Güncel
Ä°srail'de kim iktidar olursa Filistin iÅŸgali bitecek?
Dün Filistin topraklarını 1948 yılından beri resmen işgal altında tutan İsrail'in parlamento seçimleri yapıldı. Netanyahu'nun 'Ben yoksam benden sonrası tufan' tavrı sonuç verdi ve görünen o ki Netanyahu iktidarı devam edecek. Peki seçimleri kim kazansaydı Filistin özgür olacaktı?
22 Ocak 2013 tarihinde yapılan Ä°srail seçimleri, Gazze'ye karşı giriÅŸilen 2012 - Kasım saldırılarının hemen ardından yapılmıştı ve 2009 yılındaki seçimlerde Kadima'ya yenilen Likud Partisi 2013 seçimlerinden birinci parti olarak çıkmayı baÅŸarmıştı. 2009 seçimleri de Gazze'ye karşı giriÅŸilen 2008 Aralık saldırılarının ardından yapılmıştı ve o seçimleri o dönemde Tzipi Livni'nin liderliÄŸini yaptığı Kadima Partisi kazanmıştı. GeçtiÄŸimiz yılın yaz aylarında Ä°srail'in yeni bir katliama giriÅŸmesinin dün yapılan seçimleri ise Benjamin Netanyahu'nun liderliÄŸindeki Likud Partisi kazandı.
Türkiye basını tarafından da ciddi ilgi gören Ä°srail seçimleri, esasında hep seçimin yapıldığı ancak asıl sorunlarla ilgili hiçbir ÅŸeyin deÄŸiÅŸmediÄŸi Ä°srail iç siyasetindeki küçük oynamalar dışında herhangi bir etkiye sahip deÄŸil. 'Demokrasi' hülyasının OrtadoÄŸu'daki kötü bir pratiÄŸini sergileyen Ä°srail'de seçimlerin aslında herhangi bir ÅŸeyi deÄŸiÅŸtirmediÄŸi uzun süredir biliniyor. Çünkü partiler arasındaki anlaÅŸmazlıklar genelde siyasi konulardan çok Filistinli 'terörist'lere uygulanacak ÅŸiddetin boyutundan ötürü çıkıyor.
ABD'li komedyen ve yazar George Carlin - ki 1978 yılında 7 Kirli Kelime isimli gösterisi 'özgürlükler ülkesi' ABD'de bile yasaklanmıştır - ÅŸöyle diyordu:"Politikacıları unutun. Onların bir önemi yok. Politikacılar yalnızca size seçim hakkı verildiÄŸi fikrinin devam etmesini saÄŸlamak için varlar. Seçim hakkınız yok". Carlin'in ifadelerinin üzerinde en güzel durduÄŸu 'demokrasi'lerden bir tanesi kuÅŸkusuz Ä°srail demokrasisi. Kendi iradesiyle deÄŸil uluslararası propagandalarla Filistin bölgesine yerleÅŸmiÅŸ insanların, Ä°ngiltere baÅŸta olmak üzere Batılı güçler tarafından saÄŸlanan silah desteÄŸiyle Filistinlileri komÅŸu ülkelere sürmesi sonucu inÅŸa edilen Ä°srail'in demokrasisi, ancak Ä°srail'in Filistin'de 'devlet olma' hakkı kadar gerçek. Bununla birlikte her bütün Ä°srail seçimlerinin ardından Ä°srail seçimlerinin pek de ciddiye alınamayacak boyutlardaki politik sonuçlarını tartışan insanları ekranda görüyoruz.
Seçimin olmayan sonuçlarıyla ilgili bu kadar derin tartışmaları izleyen insanlar olarak haliyle ÅŸu soruyu sormak hakkımız: Ä°srail'de kim iktidar olursa Filistin iÅŸgali bitecek?
Ehud Olmert iktidar oldu ve Ehud Olmert'in iktidar olduÄŸu dönemde Filistin meselesiyle ilgili Ä°srail tarafından herhangi bir çözüm ya da Filistinlilerin haklarıyla ilgili 'iyileÅŸtirme' politikası olmadığı gibi hem Batı Åžeria'da hem de Gazze'de saldırıların daha da arttığına ÅŸahit olduk. 14 Nisan 2006'dan 31 Mart 2009'a kadar görev yapan 12.Ä°srail BaÅŸbakanı Ehud Olmert'in kariyeri halefi Benyamin Netanyahu kadar olmasa da katliamlar açısından oldukça baÅŸarılıydı. 2008'in sonunda baÅŸlatılan Dökme KurÅŸun katliamının baÅŸ aktörüydü ve resmi rakamlara göre 27 Aralık 2008 - 18 Ocak 2009 tarihleri arasında havadan, denizden ve karadan yapılan saldırılar sonucu 1.133 Gazzeli sivil hayatını kaybetti.
Ehud Olmert baÅŸbakanlığını yaptığı kabinesiyle bu katliamı yönetirken o kabinenin DışiÅŸleri Bakanı Tzipi Livni, partli liderliÄŸine tekrar aday olmayacağını açıklayan Ehud Olmert'in yerine Kadima Partisi'nin başına geçmiÅŸti. Aynı dönemde Likud Partisi lideri Benyamin Netanyahu, Olmert hükümetini Gazze'ye karşı yeterince sert olmamakla suçluyor ve seçim kampanyasını 'teröre karşı savaÅŸ' konsepti üzerine oturtuyordu. Nihayetinde ikinci parti olan Likud Partisi ve aşırı saÄŸcı ortakları Yahudi yerleÅŸimcilerin de teveccühüyle iktdarı ele aldılar. Daha çok katliam yapılmasını öneren Netanyahu, Ä°srail'in 32.Hükümeti'ni kurdu ve Dökme KurÅŸun Operasyonu'nun önemli isimlerinden Tzipi Livni de ana muhalefet lideri oldu. Sadece yapılacak katliamların boyutuyla ilgili uzlaÅŸamıyor gibi görünen iki isim zaten süreç içerisinde çok büyük sorunlar yaÅŸamadı. Öyle ki 2012 yılında milletvekilliÄŸinden istifa eden Livni, 2013 seçimlerinde bu kez daha liberal ve seküler bir görüÅŸ ortaya koyma iddiasıyla kurduÄŸu Hatnuah Partisi'nin milletvekili olarak Knesset'e döndü. Hatta bununla da kalmadı ve Adalet Bakanlığı görevini üstlendi.
Ä°srail siyasetindeki ilginçlikler aslında bundan ibaret deÄŸil. Tzipi Livni 2009 yılında ana muhalefet lideriyken savaÅŸ suçu iÅŸlediÄŸi gerekçesiyle bir Ä°ngiltere Mahkemesi tarafından yargılandı ve hakkında tutuklama kararı çıkartıldı. Ä°ngiltere'ye girdiÄŸi anda tutuklanabileceÄŸi açıklanan Tzipi Livni'ye ilk desteÄŸi ise iktidar partisinin lideri Silvan Åžalom ÅŸu cümleyle vermiÅŸti: Hepimiz Tzipi Livni'yiz. Elbette Åžalom'un 'Hepimiz Livni'yiz' derken neyi kastettiÄŸini bilebilmemiz mümkün deÄŸil. Ancak 'SavaÅŸ suçlu'su olma noktasında Ä°srail pasaportu taşıyan siyasetçilerin pek de hassas olmadığını ve eÄŸer ortada bir savaÅŸ suçu varsa gerçekten de bütün Ä°srail kabinesinin 'savaÅŸ suçlu'su olduÄŸunu söylemek aşırı bir görüÅŸ gibi görünmüyor.
Elbette Ä°srail seçimlerini analiz etmek, Filistin'i iÅŸgal altında tutan Yahudi yerleÅŸimcilerin kullandığı oylarla ne söylemek istediklerini tartışmak isterdik. Ancak Ä°srail'in soluyla sağıyla Filistin'in üzerinde var olan gayri meÅŸru iÅŸgalini sonlandırmayacak tiyatral bir gösteriye gereÄŸinden fazla deÄŸer atfetmek istemedik. Çünkü gidenlerin de gelenlerin de Filistinli katletme noktasında Yahudi yerleÅŸimcileri tatmin edecek ve Filistin'i iÅŸgal eden Yahudilere 'güvendesiniz' mesajı verecek kadar kararlı olduklarını müteaddit kereler müÅŸahede ettik.
Ä°srail seçimleri; özgür bir ülkenin liderini seçtiÄŸi bir seçimden daha çok, iÅŸgalcilerin kendilerini yönetecek valiyi seçtiÄŸi bir demokratik zeminde geliÅŸirken, modern politik kavramlarla yapılacak her analizin biraz kör olduÄŸunu düÅŸünmek de doÄŸal olarak hakkımız.Timetürk
Henüz yorum yapılmamış.