Sosyal Medya

Güncel

Davutoğlu Eylül 2013'teki Gülen görüşmesini anlattı

Başbakan Davutoğlu, 2013’te Fethullah Gülen ile yaptığı son görüşmeyi anlattı. Davutoğlu, görüşmede Gülen’e son kez ‘dön’ çağrısı yaptıklarını belirterek, "Aralık ayında yapılacaktı darbe, Humeyni’nin İran’a döndüğü gibi dönecekti" dedi.



BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu, Eylül 2013’te yani 17 Aralık yolsuzluk ve rüÅŸvet operasyonundan üç ay önce ABD’de Pensilvanya’da Fethullah Gülen’le yaptığı ve Cemaat'e yakın medya organlarında son günlerde gündeme getirilen görüÅŸmenin detaylarını Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila ve Ankara Temsilcisi Serpil Çevikcan'a anlattı.

Gülen’i, 11. CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül ile o tarihte BaÅŸbakan olan Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın bilgisi dahilinde ziyaret ettiÄŸini belirten DavutoÄŸlu, “Elimizde istihbarat raporları var, neyi hedeflemekte olduklarını görüyorduk. Dışarıda ne çevirmekte olduÄŸunu biliyorduk. Son bir hamle, çaÄŸrı yapmak istedik. Fırtına gelir ya, hissedersiniz. MeÅŸruiyet çizgisi içinde kalınması ve Türkiye’ye dönmesini istedik” dedi.

ErdoÄŸan’ın 2013 yılı Mayıs ayında Gülen’e “dön” çaÄŸrısı yaptığını anımsatan DavutoÄŸlu, “Bunu iyi niyetimizle yaptık, sivil toplum alanında tutabilir miyiz diye yaptık. Yurtdışında örgütlenerek baÅŸka istihbarat ya da dış ülkelerin tesiri altında olan bir yapıya dönüÅŸmüÅŸ olmaları konusu vardı. Onun için Türkiye’ye davet ettik” dedi. Gülen’in kendisine “Åžimdi vakti deÄŸil” yanıtı verdiÄŸini belirten DavutoÄŸlu, “Bugün anlıyorum ki, ‘Åžimdi deÄŸil’ demekle Aralık ayındaki darbeyi bekliyormuÅŸ. Humeyni’nin Ä°ran’a döndüÄŸü gibi dönecekti” diye konuÅŸtu.

'Neyi hedeflediklerini görüyorduk'

DavutoÄŸlu 'Sizin de Pensilvanya'ya gittiÄŸiniz haberleri yapılıyor" hatırlatmasına yanıt verirken, devletin gizli iÅŸleri hariç gizli hiçbir ÅŸey yapmadığını söyledi:  

"2013 yılında Eylül ayında BM Genel Kurulu’na gittiÄŸimizde, BaÅŸbakanımızın (2013’te BaÅŸbakan olan ErdoÄŸan), CumhurbaÅŸkanımızın (2013’te CumhurbaÅŸkanı olan Gül) bilgisi dahilinde gittim, doÄŸrudur. Fethullah Gülen ile 2 veya 3 kere karşılaÅŸtım. Ondan önceki son karşılaÅŸmam da 1995 yılında sempozyumda tebliÄŸ sundum, kendisi teÅŸekkür etti, o kadar. Son bir kez, gidiÅŸatın kötüye doÄŸru gitmekte olduÄŸunu biliyorum. Elimizde istihbarat raporları var. Ne yapmakta, neyi hedeflemekte olduklarını görüyorduk."

"Åžimdi vakti deÄŸil dedi"

DavutoÄŸlu, birkaç saat süren görüÅŸmede Güle'e dön çaÄŸrı yaptığını ancak 'ÅŸimdi vakti deÄŸil' yanıtı aldığını anlattı:

"Açık ve net mesajımızı onlara son bir kez, açıkçası vermek istedik. Birkaç saat görüÅŸtük, son bir çaÄŸrı ile meÅŸruiyet çizgisi içinde, sivil toplum ya da cemaat yapısı içinde kalınması ve bunun için de Türkiye’ye dönmesini istedim. CumhurbaÅŸkanımız 2013’ün Mayıs’ında Gezi olayları oldu, Mayıs’ta ‘gel diye’çaÄŸrı yapmıştı. Çünkü dışarıda ne çevirmekte olduÄŸunu ve hangi yabancı unsurların tesirinde olduÄŸunu bildiÄŸimiz için Türkiye’ye gelsin istedik. Bu bir testti, sınavdı. Kendisi ‘ÅŸimdi vakti deÄŸil’ dedi. Her ne surette olursa olsun, hükümete karşı, devlete karşı bir tavır içinde olmayacağını söyledi. Ak Parti’ye karşı da tavır içinde olmayacağını söyledi."

"Son bir hamleydi"

BaÅŸbakan DavutoÄŸlu, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın iddialarına tepki gösterdi. "Onlar kaydetmeye meraklı, neyse kayıtları çıkarsınlar. Hayatta yalan söylemedim. Ekrem Dumanlı denilen kiÅŸi beni tehdit ediyor, ‘Yedi, içti’ diyor. Biz yemeÄŸe mi gitmiÅŸiz? Son derece saygılı karşıladılar. Saygı ifade ettiler." diye konuÅŸtu.

GörüÅŸmede Cemaat'in yayın organlarının Suriye konusunda rejim aÄŸzıyla yayın yaptığını söylediÄŸini belirten DavutoÄŸlu, "Åžunu da söyledim; ‘büyük bir birikim, insan birikimi var bürokraside, ama yanlış iÅŸlerle bunu kimse harcamamalı, yanlış iÅŸ yapmamalı’ dedim. MeÅŸruiyet zeminine çaÄŸrı için son bir hamleydi. EÄŸer o gün dediklerimizi dinleselerdi bugün meÅŸruiyet sınırları içinde kalsalardı ve çekilselerdi sivil toplum alanına iddia ettikleri gibi eÄŸitim alanına çekilselerdi, istihbaratçılık yapmaktan, devlete nüfuz etmekten kaçınıp doÄŸru dürüst birçok diÄŸer yapı gibi kendi doÄŸasında seyreden bir sivil toplum olsalardı ÅŸu anda ne Türkiye devleti zarar görürdü ne yaptıkları faaliyet zarar görürdü ne de bu gereksiz süreçler yaÅŸanırdı." ifadelerini kullandı. 

"Humeyni gibi dönecekti"

DavutoÄŸlu, Gülen ile son görüÅŸmesini nasıl yorumladığını "Bunların niyeti, o zaman fark ettim ki ‘ÅŸimdi deÄŸil’ demekle zamanı bekliyordu. Aralık ayında yapılacaktı darbe, neredeyse Humeyni’nin Ä°ran’a döndüÄŸü gibi dönecekti. Åžimdiki yorumum bu." diye anlattı. GörüÅŸmeyi Suriye için Esed ile yaptığı görüÅŸmeyle de kıyasladı:

"Tabiri caizse Esad’a da gittim son bir uyarı için AÄŸustos 2011’de. Esad da dinleseydi bu duruma düÅŸmezdi. Son bir hamle yapıyorsunuz iyi niyetle, acaba meÅŸruiyet çizgisine gelir mi, diye. Acaba bir ÅŸey korunabilir mi, diye. Ben halkına zulmetmesin diye gittim Esad’la da görüÅŸtüm. Ülkesine, devletine ihanet etmesin diye gittim Fethullah Gülen’le de görüÅŸtüm. Ne farkı var ikisinin? Bu olaylardan ülke zarar gördü. Böyle bir durumda devlete meydana okundu mu iki ÅŸeyden biri ayakta kalır, ikisi birden ayakta kalmaz. Ya meÅŸruiyet ayakta kalır ya da cuntacı, vesayetçi faaliyetler birilerini tasfiye eder. Onlar bizi tasfiye etmeye çalıştılar." 

Cemaat'e KCK benzetmesi

BaÅŸbakan DavutoÄŸlu, hafta sonunda yaÅŸanan tahliye krizini de hatırlattı. "Tahliye kararını veren 32. Asliye Mahkemesi kime hesap veriyor? Yargı bağımsızlığı ile yargı tarafsızlığı karıştırılıyor. Bunun açık adı yargıda CuntalaÅŸmadır. Dışarıda bunlar  adına karar veren bir imam var. Dışarıdan biri talimat veriyor, KCK gibi. 27 Mayıs öncesi cuntalaÅŸma gibi. Sivil toplum görüntüsünü terk ediyor, bürokrasi üzerinden devleti kontrol altına almaya çalışıyor." dedi. 

DavutoÄŸlu, Cemaat'in sistematik bir mücadele içinde olduÄŸunu, "Biz hâlâ güçlüyüz, buradayız" mesajı vermeye çalıştığını söyledi. 

 

HUMEYNÄ°'NÄ°N DÖNÜÅžÜ

 

Ä°ran Ä°slam Devrimi’nin lideri Ruhullah Humeyni, Ekim 1978’de Irak’ta sürgünde olduÄŸu sırada, Ä°ran’daki Åžah rejiminin baskısı üzerine buradan Paris’e sürgüne gönderildi.  Ä°ran’daki rejim karşıtı gösterilerin büyümesi ve bütün ülkeye yayılması üzerine Åžah Muhammed Rıza Pehlevi 16 Ocak 1979'da Ä°ran'ı terk etti. Rejimin devrilmesi sonrasında Humeyni de 1 Åžubat 1979’da Paris'ten Tahran’a döndü, büyük çapta gösterilerle karşılandı, birkaç gün sonra geçici hükümeti atadı. Kısa bir süre sonra da Ä°ran Ä°slam Cumhuriyeti, Humeyni de Ä°slam devrimin siyasi ve dini önderi ilan edildi.Kaynak: Milliyet

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.