Economist Dergisi'nden Türkiye'ye 'siyaset' eleştirisi

Haftalık Economist dergisi son sayısında, Türkiye'de hafta başı uygulanan sosyal medya yasağından yola çıkarak, bu tarz yasakların ErdoÄŸan yönetiminde "rutin" hale geldiÄŸini ve ErdoÄŸan'ın "baÅŸkanlık saplantısı"nın ülkede kaygıya neden olduÄŸunu yazdı.

BBC Türkçe'nin yer verdiÄŸi makalede, "Rehin alınma olayı sosyal medya yasaklarının mazereti oldu" alt baÅŸlığıyla verilen makale, savcı Mehmet Selim Kiraz'ın 31 Mart'ta, adliyeye silah ve el bombalarıyla giren iki DHKP-C'li tarafından rehin alındığını hatırlatarak baÅŸlıyor.

Saldırıdan saatler sonra konuÅŸan BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu'nun "iftiharla güvenlik güçlerinin baÅŸarılı bir operasyon gerçekleÅŸtirdiÄŸini söylediÄŸi" belirtilirken, savcının operasyon sırasında hayatını kaybetmesine raÄŸmen DavutoÄŸlu'nun böyle bir açıklama yaptığına dikkat çekiliyor.

Saldırıdan 3 gün sonra, savcı Kiraz'ı kafasına silah dayalı halde gösteren fotoÄŸraf ve görüntülerin paylaşıldığı gerekçesiyle, Twitter, Facebook ve YouTube da dahil 166 internet sitesine eriÅŸimin mahkeme kararıyla engellendiÄŸini belirten dergi, bu paylaşımlar silinince sitelere eriÅŸimin de açıldığını belirtiyor.

"YASAKLAR RUTÄ°N OLDU"
Makalede son eriÅŸim engellemesinden yola çıkarak son zamanlarda Türkiye'de yaÅŸanan diÄŸer geliÅŸmeler de ele alınıyor ve 'bu tarz yasakların ErdoÄŸan yönetiminde rutin haline geldiÄŸi' belirtiliyor.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın "Sosyal medya toplumların baÅŸ belasıdır" sözlerini de hatırlatan dergi, "Ä°slamcı cumhurbaÅŸkanı, bazen sosyal medyanın, kendisini ve AKP yönetimini hedef alan uluslararası bir tezgah tarafından manipule edildiÄŸini iddia ediyor" yazıyor.

Makalede görüÅŸüne yer verilen ancak ismi belirtilmeyen, Ankara'dan yabancı bir diplomat, "ErdoÄŸan, yapay krizler yaratmak ve baskıyı meÅŸrulaÅŸtırmak için hayali düÅŸmanlar yaratıyor" diyor.

CumhurbaÅŸkanının düÅŸman listesinin başında Fethullah Gülen'in olduÄŸunu aktaran dergi, ErdoÄŸan'ın, orduyu hedef alan Balyoz gibi davaların yargı ve güvenlik güçleri içindeki Gülen taraftarlarınca uydurulduÄŸunu savunmaya baÅŸladığını belirtiyor, ve ÅŸöyle deniliyor: "Ne tesadüf ki Balyoz davasının sanıkları, savcı Mehmet Kiraz'ın öldürüldüÄŸü gün beraat etti".

CumhurbaÅŸkanının, Aralık 2013'te kendisi ve yakın çevresiyle ilgili olarak ortaya atılan yolsuzluk iddialarının da "Gülencilerin iÅŸi olduÄŸunu iddia ettiÄŸi" hatırlatılırken, binlerce kiÅŸinin Gülen taraftarı olmak ve paralel devlet kurmaya çalışmak suçlamasıyla görevden alındığını yazıyor. Aynı zamanda ErdoÄŸan'ın AÄŸustos ayında cumhurbaÅŸkanı seçilmesinden bu yana, 70'ten fazla kiÅŸi hakkında CumhurbaÅŸkanına hakaret suçlamasıyla dava açıldığı hatırlatılıyor.

"REFORMLARDAN GERÄ° DÖNÜLDÜ"
Dergide AKP'nin ilk iki döneminde (2002-2011) yapılan reformlardan geriye gidildiÄŸi yorumu da yapılırken, son iç güvenlik yasası buna örnek gösteriliyor.

Makalede "EÄŸer ErdoÄŸan anayasayı yeniden yazma giriÅŸimlerinde baÅŸarılı olur ve 'Türkiye modeli baÅŸkanlık sistemi' dediÄŸi sistemi getirirse, tüm gücü kendi elinde toplayacak" deniyor.

Bunun gerçekleÅŸmesi halinde Türkiye'de ortaya çıkacak olan durum da, gazeteci Kadri Gürsel'in sözleriyle tanımlanıyor: "Türkiye tek adam diktatörlüÄŸüne sürüklenecek".

Anayasayı deÄŸiÅŸtirebilmek için AKP'nin 7 Haziran'daki genel seçimlerde parlamentodaki koltukların üçte ikisini kazanması gerektiÄŸini hatırlatan dergi, "AKP'nin bunu baÅŸarıp baÅŸaramayacağı açık deÄŸil" diyor.

AKP'nin aday listelerine de dikkat çeken dergi, ErdoÄŸan'ın damadı Berat Albayrak'ın aday listesine alındığını, "koruma altındaki diÄŸer kiÅŸilerin de listelerde güvenli sıralara yerleÅŸtirildiÄŸini" yazıyor.

"CUMHURBAÅžKANI VE BAÅžBAKAN ARASINDA SESSÄ°Z GÜÇ MÜCADELESÄ°" 
AKP'nin aday listelerinde BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu'nun etkisinin de görünür olduÄŸunu yazan Economist, bunun 'ErdoÄŸan'ın AKP üzerindeki kontrolünün zayıfladığının göstergesi olabileceÄŸi'ni belirtiyor.

Makale ÅŸöyle devam ediyor: "BaÅŸbakan ile cumhurbaÅŸkanı arasındaki sessiz güç mücadelesi, PKK lideri Öcalan ile barış müzakereleri konusunda açıkça ortaya çıktı. ErdoÄŸan Kürtlere verilecek herhangi bir tavizi, kendi baÅŸbanlığını desteklemeleriyle baÄŸlantılandırmak istiyor. AKP'den kaynaklara göre ise BaÅŸbakan ise bu iki konuyu ayrı tutma taraftarı, çünkü o da ErdoÄŸan'ın parti üzerindeki gücünü kontrolde tutmak istiyor."

ErdoÄŸan'ın baÅŸkanlık konusunu takıntı haline getirdiÄŸini savunan dergi, bu durumun birçok kiÅŸiyi kaygılandırdığını ifade ediyor.

'ErdoÄŸan'ın geçmiÅŸte AKP'nin Sünni tabanını saÄŸlamlaÅŸtırmak için mazhepçiliÄŸe baÅŸvurarak Alevileri hedef aldığını' belirten dergi, "Son zamanlarda Ä°ran'a ve Åžii etkisine yönelik yaptığı sözlü saldırıları, ErdoÄŸan'ın yeniden bu taktiklere baÅŸvurabileceÄŸinin iÅŸareti" yazıyor.

Makalede Gazeteci-yazar Levent Gültekin'in ÅŸu yorumu da yer alıyor: "Bundan önce hiçbir lider toplumu kutuplaÅŸtırmak için dini bu ölçüde kullanmamıştı".

Makale ÅŸu soruyla sonlanıyor:"Kim bilir [ErdoÄŸan] bu süreçte daha hangi dar görüÅŸlü tedbirleri makbul kabul edecek?" sorusuyla sonlanıyor.