap'ıyla herkese hizmet götürmek. Biz bunu yaptık. Bizde ayrım yok. Çünkü biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdik. Åžimdi geçmiÅŸle bir mukayese yapıyoruz. Kürtçe konuÅŸmanın, Kürtçe türkü söylemenin yasak olduÄŸu bir dönemden, devletin kitaplar bastığı bir döneme geldik. Türkiye inkar ve ret politikalarını yaşıyor muydu? Bunların hepsini ayaklarımızın altına aldık. Onlara raÄŸmen bunları yaptık. Ä°nsanı yaÅŸat ki devlet yaÅŸasın anlayışını hakim kıldık. Önce insan, sonra devlet. Yani devlet halkının nesi olacak? Hizmetkarı olacak" diye konuÅŸtu.

"MÜSLÜMAN-SÜRYANÄ° AYRIMI KALMADI"

Ä°nsanları etnik kimliklerine göre ayırma döneminin geride kaldığını ve inanmayanların gelip Mardin'e bakmasını isteyen ErdoÄŸan, ÅŸunlara dikkat çekti:

"Burada Müslüman-Süryani ayrımı kaldı mı? Bakın ne dedik biz? Biz kiliseleri size teslim edeceÄŸiz. Ettik mi? Bizim kitabımızda ayrımcılık yok onun için. Farkımız bu. Bu ülkede yatırımlarda, hizmetlerde dahi ayrımcılık yapılıyordu. Sadece doÄŸu ve batı arasında deÄŸil, kırsal merkez arasında bile daÄŸlar kadar fark vardı. 12 yılda DoÄŸu ve GüneydoÄŸu'ya ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? 100 milyar doları buldu. Sadece Mardin'e geçtiÄŸimiz 12 yılda yaptığımız yatırım ve destek ne biliyor musunuz? 14 katrilyon. EÄŸitimi ile saÄŸlığı ile adaleti ile ulaÅŸtırması ile enerjisi ile bütün alanlarda yapmaya hazırız. Kim derse ki ÅŸu bölgeye diÄŸerinden daha az yatırım yapılıyor. Ä°nanın bana yalan söylüyor. 79 senede Mardin'e yapılan yol ne kadar biliyor musunuz? 29 kilometre. 29 kilometre 79 senede. Biz 12 senede 220 kilometre bölünmüÅŸ yol yaptık. KardeÅŸlerim Mardin'deki hastanelerin yatak sayısı 286'ydı, bugün bin 18 oldu. Nereden nereye. Artuklu Üniversitemiz 5 binden fazla öÄŸrencisi ile Kürtçe ve Süryani dilini de kucaklayan YaÅŸayan Diller Enstitüsü ile bölgenin eÄŸitim merkezlerinden biri haline geldi. Bunu biz yaptık. Dünyanın birçok yerinden öÄŸrenciler ve araÅŸtırmacılar buraya geliyor."

"HIZLI TREN BÖLGEYE ULAÅžACAK"

Hızlı tren ile ilgili çalışmaların sürdüÄŸünü ve Karaman üzerinden Nusaybin'e kadar hızlı trenin geleceÄŸini vurgulayan ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

"Diyarbakır üzerinden Erzincan'a ulaÅŸacak bir diÄŸer demiryolu hattının çalışmaları da sürüyor. Artık yolu, suyu olmayan köy inÅŸallah kalmayacak. Mardin'de de yılların ihmallerini telafi ettik. Ä°nançlara baskı yapıldı, etnik kimlikler inkar edildi. Kültürel çoÄŸunluk yok sayıldı. Üniversite kapısında baÅŸörtülü kızlarımız gözleri yaÅŸlı ÅŸekilde geri çevrildi. Åžimdi böyle bir sorun var mı? Okullarınıza rahat girip, çıkıyor musunuz? Bundan sonrası size ait. BaÅŸaracaksınız, baÅŸaracaksınız, baÅŸaracaksınız."

"ROMANLAR ZENCÄ° MUAMELESÄ° GÖRDÜ"

Türkiye'de insanların sadece anadili olan Kürtçe ya da Arapçayı konuÅŸtuÄŸu için devlet kurumlarında itilen, hor görülen dönemlerden geçildiÄŸine dikkat çeken ErdoÄŸan, Roman olduÄŸu için adeta zenci muamelesi görenleri anımsadıklarını kaydetti. BaÅŸlarında kasket, altlarında ÅŸalvar oldukları için insanların baskı gördükleri dönemlerden geçildiÄŸini hatırlatan ErdoÄŸan, bu sorunların birikmesiyle devletin ve milletin birbirine yabancı olduÄŸunu söyledi. 2002 yılında iktidara geldiklerinde bu sorunların yaÅŸandığını kaydeden ErdoÄŸan, ÅŸu ifadelerde bulundu:

"Geri kalmışlık, yoksulluk ve gelir dağılımındaki adaletsizlik zirvedeydi. Biz Türkiye'de hem demokrasi hem de ekonomi alanında reformlar yaparken bu sorunları çözmenin mücadelesini verdik. Eski Türkiye'nin alışkanlıklarını deÄŸiÅŸtirmek kolay olmadı. Milletimizin kesintisiz bir ÅŸekilde süren ve artan desteÄŸi ile tüm meseleleri birer birer yoluna koyduk. 2023 vizyonunu biz kazandırdık. Gerçekten büyük bir mesafe kat ettik. Ama hala önümüzde büyük bir yol var. 76 üniversitesi olan bir Türkiye vardı. Åžimdi 181 üniversitesi olan bir Türkiye var. Bakınız 26 tane havalimanı olan bir Türkiye vardı. Ama ÅŸimdi 53 havalimanı olan bir Türkiye var. Bu ay içerisinde Ordu-Giresun havalimanı ile Hakkari havalimanını da açıyoruz. Hakkari iki yıl gecikti. Çünkü bölücü terör örgütünün temsilcileri sürekli müteahhitleri tehdit ettiler ve oralardaki iÅŸ makinalarını yaktılar. Siyasi partileri bu olaylar karşısında her zaman sesiz kaldı. Çünkü bunlar benim Kürt vatandaşımın derdiyle dertlenmiyorlar. Bunlar her yerde böyle bunların ülkenin kalkınması için bir dertleri yok. Bunlar ideolojik bir yapı ve anlayışla hareket ediyorlar. Her taraf çöplük olsun bunların umurunda deÄŸil, susuzluk olsun bunların umurunda deÄŸil. Ama bunlarda yalan bol. Biz yaparız, bunlar çıkarlar ‘biz yaptık derler ya da bizden çekindiler onun için yaptılar' derler. Hep beraber bir ÅŸey söylememiz lazım. Bakınız biz bir defa ayrımcılığın karşısında olacağız. Onun için ÅŸöyle hep beraber bir söz verelim. Biz tek millet olacağız, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet. Bizim rabiamız bu."

"ÜZERLERÄ°NE DÜÅžENÄ° YAPMADILAR"

Demokrasi, hak ve özgürlükler alanında reformlar gerçekleÅŸtirdiklerini, Cumhuriyet tarihi boyunca ortaya konan taleplerin daha fazlasını 12 yılda yaptıklarını anlatan ErdoÄŸan, "Demokratik açılımla baÅŸladık, milli birlik ve kardeÅŸlik projesi ile devam ettik. Çözüm süreci ile zirve yaptık. Siyasi irade ve devlet üzerine düÅŸeni yaptı. Peki bölücü örgüt ve güdümündeki siyasi parti üzerlerine düÅŸeni yaptılar mı? Ne silah bırakma konusunda ne de bölgedeki vatandaÅŸların düÅŸüncelerini özgürce yerine getirme konusunda verilen sözler yerine getirilmedi. Siirt'te bir muhtarı öldürdüler. Bakınız bu iÅŸ böyle yürümez. Silahla demokrasinin bir arada yaÅŸayabildiÄŸi nerede görülmüÅŸ. Baskı ile tehdit ile siyasetin birlikte yürüyebilmesi mümkün deÄŸildir. Diyorlar ki biz kimseyi tehdit etmiyoruz. Ä°nsanda biraz utanma olur. Kimse kör deÄŸil, senden hiç deÄŸil. Herkes neyin ne olduÄŸunu çok iyi görüyor ve biliyor. NeymiÅŸ efendim dinlere saygıları varmış. Bu millet senin Kabe'nin nerede olduÄŸunu merak ediyor. Ne diyor; Kabe Taksim'miÅŸ. Bu milletin Kabe'si belli. Sen kendi Kabe'nin neresi olduÄŸunu söyle. ‘ZerdüÅŸtlük dinini ilan etse ben ona raÄŸmen oradan aday oluyorum' diyorlar. Yav bunlar iyice istikameti kaybetmiÅŸler. Bu iÅŸ öyle göstermelik adaylar koymaya benzemez. Kürt kardeÅŸlerimi tarihlerinden, inançlarından ve kültürlerinden koparıp, sürüklemek istediÄŸin yeri çok iyi biliyoruz. Bir zamanlar da ana muhalefet partisinin eskileri ÅŸunu diyorlardı; ‘Kabe Arap'ın olsun bize Çankaya yeter.' Ne farkı var? Ä°ÅŸte aynı ÅŸekilde ana muhalefetin baÅŸkanı diyor ki imam hatiplerin kapatılması ile ilgili bir ÅŸey söylemedim. Her ÅŸey belgelerle ortada. Söyledi. Baktı ki ters tepki böyle bir ÅŸey yok dedi."

"PARALEL ÖRGÜTLE BÖLÜCÜ ÖRGÜT EL ELE VERDÄ°"

Diyarbakır'ın fethinde yaÅŸanan kardeÅŸliÄŸi, Çanakkale ve KurtuluÅŸ Savaşı'nda yaÅŸanan kardeÅŸliÄŸi devam ettirmek istediklerini de vurgulayan ErdoÄŸan, "Bölücü örgüt ve güdümündeki parti bir süredir kendilerine yeni bir yoldaÅŸ buldular. Paralel örgüt ile bölücü örgüt el ele verdiler. Türkiye'nin tüm kazanımlarına ve hedeflerine saldırıyorlar. Biri silah ve tehdit, diÄŸeri ÅŸantajla yapıyor. Yurt dışında da iÅŸbirliÄŸi içindeler. Ana muhalefeti de önlerine kattılar. Bu süreçte paralel yapı gerçek niyetini her gün biraz daha açıklık ediyor. Güneydeki sevdikleri ülkenin çıkarları uÄŸruna Türkiye'ye çelme takmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Yakayı ele verdiklerinde, ‘haram yemedik diyorlar.' Yemedikleri halt kalmadı. Sınav sorularını çalmak suretiyle gencecik yavrularımızın geleceklerini çalanların aÄŸzına helal sözü hiç yakışmıyor. Çete arkadaÅŸlarını yargıdan kaçırmak için yargı darbesi yapmaya çalışanların aÄŸzına yakışmıyor. Muhalefet partisi adaylarından biri ile ilgili kasetler çıkmıştı. Anlaşıldı ki paralelin kontrol altına almak için ucunu gösterdikleri ÅŸantajlarmış. Bu ÅŸer örgütü ile tek başımıza mücadele etmek zorunda kaldık. Pensilvanya'dan gelen talimatlar, Kandil'den gelen emirler ve Ä°stanbul'daki yalılardaki seremoniler. Türkiye'nin geldiÄŸi yerden ÅŸikayetçiler. KardeÅŸlerim yeni Türkiye, yeni anayasa ve baÅŸkanlık sistemi için biz artık kararlı bir yoldayız. Ne yapsalar, ne kadar çırpınsalar boÅŸ. Ok yaydan çıktı. Hedefine mutlaka ulaÅŸacak. Onlar istese de istemese de ulaÅŸacak" dedi.

Siyasi partilerin asgari ücret ile ilgili açıklamalarını da eleÅŸtiren CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, açıklamalarını ÅŸöyle tamamladı:

"Asgari ücret açık arttırmaya çıkarıldı. Dün akÅŸam bir televizyon kanalında 1998 yılındaki sosyal sigortalar kurumunun halini izledik. Ä°zlediniz mi hali gördünüz deÄŸil mi? Yanlış iÄŸneden dolayı kolu kesilen yavrular, öbür taraftan bakıyorsunuz rahmi, böbreÄŸi aldırılan hanım kardeÅŸlerim. Hep yanlış tedaviden öbür tarafta. SSK'nın genel müdürü orada duruyor. Rahmetli SavaÅŸ Ay soruyor. VerdiÄŸi cevabı gördünüz deÄŸil mi? Gülüyor. Arkasından o merhum Ahmet Kaya oradan o garip türküleri ile sesleniyor. O hastanelerin kuyruklarında neler çektik neler. Åžimdi artık böyle hastaneler yok. Ä°stediÄŸin hastaneye gidiyorsun ve ilacını alıyorsun. Okullarda kitabımız yoktu. Notları satın almak isterdik, onu bile alamazdık. Kağıt kalem not tutardık. Ama ÅŸimdi okullar açılırken, kitaplar sıralarınızın üzerinde. Ä°mkanı olmayanlara burs kredi veriliyor. Artık devlet vatandaşının hizmetinde böyle bir noktadayız. Daha iyi olacağız. Eksikliklerimiz var. Bunları da aÅŸacağız. Yeter ki bölünmeyelim, parçalanmayalım."

ErdoÄŸan'ın konuÅŸmasının ardından 31 tesisin açılış kurdelesi kesildi.

TÄ°METÜRK