Sosyal Medya

Güncel

Jön Türklerin yaptığını bugün Jön Kürtler yapıyor!

Genel seçimler yaklaştıkça Bölgede PKK-HDP'nin halka oy için yaptığı baskı gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Silahlı PKK'lılar köy köy gezerek HDP'ye oy vermeyenleri ölümle tehdit ediyor.



PKK'lıların AÄŸrı'da yapmak istediÄŸi silahlı propagandaya askerin müdahalesi ile çıkan çatışmada 5 kiÅŸi öldü. Bu çatışmadan sonra seçim güvenliÄŸi ile ilgili tartışmalar baÅŸladı.

Örgütün bölgede yaptığı silahlı baskı ile halkın iradesine ipotek koyduÄŸunu anlatan HÜDA PAR Genel BaÅŸkan Vekili M. Hüseyin Yılmaz, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Yılmaz, Seçim öncesinde silahlı propagandaya müsaade edilmemesinin yetmeyeceÄŸini, seçim sonrasında da bu kiÅŸilerin farklı tercihlerde bulunan vatandaÅŸlardan hesap sormasına, zarar vermesine de engel olunması gerektiÄŸine dikkat çekti.

HALKIN Ä°RADESÄ° BÖLGEDE SÄ°LAHLARIN GÖLGESÄ°NDE

DEP'in seçime girdiÄŸi 1991'den bugüne kadar terör örgütünün silahlı tehdit gücünün ve ÅŸiddet eylemlerinin gölgesinde yapılan seçimlerde halkın özgür iradesi üzerine ipotek konulduÄŸuna dikkat çeken Yılmaz, “Bu ipoteÄŸin kalkması için örgütün elinden silahının alınması gerekir. Seçim öncesi ve sonrası halkın can ve mal güvenliÄŸinin mutlak olarak saÄŸlanması ve silahlı örgüt elemanlarının halk ile temasının engellenmesi gerekir” diye konuÅŸtu.

SÄ°LAHLARIN GÖLGESÄ°NDE SEÇÄ°M OLMAZ

Silahların gölgesinde saÄŸlıklı bir seçim olamayacağını vurgulayan HÜDA PAR Genel BaÅŸkan Vekili M. Hüseyin Yılmaz, “Her türlü Baskı, ÅŸiddet ve tehdidin olduÄŸu, halkın can ve mal güvenliÄŸinin saÄŸlanmadığı/saÄŸlanamadığı ortamlarda özgür iradeden söz edilemez. Seçim öncesinde silahlı propagandaya müsaade edilmemesi yetmez, seçim sonrasında da bu kiÅŸilerin farklı tercihlerde bulunan vatandaÅŸlardan hesap sormasına, zarar vermesine de engel olunmalıdır. Örgütün silahlı propagandasına bel baÄŸlayanların örgüt elemanlarını yerleÅŸim yerlerine davet etmemeleri ve tehdit gücünden medet ummaması gerekir” dedi.

SÄ°LAHI KUTSAYANLAR HALKI TEHDÄ°T EDÄ°YOR

HDP-PKK'nin bu seçimde DoÄŸudaki sandıklardan diÄŸer partilere oy çıkmaması için baskılarını arttırdığını dile getiren Yılmaz, “Baraj sorunu yaÅŸayan ve barajı aÅŸamadığı takdirde mecliste temsil edilememe kaygısıyla HDP, örgütün silahlı propagandasına ve halk üzerinde baskı kurmasına ihtiyaç duyuyor. Her seçim döneminde örgütün bu tehdit gücünden istifade ediyorlar. Batı illerinde sandıklar üzerinde fazla bir hakimiyet kuramadıklarından Barajı aÅŸmaları için bölgede örgütün silahlı tehdit gücüne fazlasıyla ihtiyaçları var. Örgütün ideolojisinin bölgeye hakim olması ve HDP'nin barajı aşıp örgütü mecliste temsil etmesi için DoÄŸudaki sandıklardan diÄŸer partilere oy çıkmaması hesabı yapıyorlar. Bunun için de bu seçimde AK Parti dahil hiçbir partiye oy gitmemesi için meÅŸru, gayrimeÅŸru her türlü yola baÅŸvuracaklardır. Kırsalda örgütü, halk üzerinde baskı kurmaya ve tehdit gücünü kullanmaya davet edenler, örgütü ve silahını kutsayanlar, örgütün ÅŸiddet eylemlerinden siyasi rant elde edenler doÄŸal olarak örgütü savunacaklardır” ifadelerini kullandı.

ÖRGÜT OY Ä°ÇÄ°N SÜREKLÄ° SÄ°LAHLA TEHDÄ°T EDÄ°YOR

1991 yılından baÅŸlayarak Örgütün silahlı tehdit gücü ve ÅŸiddet yöntemleriyle seçimlerde halkın özgür iradesi üzerine ipotek konulduÄŸunu söyleyen Yılmaz, “HDP ve selefleri hiçbir zaman örgütün silahlı tehditlerinden, desteÄŸinden bağımsız bir seçime girmemiÅŸtir. Örgütün silahlı ÅŸiddet eylemlerinden tehdit ve baskılarından yeterince fayda gördükleri ve lehlerine bir sonuç doÄŸurduÄŸu için bundan vazgeçmeleri mümkün deÄŸildir. Her seçimde olduÄŸu gibi bu seçimde de örgütün silahına ihtiyaçları vardır. Aslında HDP ve selefleri olan partiler varlıklarını ve etkin olmalarını örgüte ve örgütün silahlı gücüne borçludurlar. Aksi bir halde kendi varlık nedenlerini inkar etmiÅŸ olurlar. Örgütün en iyi bildiÄŸi ÅŸey tehdit, baskı ve ÅŸiddettir. Bugüne kadar bu yöntemle sonuç aldığı için bu yöntemi terk etmiyor. Karşılıklı fayda gördükleri için örgütün Siyasi uzantısı olan partiler ve yetkilileri de örgütü ve ÅŸiddet eylemlerini meÅŸru görüyor ve savunuyorlar” dedi.

HALKIN CAN VE MAL GÜVENLİĞİ SAÄžLANMALIDIR

HDPKK'nin, Kürt halkının temsilcisi olduÄŸu iddiasında bulunabilmek için bölgede diÄŸer partilere sandıklarda oy çıkmaması için her türlü baskıyı yaptığını ifade eden Yılmaz, “Bunu saÄŸlamak için de örgütün silahlı tehdit gücüne ihtiyaç vardır. DEP'in seçime girdiÄŸi 1991'den bugüne kadar Örgütün silahlı tehdit gücünün ve ÅŸiddet eylemlerinin gölgesinde yapılan seçimlerde halkın özgür iradesi üzerine ipotek konmuÅŸtur. Bu ipoteÄŸin kalkması için örgütün elinden silahının alınması gerekir. Seçim öncesi ve sonrası halkın can ve mal güvenliÄŸinin mutlak olarak saÄŸlanması ve silahlı örgüt elemanlarının halk ile temasının engellenmesi gerekir” diye konuÅŸtu.

KÄ°MSE SEÇMENE BASKI YAPMAMALIDIR

Seçim güvenliÄŸi yanında seçimin dürüstçe yapılmasını saÄŸlamanın devletin görevi olduÄŸunu hatırlatan Yılmaz, “Silahlı örgütlerin seçmene baskı yapmamasının yanında, Devletin güvenlik güçlerinin de seçmene baskı yapmaması gerekir. Seçmen iradesinin sandığa doÄŸru bir ÅŸekilde yansıması için maddi baskının olmamasının yanında her türlü ÅŸantajın da seçim rüÅŸvetinin de olmaması gerekir. Fakir ve muhtaçlara seçim döneminde yardım çekleriyle ve iÅŸ vaatleriyle de irade sakatlanmamalıdır. Oy kullanma sırasında seçmene baskının olmamasının yanında oyların döküm ve sayımı iÅŸlemlerinde de hiçbir hileye müsaade edilmemelidir” dedi.

BÖLGEDE HALKIN Ä°RADESÄ° SANDIÄžA YANSIMIYOR

Geçen yerel seçimlerde yapılan baskı, ÅŸiddet ve hilelere ÅŸahit olduklarını anlatan Yılmaz, “Bazı sandıklarda bütün seçmenin oyunun kullanıldığı ve bütün oyların bir partiye verildiÄŸine ÅŸahit olduk. Yani bu sandıklarda geçersiz oy yok. Sandık başına gelmeyen kimse yok. Hastanede olan, dışarıda olan yok. O arada vefat eden yok. BaÅŸka parti mensubu yok. Kırsaldaki yerleÅŸim yerlerinde birçok kiÅŸinin okuma yazması yok. Ama demek ki çok bilinçli! Köylerimiz varmış. Seçimde Oy kullanacak diye kimse vefat dahi etmiyor. Bu mümkün mü? deÄŸil. O halde ortada özgür bir iradenin olmadığı açıktır. Seçim formaliteden ibaret kalıyor. Birileri o sandıkta oy kullanacak seçmen yerine sandık başına gelen gelmeyen herkesin oyunu bir parti lehine kullanıyor. Bu kadar basit. Bunun adına halkın iradesi denemez. Bu örnek bile halkın iradesinin ipotek altında olduÄŸunu ve doÄŸru bir ÅŸekilde sandığa yansımadığını gösteriyor” diye konuÅŸtu.

SÄ°LAH HALKIN Ä°RADESÄ°NE Ä°POTEKTÄ°R

PKK'nın silah göstererek, yerleÅŸim yerlerinde dolaÅŸarak HDP'ye oy toplamaya çalışmasının, halkın iradesine ipotek koyma anlamına geldiÄŸine dikkat çeken, Sosyolog Prof. Dr. Ergün Yıldırım, “Her ÅŸeyden önce Türkiye de demokrasinin yürüyebilmesi için seçimin özgür bir biçimde gerçekleÅŸmesi gerekiyor. Belli bir bölgede terör olayları yaÅŸanıyor. PKK bölge hâkimiyeti oluÅŸturarak seçmen davranışlarını etkilemeye çalışıyor. Bu demokraside kabul edilebilir bir durum deÄŸil. Bu HDP açısından da, Türkiye'nin genel demokrasisi adına da zararlı. PKK'nın silah göstererek, yerleÅŸim yerlerinde dolaÅŸarak HDP'ye oy vermesini yönlendirmeye çalışması, halkın iradesine ipotek koymaktır. Bur seçimlerin özgür bir biçimde yapılmasının engelleyen bir durumdur” dedi.

KÜRTLER SADECE HDP'YE OY VERMÄ°YOR

Kürtlerin özgür bir biçimde sandığa gidip siyasi iradelerini ortaya koyabilmesi gerektiÄŸini dile getirin Yıldırım, “PKK'nın bu tür eylemler yapması HDP'ye zarar verir. HDP de demokrasi talebinde olan bir parti olduÄŸunu ifade ediyor. Kürtlerin özgür bir biçimde sandığa gidip siyasi iradelerini özgürce kullanması gerekiyor. Kürtler sadece HDP'ye oy vermiyor. AK Parti, HÜDA PAR ve diÄŸer partilere oy veren de var. Kürtler arasında siyasal çoÄŸulculuÄŸun geliÅŸmesi açısından, demokrasi düÅŸüncesinin ve siyasetinin yerleÅŸmesi açısından da özgür seçim ortamı önemlidir. Silahların gölgesinden uzak, herkesin iradesini kolay bir biçimde ortaya koyduÄŸu bir seçim ortamının saÄŸlanması gerekiyor. Çatışma ve ÅŸiddetin olmaması gerekiyor” diye konuÅŸtu.

Ä°NSANLAR HÜR Ä°RADELERÄ° Ä°LE SANDIÄžA GÄ°TMELÄ°

PKK-HDP'nin AÄŸrı'da yaÅŸanan çatışma ile mesaj vermek istediÄŸini söyleyen Gazeteci Yazar Yusuf Kaplan, “HDP'nin bu çatışma ile vermek istediÄŸi mesaj biz seçimleri sabote edebiliriz, önceden olduÄŸu gibi seçmeni kendi istediÄŸimiz ÅŸekilde yönlendirebiliriz mesajıdır. Bu aynı zamanda baÅŸka partilere oy vermek isteyen seçmen için ciddi bir tehdittir. Asker bile karşımıza çıksa biz yine istediÄŸimizi yapabiliriz mesajı vermeye çalışıyorlar. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Hükümetin seçimlere yaklaÅŸtığımız bu dönemde seçimin güvenliÄŸini garanti altına alması gerekiyor. Ä°nsanlar hür iradeleri ile oylarını kullanabilmeli” dedi.

HDPKK ŞİDDETE TAPIYOR

HDP'nin ikiyüzlü bir politika izlediÄŸini ve bunun ifÅŸa edilmesi gerektiÄŸine dikkat çeken Kaplan, “HDP, bir taraftan barış dili kullanırken lokalde tedhiÅŸ dilini kullanıp halkı tehdit ediyor. Bu ikiyüzlü tavrın sürekli ortaya çıkarılması gerekiyor. HDP'nin asıl amacının barış ve çözüm olmadığı bunların kandan beslendikleri, sermayelerinin kan olduÄŸu ve ÅŸiddette taptıklarının açıkça ifÅŸa edilmesi gerekiyor” diye konuÅŸtu.

HDP-PKK KÜRTLERÄ° TEMSÄ°L EDÄ°YOR DEMEK KÜRTLERE HAKARETTÄ°R

PKK-HDP'nin jakoben bir anlayış biçimi ile hareket ederek jön Türkler gibi hareket ettiÄŸini ifade eden Kaplan, “HDP Kürtlerin temsilcisi olamaz. Bu bölgede yaÅŸayan insanlara bir hakarettir” dedi. Kaplan, “HDP cumhuriyet tarihinin ilk yılarında olduÄŸu gibi jakoben bir baskı anlayışı ile hareket ediyor. DemirtaÅŸ, geçenlerde yaptığı bir açıklamada ‘din dersi kaldırılsın' demiÅŸti. Åžunu bilmek lazım, Jön Türklerin yaptığını bugün jön Kürtler yapıyor. Bunlar Kemalist ve sosyalist ve dayatmacı bir anlayışa sahipler. Özgürlük deyince yalnızca kendilerine özgürlük, hak deyince yalnızca kendilerine hak, hukuk deyince yalnızca kendilerine hukuk istiyorlar. BaÅŸkalarının hakkı, hukuku, özgürlüÄŸü bunları ilgilendirmiyor. Onun için HDP'nin söylemlerindeki ve eylemlerindeki bu ikiyüzlü tavrın ifÅŸa edilmesi gerekiyor” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

PKK-HDP KÜRT HALKININ Ä°RADESÄ°NDEN KORKUYOR

PKK-HDP'nin Kürt halkının iradesinden korktuÄŸu için silahla baskı altında tutmaya çalıştığına dikkatı çeken Kaplan, “Kürt halkı Müslüman ve Ä°slami hassasiyeti güçlü olan bir halktır. HDP seçimlerde baÅŸörtülüleri aday göstererek bir taraftan halkı aldatmaya çalışırken öbür taraftan din dersi kaldırılsın diyerek gerçek yüzlerini ortaya çıkarmış oluyor. Kürt Kemalist-Sosyalist jakobenizmi halkın iradesinden korktuÄŸu için, halkın onların yaptıklarına karşı çıkacağını bildikleri için halkı ÅŸiddetle kaba güçle halkın iradesini sindirmeye çalışıyorlar. Silahla ve kaba güçle burada benim borum öter diyor. HDP-PKK Kürtlerin temsilcisi olamaz” diye konuÅŸtu.

HÜDA PAR BÖLGE HALKININ GERÇEK TEMSÄ°LCÄ°SÄ°DÄ°R

Bağımsız adaylar ile seçimlere giren HÜDA PAR'ın mecliste temsil edilmesinin çok önemli olduÄŸunu söyleyen Kaplan, “HÜDA PAR'ın mutlaka meclise girmesi gerekiyor. HÜDA PAR, bölge halkının gerçek kültürünün, ruhunun, inançlarının ve hassasiyetlerinin gerçek temsilcisidir. HÜDA PAR'ın Meclise girmesi konusunda bütün Ä°slami çevreler ve cemaatlerin destek vermesi gerekiyor. Bu konuda bir zaaf görüyorum. HÜDA PAR'ın önünün açılması demek Türkiye'nin önünün açılması demek, Ä°slam dünyasının önünün açılması demektir. HÜDA PAR'ın meclise girmesi yapay sınırların ortadan kalkması demek, Ümmet ÅŸuuru üzerinden bin yıllık yaptığımız ortak yolculuÄŸumuzun yeniden hız kazandırılarak sürdürülmesi demektir” dedi.

(DoÄŸruhaber)

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.