Akdoğan'dan HDP'ye ağır eleştiriler

BaÅŸbakan Yardımcısı Yalçın AkdoÄŸan 7 Haziran'daki seçimde Ankara'da aynı bölgeden yarışacağı, Ä°mralı heyetinde de yer alan HDP'li Önder'in, "Tek rakibim Türk Hava Yolları, Yalçın malçın tanımam" sözüne de cevap verdi. AkdoÄŸan "Onun beni tanımamasının bir anlamı yok ama ben onu tanımazsam bir anlamı olur" dedi.

Çözüm sürecinin ana aktörlerinden BaÅŸbakan Yardımcısı Yalçın AkdoÄŸan, AÄŸrı Diyadin'de yaÅŸanan 4 askerin yaralandığı, 5 PKK'lının öldüÄŸü olay ve ardından yaÅŸanan siyasi tartışma konusunda, Milliyet'ten Serpil Çevikcan'a konuÅŸtu. AkdoÄŸan'ın çözüm sürecinin geleceÄŸi, seçim güvenliÄŸi ve HDP-hükümet iliÅŸkileri açısından kritik bir eÅŸik olan, HDP'nin, "hükümetin provokasyonu" olarak nitelendirdiÄŸi AÄŸrı olayı konusunda yaptığı deÄŸerlendirmeler ÅŸöyle:

''BÖYLE BÄ°R ÅžEY OLAMAZ''

Burada açık olan ÅŸu; HDP burada bir takım etkinlikler yapıyor. Bu etkinliklerde sorun silahlı unsurların iÅŸin içine bulaÅŸması. Yani silahlı unsurlarla buluÅŸma ÅŸölenine çeviriyorlar. Bu silahlı adamlar orada propaganda yapıyor. Bunu da seçimde kullanıyorlar. Aslında bu, silahın gölgesinde seçim kampanyası yürütme iÅŸi. Bunu da kanıksatmaya çalışıyorlar. 'Burada silahlı adamlar dolaÅŸabilir, istedikleri zaman propaganda yapabilirler, biz de bunlarla buluÅŸuruz. güvenlik güçleri hiç bu iÅŸe karışmasın' diyorlar. Sanki normal bir ÅŸeymiÅŸ gibi. Böyle bir ÅŸey olmaz.

''YERLEŞİM YERLERİNİ TERK ETSİNLER''

Vatandaşın iradesine ipotek koymaktır bu. Neticede orada bir illegalite var. Güvenlik güçleri elbette ona müdahale etmek durumunda. Askerin buna temas etmesini provokasyon olarak algılıyorsun. Bir etkinlik var, en basitinden çevre güvenliÄŸi alması lazım. 'Asker buraya gelmesin, gitmesin, karışmasın', böyle bir ÅŸey olabilir mi? Bu kanıksatılabilecek bir ÅŸey deÄŸil. Normal görülemez, kabul etmeyiz. Öncelikle silahlı unsurların, teröristlerin, yerleÅŸim yerlerini terk etmesi gerekir. Bunlar, halkın olduÄŸu yerleÅŸim yerlerinden tamamen çekilmeli. Sen orada bir illegalite üretirsen devlet de müdahale eder. Bu süreçte, kanıksatmaya çalıştıkları o. Elinde silah ortalıkta dolaşıyor, propaganda yapıyor. 'Süreç var, kimse iliÅŸmesin, hadise, çatışma çıkar'. Çatışma çıkmasını istemiyorsan, elinde silah dolanmayacaksın. Ondan sonra yaygara çıkarıyorsun. 'Bu eylemsizlik, ben elimde silah her yerde dolaşırım, kimse bana dokunmasın, çatışma çıkmasın'. Olur mu böyle mantık? Eylemsizlik diyorsan, bütün silahlı yapılar yerleÅŸim yerlerini terk edecek, bir temas olmayacak. Burada devlet kamu düzenini saÄŸlayacak. Silahlı bir takım adamların vatandaşın iradesine baskı kurmasını kabul edemeyiz.

''Ä°KÄ°SÄ° BÄ°RARADA YÜRÜYEMEZ''

Terörist halka karışır, etkinlik yaparsa provokasyon budur. Mantığı tersinden kuruyorlar. Böyle bir siyaset olmaz. Askerin hassasiyeti siviller zarar görmesin diye. Bu olay ateÅŸ açılmasıyla baÅŸladı. 'Güvenlik güçleri buraya giremez, müdahale edemez.' Kurtarılmış bölgeymiÅŸ gibi ateÅŸ açıyor. asker kendisini savunuyor, yapması gerekeni yapıyor. Bu temel bir paradoksudur HDP'nin. Bir tarafta silahlı adamlar olacak, bir taraftan da demokratik bir yarış verdiklerini söyleyecekler. Ä°kisi bir arada yürüyemez. Demokrasi, siyaset diyorsan, bunlardan elini eteÄŸini çekeceksin. Ä°kisi bir arada olursa ben oy alırım diyorsan bu çıkmaz sokaktır.

''TÜRKÄ°YE PARTÄ°SÄ° MÄ°SÄ°N, ÖRGÜT PARTÄ°SÄ° MÄ°SÄ°N?''

DoÄŸuda oy almak için bir ÅŸekilde baskı kurmak, gerilim üretmek, silahlı unsurları bir ÅŸekilde iÅŸin içine katmak istiyorlar. Batıda da tam tersi bir görüntü vermek istiyorlar. Ä°kisi bir arada gitmez. En ufak bir olayda da gitmeyeceÄŸi görülüyor. Sen Türkiye partisi misin, örgüt partisi misin? Böyle Türkiye partisi olunmaz. Hem örgüt partisi olayım silahtan güç alayım hem de Türkiye partisi olayım demokratik söylemlerde bulunayım. Bu ışıkla karanlık gibi. Işık varsa karanlık olmaz. Madem demokrasi var, buna inanıyorsun demokratik mücadele veriyorsun, diÄŸerini kategorik olarak reddedeceksin, yanına yörene de bulaÅŸtırmayacaksın. Elinde silah olan adama, askere kurÅŸun sıkan adama çiçek çocuk muamelesi yaparsan, demokrasiye de hukuka da inanmıyorsun demektir. Bunu kanıksatmak, normalleÅŸtirmek mümkün deÄŸil. Kendisi zihnen bunu ayırmalı. Örgüt belirlerse senin siyasetini, milletvekili listeni, kampanyana örgüt müdahale etmeye baÅŸlarsa, örgütün uzantısı, propaganda kolu gibi olursun. Örgütün partisi olursun. Türkiye partisi olma söylemin inandırıcılığını kaybeder. Teröristle buluÅŸma ÅŸöleni yapacağına, halkla buluÅŸma programı yap.

''HDP, 'TERK ET' ÇAÄžRISI YAPMALI''

Seçim güvenliÄŸi bu süreçte çok önemli. Tek bir vatandaşımızın iradesinin bile sandığa uygun ÅŸekilde yansımasını saÄŸlamak için tedbirlerin alınması gerekiyor. Silahın gölgesinde çalışma yürütmek seçime gölge düÅŸürmek olur. 'Askerin, hükümetin provokasyonu vs, HDP'yi zorda bırakmak için yaptılar'. Böyle bir ÅŸeye niye ihtiyacımız olsun? Ä°nsanların ölmesine müsamaha gösterebilir miyiz? 'Bir tek askerin bir damla kanına 550 milletvekilini deÄŸiÅŸtirmeyiz' dedik. Hangi insan olursa olsun. 44 bin insan hayatını kaybetti. Bir damla daha kan akmasın diye bu süreci baÅŸlattık. 'Hükümet kan aksın, bundan nemalanayım diye çalışıyor.' Nemalanayım diye çalışmıyor, sen hâlâ silahtan medet umuyorsun, silahtan medet umarak demokratik mücadele verilemez. Burada pozisyonunu, tavrını belli edeceksin. HDP'nin çaÄŸrı yapması lazım. Bütün bu unsurlar çekilsin, halktan uzaklaÅŸsın, ÅŸehirleri terk etsin. Milletin iradesi hür bir ÅŸekilde ortaya çıksın. Sen niye bunlardan medet umuyorsun?

''BASKI KALKSIN, GÖRECEKLER KÄ°MÄ°N HAKKIYLA NE OY ALDIÄžINI''

Bunların bildiÄŸi yöntem bu. Eskiden beri HDP, silahın gölgesinde oy almak istedi. Köylere baskı kuruldu, 'Buradan bir farklı oy çıkarsa ÅŸöyle yaparız, böyle yaparız' denildi. Hep bu tehdit üzerine siyasi güç devÅŸirmeye çalıştılar. Bildikleri yol bu olduÄŸu için bölgede yine bunu yapıyorlar. Bıraksınlar, vatandaÅŸ hür ÅŸekilde iradesini ortaya koysun, görelim bakalım ne kadar destek bulacaklar? Öbür türlü ÅŸu kadar oy aldık demelerinin inandırıcılığı yok. Silah zoruyla alınan oyla hava atamazlar oy aldık diye. Bunları tamamen terk edecekler, silah baskısı devre dışı kalacak, o zaman görecek, kimin ne kadar hakkıyla oy aldığını.

''SENÄ°N YAPTIÄžIN PROVOKASYON''

Daha önce de bunu yaÅŸadık. Kobani olaylarında benzer çaÄŸrı üzerine olaylar çıkmadı mı? Bu yüzden devleti, güvenlik güçlerini suçlamalarının hiçbir anlamı yok. O zaman buna zemin oluÅŸturmayacaksın. Yani 'ben her türlü illegaliteyi yapayım ama devlet karışmasın, karışırsa provokasyon olur'. Bu kabul edilemez. O zaman senin yaptığın da provokasyon. O zemini hazırlayan sensin. Sen HDP olarak kendine güvenmiyorsun. Hala silahtan medet umuyorsun demektir.

''VALİLER GEREĞİNİ YAPACAK''

Ä°ç Güvenlik Paketi bir ihtiyaca binaen çıktı. Kamu düzenini saÄŸlama ihtiyacı daha çok belirginleÅŸti. Arazide tedbirlerin daha da arttırılması vatandaşın talebidir. Seçim güvenliÄŸini saÄŸlamak için güvenlik tedbirlerini almak gelmek gerekiyor. Güvenlik tedbiri insanlara 'gidin ÅŸuraya oy verin' anlamına gelmiyor. Ama diÄŸeri o anlama geliyor. Sen silahla, baskıyla orada görüntü yaptığın zaman insanların iradesini ÅŸekillendirmek anlamına geliyor. Seçim güvenliÄŸi konusunda hangi tedbir gerekiyorsa valiler onların alınması için irade ortaya koyuyorlar, bundan sonra da aynı iradeyi koyacaklar. Biz artık ÅŸunu duymak istemiyoruz; bir köyde yüzlerce oy bir kiÅŸi tarafından kullanılacak, yarım saatte bütün oylar kullanılacak, göstermelik olacak, oralara baskı kurulacak vs. Bu demokrasi deÄŸildir. Bir kere buna son verilmesi lazım. Valiler elbette bunun tedbirini almak zorundalar. Vatandaşın iradesi, oyu namustur. Bunu devlet korumak durumundadır. Bu konuda müsamaha gösterilmeyecek. Herkes hür bir ÅŸekilde iradesini ortaya koyacak, kimse kimseyi tehdit etmeyecek, ÅŸantaj yapmayacak, devlet de gerekli tedbirleri alacak. Bu olması gerekendir, provokasyon falan da deÄŸildir. Provokasyon bunun tersidir. HDP, illegaliteyi normalleÅŸtirmeye çalışmayacak.

''HDP KENDÄ°NÄ° KULLANDIRIYOR''

HDP'nin silaha sahip çıkma konusundaki tavrı deÄŸiÅŸmedi. Sadece 'adı konulmasın, bir sorun yaÅŸanmasın, biz bir ÅŸekilde silaha sahip çıkmaya devam edelim' yaklaşımındalar. Bunu kabul etmeyiz. NormalleÅŸtirmeye çalışıyorlar. Buna müsamaha edilmeyecek. Selahattin DemirtaÅŸ nasıl cumhurbaÅŸkanlığı sürecinde bir proje olarak ortaya çıktıysa HDP de bir proje gibi kendini kullandırtmaya çalışıyor. Ak Parti karşıtı ErdoÄŸan karşıtı konsorsiyuma bir ÅŸekilde kendini kullandırtarak, 'Ancak ben bunun devrilmesini saÄŸlayabilirim' ÅŸeklinde kirli bir ittifak bu. Åžimdi bu güçler HDP'yi kullanmaya çalışıyor. Bir ÅŸekilde barajı geçerse hükümete nasıl zarar veririz diye. Ama bu proje bu tür olaylarla, HDP'nin gerçek yüzü ortaya çıktıkça da yara alıyor.

''SÜREÇ, PKK'YI HDP'YE EKLEMLEME SÜRECÄ° DEĞİL''

Çözüm sürecinden dolayı zaten çok rahatsız olan, uluslararası güç odakları, çevreler olduÄŸunu biliyoruz. 'PKK bir ÅŸekilde Türkiye'yi rahatsız etmeye devam etsin, biz onu bölgede kullanırız' gibi süreçten rahatsızlık duyduklarını biliyoruz. Bir de buna seçim eklenince baÅŸka mekanizmalar da devreye girdi Ak Parti'ye karşı ne yapılabilir diye. Elde de kala kala bu kaldı. DiÄŸer bütün aktörleri ÅŸimdiye kadar kullandılar. Åžimdi de HDP'yi ve PKK'yı kullanıyorlar. Ama neticede PKK, HDP iliÅŸkisi bu düzeyde oldukça, birlikte arazide çalıştıkça bu tür sorunlar yaÅŸanmaya devam eder. HDP'nin net bir ÅŸekilde pozisyonunu alması lazım. Silahtan medet ummadan siyaset yapmayı öÄŸrenmesi lazım. Biz bunu normal görüp kabul edemeyiz; 'Bunların iliÅŸkisi var, bunlar içiçe geçebilirler, bölgede birlikte çalışabilirler.' Çözüm süreci PKK'yı HDP'ye eklemleme süreci deÄŸil. YaÅŸananlar bir kere çözüm sürecinin ruhuna aykırıdır. HDP önce buna baksın. Çözüm sürecinde samimiyse illegalite, silahlı unsurlar, baskı, ÅŸiddet vs. ile arasına mesafe koysun.

''KARARLILIÄžIMIZ DEVAM EDÄ°YOR''

Çözüm sürecinde kararlılığımız devam ediyor. Öcalan'ın silah bırakma çaÄŸrısına Kandil ayak diredi. Ondan sonra bir açıklama yapıldı ama kongre toplanması vs. seçimden önce görünmüyor, somut adım beklemiyorum. Ama toplumsal destek ve talep var. Bir an önce örgütün silah bırakması, kongre toplaması gerekiyor. Ama terörist unsurların ÅŸehir merkezlerine girmesi, halka propaganda yapması, illegaliteyi devam ettirmesi geriye gidiÅŸtir.

''DEVLET BUNA Ä°ZÄ°N VERMEZ''

Güvenlik güçleri halkın güvenliÄŸini saÄŸlamak için her ÅŸeyi yapacak. Tek bir vatandaşın iradesi bizim için kutsaldır. Bu Ak Parti'nin oy hesabıyla yapacağı bir ÅŸey deÄŸil. Bunun neresi provokasyon? Provokasyon oraya terörist unsurları sokmaktır. HDP'nin yapması gereken propagandayı sen elinde silahı olan unsurlara yaptırırsan devlet buna izin vermez.

''KENDÄ°LERÄ° DE BARAJI AÅžACAKLARINA Ä°NANMIYORLAR''

HDP barajı aÅŸacak diye bir korkumuz hiç yok. Kendilerinin de barajı geçebileceklerine inandıklarını sanmıyorum. Türkiye'de Kürt vatandaÅŸlarımızın nüfusu belli, HDP'nin aldığı oy da belli. Niye bu noktada bir geliÅŸme kaydedemedi? Bırakın Türkiye nüfusunun genelinden oy almayı niye Kürtler'in oyunu bile almayı beceremiyor. Ä°ÅŸte bu yapısından dolayı. HDP'nin ve PKK'nın zihniyeti, bölge halkının benimseyeceÄŸi, onun hamuruna uygun bir zihniyet mi? Marksist, Leninist, ateist, dibinde ot bitirmeyen, her türlü baskıyı yapan. Orada baskı yaptığı vatandaÅŸ Kürt deÄŸil mi? Örgüt Kürt halkına zulmeden bir yapıya dönüÅŸmüÅŸ durumda. Ben barajı geçebileceklerine hiç ihtimal vermiyorum. Gerçek yüzleri böyle ortaya çıktıkça da tabi daha zor. Ama böyle bir ÅŸeye devletin de Ak Parti'nin de ihtiyacı yok. Biz güvenlik tedbirlerini alacağız. 7 Haziran'da da kimin ne kadar oy alacağını göreceÄŸiz. Bundan bizim bir endiÅŸemiz yok. EndiÅŸesi olacaksa CHP'nin endiÅŸesi olsun. CHP de kolkola girip orada birlikte hareket edeceklerine, kim kendi altını oyuyor ona baksın. (Milliyet)