Güncel
'Böcek' davası 25 Mayıs'a ertelendi
Başbakanlık ofisine böcek konulmasıyla ilgili davada sanıklar iddiaları reddederken duruşma 25 Mayıs tar,ihine ertelendi
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın baÅŸbakanlığı döneminde çalışma ofisine "böcek" olarak adlandırılan dinleme cihazı konulmasıyla ilgili 13 kiÅŸinin yargılandığı davanın 5. duruÅŸması yapıldı. Sanıklar suçlamaları reddederken duruÅŸma 25 Mayıs’a ertelendi.
Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruÅŸmaya tutuklu sanıklar Sedat Zavar ve Ä°lker Usta, bazı tutuksuz sanıklar ve avukatları, müÅŸteki CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın avukatları ile müÅŸteki BaÅŸbakanlığın avukatı katıldı.
DuruÅŸmada ilk önce Romanya'da yakalanarak Türkiye'ye getirilen eski emniyet mensupları Zavar ve Usta savunma yaptı.
Zavar, Emniyet Genel MüdürlüÄŸü Ä°stihbarat Daire BaÅŸkanlığı Teknik Åžube Müdür Yardımcılığından 2012'de Erzurum Ä°stihbarat Åžube Müdür Yardımcılığına atandığını söyledi.
Mülkiye müfettiÅŸine verdiÄŸi ifadeyi tekrarladığını anlatan Zavar, "Orada en açık ÅŸekilde ifade verdik. Ä°fademin sonrasında bu konudan kimseye bahsetmememiz için tembihlendik. Böyle bir aÅŸamaya geleceÄŸini bilseydim, müfettiÅŸe daha hazırlıklı giderdim" diye konuÅŸtu.
Dinleme cihazı koyduÄŸu suçlamasını "kesinlikle" reddeden Zavar, Teknik Åžube MüdürlüÄŸünün yönetmeliÄŸine göre, devlet yöneticilerinin kullandığı mekanlardaki arama-taramalara katılabileceÄŸini savundu.
Zavar, "Ä°kametgahta bir, ofiste de bir ya da iki kere arama yapmış olabilirim. Arama taramaya görevli bürodaki çalışanlar ve en yüksek rütbeli kim varsa, o gider. Kendimi bildim bileli, hiçbir yere, hiçbir kimse yalnız giremez. Bu, mümkün deÄŸil çünkü çok problem olmuÅŸtur. BaÅŸbakanlıktakiler ve konutta çalışanlar da arama taramada bize iÅŸtirak etmiÅŸlerdir" ifadesini kullandı.
Eski polis memuru Usta da "Suçlamaları kabul etmiyorum. Daha önce verdiÄŸim ifadeler doÄŸrudur" dedi.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın avukatı Ali Özkaya'nın, sanıklardan eski BaÅŸbakanlık Koruma Dairesi BaÅŸkanı Mehmet Yüksel'in, "Ben, daire baÅŸkanı olduktan sonra belirtilen tarihlerde kimseye arama izni vermedim. Bilseydim, girmelerine de izin vermezdim" dediÄŸini hatırlatması üzerine Zavar, ÅŸunları söyledi:
"Ben zaten 'Ä°zinsiz girdim' demiyorum. 'Girdim' de demiyorum. Girdiysek oranın refakatiyle girmiÅŸizdir. Kim kimden izin alacak, kim izin verecek, bunları ben bilmem. Biz, ÅŸube müdürümüz kanalıyla gönderiliyoruz. Bana bu hususta emir ve talimat veren (firari sanık) Ali ÖzdoÄŸan'dır. Sistemi anlamadan, çok acayip hikayeler yazılır. Bana görev yazıldığında yerine getirmek zorundayım."
"Ä°STÄ°HBARAT DAÄ°RESÄ°NDEN YARDIM Ä°STERKEN, BENDEN Ä°ZÄ°N ALMASI LAZIM"
Söz alan Yüksel, birim amirlerine "BoÅŸ zamanlarınızda, ayda iki kere, Sayın BaÅŸbakanımızın kullandığı ofisleri arayın" talimatı verdiÄŸini anlatarak, ÅŸunları kaydetti:
"Bu birim benden önce kurulmadı, böyle arama yapılmıyordu. Zavar, benim personelim deÄŸildi. Biz bir birim kurduk. Arama kısmının başında bir emniyet amiri vardı. Bu aramaları kendi ekibimizle yapıyorduk. Tutuksuz yargılanan diÄŸer sanıklar benim ekibimdendir. Zavar'ın yaptığı aramadan haberim yok. Ben, birim amirine arama yetkisi veririm, gününü kendi tayin eder. Amir Serhat Demir'dir. Nerenin, ne zaman aranacağına kendisi karar verir. Bu aramalardan birinde Ä°stihbarat Dairesinden yardım almışsa, ben ve yardımcılarım bundan haberdar deÄŸilizdir.
Yardım isterken benden izin alması lazım çünkü biz, kendi iÅŸimizi kendimiz görürüz."
Yüksel, bir soru üzerine, arama-tarama konusunda 2010 veya 2011'de bazı cihazları aldıktan sonra yeterli hale geldiklerini, daha önce Emniyet Genel MüdürlüÄŸü Ä°stihbarat Dairesinden yardım aldıklarını ifade etti.
Sanık Zavar ise birimlerin sürekli etkileÅŸim halinde olduÄŸunu, birbirlerini aradıklarını savunarak, "Bizim orası hastane gibidir" dedi.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın avukatı Ali Özkaya da Zavar'ın sanık Serhat Demir'le Eylül 2011'e kadar hiçbir telefon irtibatı olmadığını, bu tarihten sonra telefon görüÅŸmelerine baÅŸladığını belirterek, birlikte Fransa'ya gittiklerini dile getirdi.
Zavar da bunun üzerine 40-50 sınıf, 650-700 de devre arkadaşı bulunduÄŸunu, bunlardan irtibatlı olmadıklarıyla bile her an temasa geçebileceÄŸini ifade ederek, Fransa'ya istihbarat malzemeleri fuarına gittiklerini söyledi.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın avukatı Özkaya, sanık Usta'ya aynı fuara resmi görevle gidip gitmediÄŸini sordu.
Usta'nın, "Yıllık izin alarak gittim" cevabı üzerine Özkaya, "Emniyet Genel MüdürlüÄŸüne sordum, izin de almamış" bilgisini verdi.
Tekrar söz alan Zavar, fuarın, Emniyet'in teknoloji takibi kapsamında izlendiÄŸini aktararak, "Belki Emniyet Genel MüdürlüÄŸünden o fuara 50 personel katılmıştır. Kendi imkanlarıyla gitmek isteyenler de olabilir" ÅŸeklinde konuÅŸtu.
TANIKLAR
DuruÅŸmada tanık olarak bilgisine baÅŸvurulan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın Özel Kalem Müdürü Hasan DoÄŸan, suç tarihinde BaÅŸbakanlık Özel Kalem MüdürlüÄŸü yaptığını anımsattı.
Doğan, şunları dile getirdi:
"BulunduÄŸumuz yerlerde rutin arama tarama faaliyeti yapılırdı. Böyle bir casusluk malzemesi bulunduÄŸunu bilahare öÄŸrendim. Konudan çok fazla malumat sahibi olmadım. BulunduÄŸum ofis, BaÅŸbakanlık Merkez binadadır. Olayın cereyan ettiÄŸi yerlerle doÄŸrudan irtibatım yoktu. Keçiören'deki ikametgahın altında iki daire bulunurdu. Sayın CumhurbaÅŸkanımız orada rutin çalışmalarını sürdürürdü. O dönemde özel kalemde çalışan Abdülkerim TaÅŸ, eÅŸini EsenboÄŸa'ya götürmek için izin istediÄŸinde, bir kitabı, Keçiören'deki ofiste bulunan kitaplığa bırakmasını rica ettim. O da bunu yaptı."
Tanık Abdülkerim TaÅŸ da 2009-2013'te DoÄŸan'ın yardımcılığını yaptığını belirterek, "Talimatı üzerine bir kitabı Keçiören'deki çalışma ofisine bıraktık ve iÅŸ yerimize geçtik. Tarih 3 Ocak 2012'ydi. Aracımla çocuklarımı havalimanına bıraktım. Dönerken 3 kitabı bırakmak için Keçiören'e geçtim. Ä°kamete geldiÄŸimde Tülay Yongacı'yı aradım. Kapıyı açtı, kitapları koyarak, oradan ayrıldık. Seri kitaplar olduÄŸu için serideki iki kitabın yanına koymak zorundaydım. O yüzden 10 dakika kadar koyacağım yeri aramak durumunda kaldım" diye konuÅŸtu.
Sanık avukatları TaÅŸ'a, "Tornavida kullanabilir misiniz? BilirkiÅŸi raporunda, dinleme cihazlarından birinin tornavida kullanabilen herkesçe konulabileceÄŸi belirtiliyor" sorusunu yöneltti.
Soruya tebessümle, "Tornavida kullanırım" cevabını veren TaÅŸ, konuta girerken aramadan geçirilmediÄŸini söyledi.
Tanık Sakin Ünlü de 2003'ten itibaren BaÅŸbakanlık Koruma Dairesinde ÅŸoför ve ekip memuru olarak çalıştığını, halen CumhurbaÅŸkanlığı katında aynı görevlere devam ettiÄŸini aktararak, "BaÅŸbakan'ın ikametgahındaki aramalara zaman zaman iÅŸtirak ettim. Çalışmaları takip ederdik. Aramalarda dikkatimi çeken bir ÅŸey olmadı. BöceÄŸin bulunduÄŸu tarihte Keçiören ikametgahındaydım. Oradaki arkadaÅŸ da polis olduÄŸu için beni içeri almadılar. Bu hususu büro amirime bildirdim. Olay günü, görevli polis memuru, 'Ben buradayım. Sen git' dedi. Ben de amirime bilgi verdim" ifadesini kullandı.
MüÅŸteki CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın avukatı Özkaya, dinleme cihazı bedeli olarak Zavar'ın hesabından ödeme yapıldığına iliÅŸkin belgeyi gösterdi.
Bunun üzerine Zavar, istihbarat malzemelerinin ÅŸahıslara deÄŸil, kurumlara satıldığını kaydederek, "Bende öyle para yok ki ödeyeyim. Ben bir cihaz önerdiysem, bir yazışmam vardır. O getirilsin. Hesap bana ait deÄŸil. Kime ait olduÄŸunu da bilmiyorum" dedi.
DURUÅžMA, 25 MAYIS'A ERTELENDÄ°
Tutuklu sanıkların avukatları, müvekkillerinin tahliyelerini, sanıklardan Zeki Bulut'un avukatı ise müvekkilinin duruÅŸmalardan vareste tutulmasını istedi.
Mahkeme heyeti, Cumhuriyet Savcısı Şaban Yavuz'un talebi doğrultusunda sanıkların tutukluluklarının devamına karar verdi.
Bulut'u duruÅŸmalardan vareste tutan heyet, dinleme cihazı bulunmasına iliÅŸkin Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcılığına elektronik posta gönderen "Mehmet Kaya"nın tespiti için ilgili kurumlara müzekkere yazılmasını kararlaÅŸtırdı.
Emniyet Genel MüdürlüÄŸü Ä°stihbarat Daire BaÅŸkanlığından, duruÅŸmada bahsi geçen makbuzda, sanık Zavar'ın isminin hangi gerekçeyle bulunduÄŸunun açıklanmasının istenmesini kararlaÅŸtıran heyet, Ä°stihbarat Daire BaÅŸkanlığının arama-taramaya iliÅŸkin faaliyetlerinin sorulmasına ve firari sanıklar hakkındaki yakalama emirlerinin devamına karar vererek, duruÅŸmayı 25 Mayıs'a erteledi.
Bu arada, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın avukatı Özkaya, duruÅŸmanın ardından gazetecilere, "Sayın CumhurbaÅŸkanı, 'Suç iÅŸlemediÄŸine kanaat getirdiyseniz, Seyit Saydam ve HurÅŸit Gölbaşı hakkındaki ÅŸikayetlerden vazgeçebilirsiniz' dedi. Bunu, sonraki celsede belirteceÄŸiz" dedi.
Ä°DDÄ°ANAME
Ä°ddianamede, dinleme cihazlarının, 2011'de BaÅŸbakanlığın onayı ile MÄ°T ekibinin ErdoÄŸan'ın Keçiören'deki ikametgahı, AK Parti Genel Merkezi, BaÅŸbakanlık Merkez Bina ve BaÅŸbakanlık Resmi Konut'taki çalışma ofislerinde, gizli dinleme ve gözetleme sistemlerine karşı teknik arama çalışmaları sırasında, çoklu prizler içine yerleÅŸtirilmiÅŸ olarak bulunduÄŸu kaydediliyor.
Sanıklardan Ali ÖzdoÄŸan, Sedat Zavar, Serhat Demir, Ahmet Türer, Enes ÇiÄŸci ve Ä°lker Usta'ya, "BaÅŸbakan'ı siyasi casusluk amacıyla dinlemek, kamu görevlisinin özel hayatın gizliliÄŸini ihlal, kiÅŸiler arasındaki konuÅŸmaları kaydetmek" suçları yöneltiliyor ve yirmi birer yıldan 36 yıl altışar aya kadar mahkumiyetleri isteniyor.
Sanıklar Harun Yavuz, Ä°brahim Sarı, HurÅŸit Gölbaşı, Seyit Saydam, Mehmet Yüksel, Zeki Bulut ve Hasan Palaz'ın ise aynı suçların iÅŸlenmesine yardım ettikleri belirtiliyor.
Sanıklardan, dönemin Emniyet Genel MüdürlüÄŸü Ä°stihbarat Daire BaÅŸkanlığı Teknik Åžube Müdürü Ali ÖzdoÄŸan, dönemin BaÅŸbakanlık Koruma Dairesi BaÅŸkanlığı Güvenlik Sistemleri Büro Amiri Emniyet Amiri Serhat Demir ve dönemin Emniyet Genel MüdürlüÄŸü Ä°stihbarat Daire BaÅŸkanlığı Teknik Åžube MüdürlüÄŸünde görevli Komiser Yardımcısı Enes ÇiÄŸci halen firari bulunuyor.
Henüz yorum yapılmamış.