Sosyal Medya

Güncel

1915'te Ermeni tehcirini başlatan mektup ortaya çıktı

Murat Bardakçı, Ermeni tehcirinin bir soykırım değil, Osmanlı Devleti'nin nefsi müdafaası olduğunu kanıtlayan belgeyi ilk kez yayımladı.



GÜNLERDEN buyana kıyametleri kopartıyor, 1915 olayları hakkında önce Papa Fransuva’nın yaptığı konuÅŸmaya, ardından da Avrupa Parlamentosu’nun aldığı ve tehciri “soykırım” olarak niteleyen karara tepki gösteriyoruz.

1915’te büyük acıların yaÅŸandığını, tehcirin Ermeniler tarafından unutulmasının imkânsızlığını ama tehcirin“soykırım” deÄŸil, devletin o günlerdeki mecburiyeti ve daha da önemlisi “nefis müdafaası” olduÄŸunu senelerden buyana yazıp söylüyorum.

Tehcirin sembol fotoÄŸraflarından olan bu resmi, Birinci Dünya
Savaşı’nda Osmanlı ordusundaki Alman saÄŸlık memurlarından Armin Wagner çekmiÅŸti.

 

Ä°KÄ° AYRI GÜN VARDIR

Bazı mâlûm kiÅŸilerin burun kıvıracaklarını bilerek yine de kısaca yazayım: Åžark cephesinde bir taraftan Rus Ordusu’na karşı ölüm-kalım mücadelesi veren birliklerimiz diÄŸer taraftan cephe gerisinde örgütlenerek kendisini arkadan vuran silâhlı Ermeni gruplarının hedefi hâline gelince, hükümet savaÅŸ bölgesinde yaÅŸayan Ermeni halkı imparatorluÄŸun baÅŸka bölgelerine nakletmek zorunda kalmıştı ve “tehcir”, iÅŸte bu idi...

Önce iki konuyu, daha doÄŸrusu iki tarihi karıştırmamamız gerektiÄŸini hatırlatayım: Diaspora’nın dünya gündemine getirebilmek için her türlü vasıtayı kullandığı 24 Nisan 1915 tehcirin deÄŸil, Ermeni toplumunun önde gelen isimlerinin tutuklanıp deÄŸiÅŸik vilâyetlerdeki kamplara gönderildiÄŸi ve çoÄŸunun maalesef geri dönemedikleri talimatın tarihidir. Tehcir Kanunu ise aynı senenin 27 Mayıs’ında çıkartılmıştır.

HAFIZ HAKKI PAÅžA’NIN YERÄ°NE

Bugün bu sayfada, Osmanlı Hükümeti’ni tehciri derhal uygulamak zorunda bırakan bir belge yayınlıyorum: Åžark Cephesi’nde Ruslar’a karşı savaÅŸan Üçüncü Ordu’nun Kumandanı Mahmud Kâmil PaÅŸa’nın 19 Haziran 1915’te Ä°stanbul’a, Harbiye Nezareti’ne ÅŸifre ile gönderdiÄŸi yazıyı...

1880’de Halep’te doÄŸan Mahmud Kâmil PaÅŸa, Balkan SavaÅŸları’nda Ä°ÅŸkodra Kalesi’nin kumandanlığını yapmış, Birinci Dünya Savaşı’nın ilk aylarında uÄŸradığımız Sarıkamış Bozgunu’nun ve Sarıkamış’taki 3. Ordu’nun kumandanı Hafız Hakkı PaÅŸa’nın 1915 Ocak’ında Erzurum’da tifüsten can vermesi üzerine bu ordunun kumandanlığına getirilmiÅŸ, 1920’de emekli olmuÅŸ ve aynı sene Ä°stanbul’da vefat etmiÅŸti.

 

Mahmud Kâmil PaÅŸa’nın ÅŸifre ile gönderdiÄŸi yazı.

 

GÜNÜMÜZ TÜRKÇESÄ° Ä°LE...

Basınımızda ilk defa yeralan belgenin aslı ÅŸimdi ATASE’de, yani Genelkurmay Askerî Tarih ArÅŸivi’nde bulunuyor ve PaÅŸa tehciri, özellikle de DoÄŸu ve GüneydoÄŸu vilâyetlerimizdeki Ermeniler’in baÅŸka yerlere gönderilmesini baÅŸlatan yazısında günümüzün Türkçesi ile ÅŸöyle diyor:

“...DoÄŸu’daki savaÅŸ alanı Erzurum, Trabzon, Van, Bitlis, Elazığ, Diyarbakır ve Sivas vilâyetlerinden ibarettir. Harekât buralarda yapıldığı gibi ordunun ihtiyaç duyduÄŸu yiyecek maddeleri de bu illerden saÄŸlanmaktadır.

SÄ°LÂH, BOMBA VE PATLAYICILAR

Erzurum, Van ve Bitlis illeri dahilindeki Ermeniler firar edip düÅŸman tarafına katılmak, çeteler teÅŸkil ederek yolları kesmek, halkı katl ve depoları yaÄŸma ve tahrip etmek suretiyle içyüzlerini gösterdiler. Sivas, Diyarbakır ve Elazığ illerinde yaÅŸayan Ermenilerin de aynı maksat ve emelde oldukları ele geçirilen silâh, bomba, patlayıcı maddeler ve meydana çıkarılan teÅŸkilât ve tertipleri ile belli olmuÅŸ ve daha sonra Karahisar’daki olay ile de tesbit edilmiÅŸtir.

SÜRMEDEN YAPAMAYACAÄžIZ

Dolayısıyla orduyu besleyecek olan bölgenin ve menzil sınırımızın geçtiÄŸi yerlerde düÅŸmanca emeller ile dolu bu unsurların yaÅŸamasını, ordunun yiyecek ihtiyacı ve emniyeti bakımından tehlikeli görüyorum.

Ordu, dış düÅŸmana karşı büyük zorluklarla mukavemet ettiÄŸi bir anda, ikmal görevlilerinin ve yeni kuvvetlerinin bir kısmını iç düÅŸmanlara ayırarak büyük bir tehlikeye maruz kalıyor.

Dolayısıyla gelecekte daha vahim durumlar karşısında kalmamak için, ÅŸimdiden yukarıda arzedilen illerdeki Ermeniler’in de Halep ve Musul bölgelerine sevk ve iskân edilmesine izin verilmesi ile valilere ordu tarafından bu konuda yapılacak tebliÄŸlerin sekteye uÄŸramamasına inayet buyurulmasını ve bu hususta verilecek olan onayın da derhal bildirilmesini istirham ederim”.

Belge, orijinal dili ile yine bu sayfadaki kutuda yeralıyor...

 


 

Mahmud Kâmil PaÅŸa.


'DOÄžU ANADOLU'NUN ERMENÄ° HALKINI SÜRMEK ZORUNDAYIZ'

MAHMUD Kâmil PaÅŸa’nın 19 Haziran 1915’te Harbiye Nezareti’ne gönderdiÄŸi ÅŸifre, o devrin resmî üslûbu ile ÅŸöyle yazılmıştı:

“Üçüncü Ordu Kumandanı Mahmud Kâmil PaÅŸa’dan gelen 6/4/331 (1915) tarihli ÅŸifre:

Harbiye Nezâreti Tahrîrât Dairesi, Tahrîrât Kalemi.

Mahrem ve zâta mahsustur.

Åžark dârü’l-harbi Erzurum, Trabzon, Van, Bitlis, Ma’mûretü’laziz, Diyarbekir, Sivas vilâyetlerinden ibaret olub harekât-ı harbiye bu sahada ..... etmekte olduÄŸu gibi, ordunun muhtaç olduÄŸu mevâdd-ı iâÅŸe de bu vilâyetlerden tedârik edilmektedir.

Erzurum, Van, Bitlis vilâyâtı dahilindeki Ermeniler düÅŸmana firar ve iltihâk ve çeteler teÅŸkîliyle yolları kat’, ahâlîyi kat’ ve depoları yaÄŸma ve tahrîb suretiyle izhâr-ı mâhiyyet ettiler. Sivas, Diyarbakır, Mâmûratülâziz vilâyâtında meskûn Ermeniler’in aynı maksat ve emelde oldukları elde edilen esliha, bomba, mevâdd-ı müÅŸtaîle ve meydana çıkan teÅŸkîlât ve tertîbâtlarıyla mütebeyyin ve âhıren Karahisar’da zuhûr eden vak’a ile müsebbittir.

Binâenaleyh, orduyu iâÅŸe edecek mıntıkanın ve menzil hududumuzun geçtiÄŸi havâlînin âmâl-i hasmâne ile meÅŸbu’ bu unsurla meskûn bulunmasını ordunun iâÅŸesi ve emniyeti nokta-i nazarından tehlikeli görüyorum.

Ordu hârici düÅŸmana kemâl-i müÅŸkilâtla mukavemet ettiÄŸi bir anda ikmâl efradının ve kuvâ-yı cedîdesinin bir kısmını husemâ-yı dâhiliyeye ifrâz ederek büyük bir tehlikeye marûz kalıyor.

Binâenaleyh istikbâlen daha vahim ahvâl karşısında kalmamak için ÅŸimdiden mârr’ül- arz vilâyetlerdeki Ermeniler’in de Zor ve Musul havâlîsine sevk ve iskânına müsâade ve valilere bu bâbda orduca yapılacak tebligatın sektedâr edilmemesine inayet buyurulmasını ve bu bâbdaki muvâfakat-ı sâmîlerinin sür’at-i iÅŸ’ârını istirham eylerim”.


ENVER PAÅžA Ä°LE MAHMUD KÂMÄ°L PAÅžA'NIN MUAMMA TELGRAFLARI

1915’teki Sarıkamış bozgunundan sonra Üçüncü Ordu’nun başına getirilen ve Åžark Cephesi’nde Ruslar’a karşı mücadele eden Mahmud Kâmil PaÅŸa’nın evrakı, ölümünün üzerinden kırk seneden fazla bir zaman geçmesinden sonra, 1960’lı senelerde piyasaya düÅŸtü ve Ä°stanbul’da haraç-mezat satıldı.

HARAÇ MEZAT SATTILAR

PaÅŸa’nın evrakı Birinci Dünya Savaşı’nın tarihi konusunda son derece önemli idi ama belgelerin âkıbetinden bir daha haber alınamadı.

Geçen sene, gazete adresime kargo ile gönderilen ama gönderenin isminin yazılmadığı ve büyük ihtimalle unutulmuÅŸ olduÄŸu bir klasör geldi. Klasörde, Mahmud Kâmil PaÅŸa’nın evrakının fotokopileri vardı. Aynı klasörden çıkan ve 2005’te Türk Tarih Kurumu’nun BaÅŸkanı olan Prof. Yusuf HalaçoÄŸlu’nun imzasını taşıyan iki teÅŸekkür mektubundan da evrakın o sene Mayıs ile Temmuz aylarında Kurum’a bağışlandığı ve bağışı Orhan Peker’in yaptığı anlaşılıyordu.

 
 

Enver PaÅŸa’dan Mahmud Kâmil PaÅŸa’ya.
 

PAÅžALARIN KARÅžILIKLI YAZDIKLARI

Netice itibariyle Mahmud Kâmil PaÅŸa’nın evrakı ÅŸu anda Türk Tarih Kurumu’ndadır ve Birinci Dünya SavaÅŸ üzerine ciddî ve belgelere dayanarak çalışmak isteyen araÅŸtırmacılar çıktığı takdirde istifadelerine hazırdır.

AÅŸağıda, bana gönderilen klasördeki belgeler arasında bulunan ve muammayı andıran iki evrak suretinin metinlerini veriyorum: Ä°lk belge, Enver PaÅŸa’dan 15 Ekim 1915’te Mahmud Kâmil PaÅŸa’ya gönderilmiÅŸ bir telgraf... PaÅŸa “zâta mahsus”, yani “kiÅŸiye özel” kaydı ile yolladığı 3522/134 numaralı telgrafında“Ä°lkbahar teÅŸebbüsünü son derece mahrem tutunuz. Bu hususta memurîn-i mülkiyeye (sivil memurlara) lüzumundan fazla malûmat verilmemesini rica ederim” diyor.

 

Mahmud Kâmil PaÅŸa’dan Enver PaÅŸa’ya.
 

BU MUAMMA NASIL ÇÖZÜLÜR?

Mahmud Kâmil PaÅŸa, Enver PaÅŸa’ya ertesi gün gönderdiÄŸi cevabî telgrafta da “Ä°lkbahar hakkındaki iÅŸ’âr-ı sâmilerinin (seçkin yazının) mahremiyetine itina olunmuÅŸtur. Bu bâbdaki mütâlâat ve maruzât-ı âcizânem karîben arzolunacaktır (Bu konudaki âciz düÅŸüncelerimi ve fikirlerimi yakında arzedeceÄŸim)” yazılı...

Ä°ÅŸte, tarihî bir muamma: Enver ve Mahmud Kâmil PaÅŸalar’ın 1916 ilkbaharında yapmayı düÅŸündükleri ve sivil idarecilerden bile gizledikleri teÅŸebbüs acaba ne idi?

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.