"112'yi Aramamıza Müsaade Etmediler"

Madende pasacı olarak çalışanAbdülazim Yaman, iddianameye yansıyan ifadesinde, dışarıda yemek yerken Mesut Öner'in nefes nefese ocak içerisinden koÅŸarak çıktığını, "patlama oldu" dediÄŸini belirtti.

Olaydan 45-50 dakika sonra ambulansın olay yerine geldiÄŸini anlatan Yaman, "Olayın ilk olduÄŸu anda hepimiz '112'yi arayın, acil ambulans isteyin' dediysek de madende puantör olarak çalışan Mustafa A, 112 aranmak istendiÄŸinde 'Durun ÅŸu anda aramayın, önce ben aÄŸalarla bir görüÅŸeyim, daha sonra bakarız' dedi. O anda kimsenin 112'yi aramasına müsaade etmedi" ifadesini kullandı.

Ä°ÅŸ arkadaşı Salih Ünlü'nün olaydan sonra kendisine, ocakta daha önce çalışılmış ve sonra kapatılmış eski bir ocağın önlerine çıktığını, bu nedenle söz konusu desandreyi kapatarak, giriÅŸ kısmını ilk yardım odası olarak kullandıklarını söylediÄŸini belirten Yaman, ÅŸunları kaydetti:

"MüfettiÅŸler denetim için geldiklerinde bana ve bir kısım iÅŸçi arkadaÅŸlara 'Biz çağırana kadar ocaÄŸa gelmeyin, müfettiÅŸler sizi görmesin' deniliyordu. Her defasında bir hafta kadar bu nedenle ocaÄŸa gelemiyorduk. O günlerin parasını da vermiyorlardı. BildiÄŸim kadarıyla müfettiÅŸlere ocağın sadece bir kısmını gösteriyorlardı. 'Göze batmasın' diye iÅŸçi sayısı az gösteriliyordu. MüfettiÅŸlerin gözü önünde olmamızı istemiyorlardı. Denetim dönemlerinde ocakta olmadığım için ocağın belli bir bölümlerinin barajlamayla kapatıldığını görmedim. Ama arkadaÅŸlarımdan duyuyordum."

"ArkadaÅŸlar zehirli gaz var, kaçın"

ÇavuÅŸ olarak çalışan tanık Mustafa Elibol, olay günü yemek yerken önce çok ÅŸiddetli bir rüzgar ve pis bir kokunun geldiÄŸini bildirdi.

Elindeki gaz ölçüm cihazının alarm vermeye baÅŸladığını dile getiren Elibol, panikle "ArkadaÅŸlar zehirli gaz var, kaçın" dediÄŸini belirtti.

Tam o sırada 3. ve 4. baÅŸyukarının olduÄŸu taraftan çok ÅŸiddetli bir suyun aÅŸağıya doÄŸru geldiÄŸini, dolu vagonu önüne katarak havaya doÄŸru hızlıca fırlattığını gördüÄŸünü söyleyen Elibol, ifadesinde ÅŸunları anlattı:

"Son bir hamle ile geriye doÄŸru dönerek, nefeslik çıkışına doÄŸru kaçmaya baÅŸladım. Biz kaçarken kilolu olan arkadaşımız Naci Özsoy'u su kütlesi iki defa çarparak yere düÅŸürdü. Naci'yi ikisinde de kollarından sürükleyerek sudan çıkardık. Çıkınca bağırarak, 'Ambulansa ve yardım için yakındaki maden ocağına haber verin' dedim. O sırada iÅŸletmede puantörlük yapan kiÅŸi, 'önce Cenne Kömür Ä°ÅŸletmesi'e haber vereceÄŸim' dedi."

"Suda bir koku var" demiÅŸ

"ÇavuÅŸ Salih Yirik ile vardiya bitiminde ÅŸef Recep'in yanına gittik. Orada Salih, Recep'e 'Yanımda, 4. baÅŸyukarıda tavandan akan suda bir koku var, eski ocakta biriken su olmasından endiÅŸe ediyorum, haberiniz olsun' dedi" ifadesini kullanan Elibol, ÅŸöyle devam etti:

"Bunun üzerine Recep, müdürümüz olan mühendis Yavuz Özsoy'u cep telefonundan arayarak durumu aktardı. Müdür Yavuz 'Çalışmasınlar, ben gelip bir bakacağım' demiÅŸ. Daha sonra evlerimize gittik. BildiÄŸim kadarıyla o noktada çalışma bir hafta durduruldu. Ondan sonra 4. baÅŸyukarıda da çalışmaya devam edildi. Ocakta kazanın olduÄŸu vardiyada hiçbir mühendis ocak içerisinde bulunmadı. Normalde vardiyalarda genelde bir maden mühendisi bulunuyor, ocak içerisine girip kontrol yapıyordu."

Elibol, çalıştığı dönemde 2 defa ocağın teftiÅŸ gördüÄŸünü anlatarak, ÅŸunları ifade etti:

"MüfettiÅŸler ocağı denetlemeye geleceklerinde talimatla galerinin giriÅŸ kısmını tahta çakarak ve üstünü çamurla sıvayarak barajladım. Denetim biter bitmez tekrar ÅŸefin talimatıyla burayı açtım. Barajladığım bu noktanın arkasında çalışmaya, kömür çıkartmaya devam ediyorduk. Bir kez de müfettiÅŸler denetime geldiklerinde iÅŸveren beni ve bir kısım arkadaşı üç gün ücretsiz izne gönderdi. DuyduÄŸum kadarıyla, ocağın belli kısımları barajlanıp kapatılarak, müfettiÅŸlerin gezmesi engellenmiÅŸ. Her denetim döneminde iÅŸçilerin bir kısmı ücretsiz izne gönderiliyordu. Bundaki amaç, müfettiÅŸlerin iÅŸçi sayısını görerek ocağın büyüklüÄŸünü anlamamalarıydı."

Önceki patlamada su 15-20 günde boÅŸaltılmış

Olay günü puantörlük yapan ve 2009 yılından bu yana Has Åžekerler Maden Ocağı'nda çalışan Mustafa A, geçmiÅŸ yıllarda da ocakta su patlaması olduÄŸunu, 15-20 günde suyun ancak boÅŸaltılabildiÄŸini söyledi.

Ä°fadesinde, son kaza olduÄŸunda ÅŸirket yetkililerini bilgilendirdiÄŸini, jandarma, 112 Acil Servis ve diÄŸer ilgili kurumları ise aramadığını anlatan Mustafa A, "Aramama nedenim olayın resmi kurumlara intikalini engellemek deÄŸildi. Sadece olayın ÅŸokuyla aramak aklıma gelmedi. Ben Mesut Öner'e, 'Kimseye haber vermeyin, patronlara haber vereceÄŸiz' dediÄŸimi hatırlamıyorum. Mesut'un bana 'ambulans çağıralım' dediÄŸini de hatırlamıyorum" dedi.

AA