Sosyal Medya

Coğrafyamız

IŞİD'i Libya'da Kaddafi ailesi destekliyor

06-04-2015 17:45

Timeturk Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek Devrim Güçleri'in komutanı Selahaddin Ömer Beşir Badi ile konuştu. Libya devriminde en ön safta yer alan Badi, şimdi de Hafter'e karşı savaşıyor. Barış görüşmeleri için yol haritasına anlatan Badi, önemli bilgiler verdi



Nevzat Çiçek'in Diriliş Postası'nda yer alan röportajı şöyle; 

Selahaddin Ömer Beşir Badi, 58 yaşında.Mısrata doğumu. 1980 yılında havacılık okulunu bitirdi. Savaş uçağı pilotu. Hava okulunda öğretmenlik yaptı. 1992 yılında görevinden istifa etti. Libya eski devlet başkanı Muammer Kadafi'ye muhalifti.

Derslerde öğrencileri Kaddafi'ye karşı kışkırttığı için hakkında 3 suçlama ile tutuklandı. Suçlardan birinin suçu idam, diğer ikisinin de 25 yıllık cezalardı. 2007 yılında kendi ifadesine göre Seyfullah Kaddafi'nin konumunu güçlendirmek için kendisi gibi bir çok insan affedildi. Daha sonra ticaretle uğraştı. Libya'da devrim başladığında en önde yer aldı. Mısrata, Trablus ve Sirte'nin özgürleştirilmesinde en önde yer aldı. Devrimden sonra yapılan seçimlerde "Ulusal Kongre"ye seçildi ancak daha sonra istifa etti. Askeriyeye girerek eski rütbelerini geri aldı ve askeri istihbaratta çalıştı. Şuan saha da aktif olarak Hafter'e karşı mücadele veren Fecr-i Libya Ordusu'nun komutanlığını yapıyor. Ülkenin % 90'nını elinde bulunduran Trablus merkezli, Devrimci Güçler'in komutanı olan Badi ile Libya'nın geleceğini, Fas'ta yürütülen barış görüşmelerini ve IŞİD'i konuştuk, barış görüşmelerinin yol haritasını öğrendik.

Badi'ye ilk olarak devrimin kazanımlarının ne alemde olduğunu sorduk. Badi sorumuza şöyle cavap verdi:

"42 Yıllık Kaddafi iktidarı bize kötü miras bıraktı. 'Ben varsam siz varsınız, ben yoksam siz yoksunuz' siyaseti üzerine, kabileciliği körükleyen bir siyaset yürüttü. cehalet, Enaniyet ve şahsi çıkarların karşısında duracak hiç bir şeyi bize bırakmadı.Kaddafi'nin bıraktıkları bugün ceset olarak duruyor. Yani kafa gitti ama ceset hala ortada ve Hafter'de bu cesetlerden biridir.Zorlu bir mücadeleden sonra Devrimi başardık, Kaddafi ile birlikte olanların çoğu bizim tarafımıza geçtiler ama bunların gerçek yüzlerini daha sonra gördük.Bu gruptakiler eski sistemi kurmak için söz geçirmeye başladılar.Eski dönemi özledikleri her hallerinden belli olmaya başladı.Kimi çıkar için, kimi eski koltuk için kimi de eski yönetim için Lİbya'yı karıştırmaya başladı.Bu insanlar gerek bölgesel güçlerle gerekse de uluslararası güçlerle temasa geçerek, devrimin başarıya ulaşmaması ve kalıcı olmaması için her şeyi yapmaya başladılar. Bunu yaparak bir taraftan bir şey yapılmıyır algısı oluşturmaya diğer taraftan da Libya'yı uluslararası müdahaleye açık hale getirmeye çalıştılar.Bunların üç yıl boyunca Libya'nın zenginliklerini nasıl dışarıya kaçırdıklarını gördük. Kaddafi dönemine baktığımızda, onun güçlerinin devrimi boğmak isteyenlerin güçleri olduğunu ve güçlerini koruduğunu gördük.Libya'ya istikrar gelmemesi için bunlar radikal güçleri de kuvvetlendirdi ve dikkat ederseniz batı da sürekli bu radikal güçlere vurgu yaptı.Kaddafi'nin yeğeni Ahmed Kaddafi bu gruplara destek veriyor, Mısır, Cezayir,Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri'de desteğini bunlardan esirgemiyor.

Lİbya'da sahaya baktığımız zaman esas olarak isimleri görürsünüz, çünkü ordu yok, istihabarat yok, Anayasa yok. Kaddafi döneminde Anayasa Kaddafi'nin sözleriydi.Mesela DEvrim sırasında cezaevlerinde 25 bin insan vardı adli suçlardan mahkum olmuş. Devrim başlayınca Kaddafi bunları serbest bıraktı. Şimdi o gruplarla da uğraşmak zorunda kalıyorsunuz, kimin hangi istihbarata hizmet ettiğini göremiyorsunuz. Bu durumu gören bazı Kaddafi güçleri "Ulusalcı" oldu ve bize katıldı çünkü oyunu gördü. Bazıları Devrimin karşısına geçti.Bazıları ise uluslararası güçlerle anlaştı, eylemlere başladı şuan saha da ki durum budur."

FAS'TAKİ GÖRÜŞMELER İÇİN YOL HARİTAMIZ BELLİ

Bir diğer taraftan sahada bunlar olurken BM gözetiminde Fas'ta barış görüşmeleri devam ediyor. Nasıl gidiyor barış görüşmeleri ve sizin bu noktada yol haritanız nedir?

"Şuan BM gözetiminde Fas'ta barış görüşmeleri devam ediyor. Askeri, iktisadi,siyasi, toplumsal veya sosyal ve emniyet konularında çalışılıyor ve yapılabilecekler tartışılıyor.Bu çalışmalarda en önemli aşama bence kimin nerede durduğu, kendi çıkarlarını mı, yoksa Libya'nın çıkarlarını öncelediğinin ortaya çıkarılmasıdır ve bunların delillendirilmesidir. Bu ortaya çıkarıldığında Libya'nın çıkarlarını düşünmeyenlerin delilleriyle birlikte teşhir edilmesi ve bunun üzerinde kamu oyu oluşturmaya çalışacağız ve onu yok edeceğiz. Kısaca, sorunu yapanın kim olduğu, sorunun arkasındakinin kim olduğu, bu sorunun içerisine düşenin kim olduğunun tespiti bizim açımzdan son derece önemlidir."

Bununla ilgili olarak nasıl bir yol izleyeceksiniz, çünkü bir taraftan da bir iç çatışma devam ediyor?

"Şuan için önce iktisadi meselelerden başlayacağız. Bunlar benim görüşlerim ve bunları yazılı hale de getirdim. Libya halkının zenginliğinin Lİbya halkında kalmasını istiyoruz.Petrolü bu çatışmaların dışında tutmak istiyoruz. Petrol'ün işletmesini bir hakem gücüne bu süre zarfında verilmesini istiyoruz ve çatışmaların da bu sahaların dışına çıkarılmasını arzu ve talep ediyoruz. Petrol yol hatlarının güvenliğinin sağlanmasını istiyoruz bu noktada uluslararası yardıma ve hakem olmalarına da açığız. Mesela bu konuda İnsansız Hava Araçları'ndan faydalanabiliriz.

Libya'nın zenginliklerinin yurt dışına kaçırılmasına asla ama asla müsaade etmeyeceğiz ve Libya'da çıkan herşeyin Libya halkına ait olduğuna inanıyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz. Bu bakımdan petrol gelirlerinin Merkez Bankası'na yatırılması ve tarafsız olacak bir heyet tarafından bunun sevk ve idaresini talep ediyoruz.Aynı şekilde bu paranın belediyelere adil bir şekilde dağıtılması noktasında tarafsız adil komisyonların iş başına geçirilmesini talep ediyoruz.Keza alt yapı çalışmaları ve Libya'dan giden şirketlerin geri dönmesi için de aynı şekilde çalışma yapılmasını istiyoruz."

Siz böyle bir yol haritası sunarken BM önce bir birlik hükümeti kurulmasını istiyor, burada ayrılıyorsunuz, bunu nasıl aşmayı planlıyorsunuz?

BM temsilcisi, tepeye önce bir hükümet kurularak sürecin aşılacağına inanıyor. Oysa biz bütün anlaşmazlıkları çözüp bir hükümet oluşturmak istiyoruz ki sorun tamamıyla ortadan kaldırılsın. BM'nin istediği 3. bir tarafı güçlendirir ki buda otomatik olarak Libya'nın Irak ve Suriye olmasına yol açar. Bu noktada NATO bünyesinde yardım istenir tarzı yaklaşımlar var ki biz asla NATO'nun burada sahada olmasını istemyoruz.

Silah, istişare ve bilgi anlamında herkesten yardım isteyebiliriz, çünkü Tobruk Yönetiminine, Mısır başta olmak üzere BAE ve başka yerlerden gerek silah,siyasi ve medya alanında her türlü destek geliyor.Biz diyoruz ki, Libya'da bütün yolların açık olması, sivil havaalanlarının korunması, sınırların savaş dışında kalması ve güvenliklerinin sağlanmasıdır."

ANAYASA MAHKEMESİ'NİN KARARI HAKLILIĞIMIZI ORTAYA KOYDU

Anayasa Mahkemesi bir karar verdi ve Hafter yönetimindeki Tobruk yönetimini tanımadı. Bu noktada siz nasıl davranmaya devam edeceksiniz?

" Libya'da sorunu çözmek için sorunu daraltmak gerekiyor ve uluslararası alanda tarafsız olacak kişilerin Libya'nın yanında yer almasını istiyoruz. Ulusal Güvenliği şuan devrmciler yani bizler temsil ediyoruz ve Libya'nın % 90'nına hükmediyoruz.Ulusal Meclis Devrimcileri destekliyor, halktda desteği var ama uluslararası arenada desteği yok. Hafter ülkenin % 10'nuna hükmediyor, halk desteği yok ama uluslararası alanda ve bölgesel anlamda desteğe sahip böyle garip bir durum söz konusu.Devrimci güçler, Lİbya Devrimini gerçekleştiren ve onu koruyan güçlerdir ve haktır. Hafter güçlerine baktığınız zaman eski rejmin adamları, kişisel çıkar peşinde koşanlar, paralı askerler bulunuyor. Bunu Ulusal Mahkeme'de biliyordu ve onu ilga edecek kararı verdi. Lİbya'da bir devrimciler, Hafter güçleri var saha da olan. Bunun dılında topumda 3. taraf olarak yazar, kanaat önderleri, aydın gibi insanların oluştrudğu tarafsız gruplarda var. Bunların da görüşlerini önemsiyoruz. Son günlerde bir tartışma var benden çekilmemi istiyorlar. Şuan şunu rahatlıkla ifade ediyorum sizin aracılığınızla, eğer benden çekilmemi istiyorlarsa benim gibi Hafter'de çekilmeyi bilmeli ve ben devrimcilerin komutanı olarak buna hazırım. Biz Fecr-i Libya olarak koltuk meraklısı değiliz. Libya'nın çıkarları bizim için şahısların çıkarlarından önemlidir ve bunun korunması gerekiyor.

FECR-İ LİBYA BİR HALK HAREKETİDİR

Fecr-i Libya'nın oluşumu nasıl gerçekleşti?

Devrimin fitilini ateşleyen halk hareketiyiz. Beş arkadaşımla birlikte ilk sahaya çıkanlardan biriyim.Devrimi gerçekleştirdik ve devrimden sonra bir çok silahlı grup silahı bırakmadı, çünkü devrimin korunması gerekyordu. Polis, asker olmadık, eğer olursak bir bütün halinde oluruz dediler ve aslında evlerimize çekilecektik devrimden sonra. Devrim sonrası bir baktık ki halkın devrimi eski rejim uzantıları, kişisel hesaplar yapan ve uluslararası güçlerle anlaşanlar tarafından çalınmak isteniyor biz de bu sefer devrimi korumaya çalıştık. Silah sandılarını aldık oy sandıklarını getirdik ve seçimlerin yapılmasını sağladık.Biz özgürlük ve koruma savaşı yürütüyoruz.Kısaca biz, temizleme ve temizlenme, devrimi koruma ve adaletin tesisi ve hukukun inşaası için şuan çalışıyoruz.Ulusal Meclis oluştu onun koruyuculuğunu üstlendik ve Libya'da devrimin çalınmaması için mücadele ediyoruz. Saha da 25 bin askerimiz toplamda ise 60 bin civarında güvenlik görevlimiz var.

Hafter Grubu kimlerden oluşuyor?

Eski subaylardan, Kaddafi döneminde kalma ama hükümlerini kaybeden komutanlardan, eski yöneticilerden, fedaratif yapı isteyenlerden, Kaddafi2den maddi çıkar sağlayanlardan, cezaevinden bırakılan suçlulardan, ve doğudaki bazı kabilelerden oluşuyor.Bunun dışında Mısır, Çad, Mali, Tuarekler ve Afrika'nın bazı yerlerinden getirilen paralı askerlerden oluşuyorlar ve uluslarası yardımları çok iyi.10 Bine yakın güçleri var.

PROGRAMIMIZ BÜTÜN LİBYA'NIN KURTULUŞU İÇİNDİR

Bir programınız var mı? Libya'da çatışmaların durması noktasında..

Kaddafi kabilecilik ve bölgecilik üzerinden toplumu böldü, cahil bıraktı ve buda bize çok kötü bir miras olarak kaldı. Programın uygulanabilmesi için öncelikle bir hakem heyetinin oluşması gerekiyor. Bunda din adamları ve saygın tarafsız kişilerin olması gerekiyor. Sonra bir Uygulayıcı heyetin oluşması gerekiyor ki bu heyette Genelkurmay'a bağlı, emir komuta zinciri içerisinde hareket edecek, uluslararası anlamda kabul göreb kişilerden seçilecek. 3. olarak da Gözlem ve destek heyetini oluşturulmasını talep ediyoruz. Bunlar da AB, BM, İİT gibi kurumlardan oluşabilir. Bunlar taraflara güven yazısını yani şartlara uyacaklarına dair yazıyı imzalatacak. Uymayanlar için de cezai şartlar devreye girecek.

Güvenlik için de, önce bizim bölgelerde olduğu gibi güven ve istikrarın sağlanmasını istiyoruz. Bu güvenli bölgelerin çatışmalardan uzak tutulmasını istiyoruz. Çatışmaların olduğu bölgelerin güvenlik çemberine alınmasını, diğer bölgelere sıçramamasını istiyoruz.Polis merkezlerinin açılmasını, emniyet güçlerinin oluşturulmasını ve başkentin korunmasını istiyoruz. Elçilerin geri dönmesi, kaçakçılığın engellenmesi, radikal unsurların tedavi edilmesini istiyoruz. Suçluları cezalandıracak mercinin de oluşturulmasını Libya için talep ediyoruz.

Siyasi uygulama olarak aşağıdan yukarıya bir düzenleme yapılmasını istiyoruz.Önce hükümeti kuralım altı düzeltelim değil, önce altı düzeltip hükümeti kurmak istiyoruz. Şuan siyasi anlamda öne çıkanlar halka güven vermiyor bunların siyaset sahnesinden çekilmesini talep ediyoruz.Yeni, kirlenmemiş bir ekibin gelmesini istiyoruz ve bu ekibin de sınırlarının belli olmasını, devletin organlarının çalışması ve iki tarafta da cedeleşen kişilerin çekilmesini istiyoruz.Devlet sistemi oluşunca Anayasanın hazırlanması ve ve daha sonra bunun güven oyuna sunulmasını istiyoruz.Anayasa İslam Şeriatının yer almasını istiyoruz ve bu noktada zaten halkda bunu istiyor. Sistemin federatif mi, cumhuriyet mi, kralllık mı olacağına daha sonra halk karar verir ama öncelikle böyle bir yolun açılmasını istiyoruz.Anayasa hazırlanırsa biz de Hafter tarafı da seçimleri yapabiliriz, geçen seçimler gibi adil olan bir seçim tekrarlanabilir.

Askeri olarak iki taraf eşit şartlarda silah bırakacak, güvenlik açığının oluşumuna müsade edilmeyecek, isteyenler asker veya polis olacak istemeyenler yoluna gidecek.

IŞİD'İ LİBYA'DA KADDAFİ AİLESİ DESTEKLİYOR

IŞİD Libya'da gerçekten güçlü mü?

IŞİD burada bize karşı savaşıyor, geçen gün en önemli komutanlarını öldürdük. Ensarul Şeriyya Örgütü'nden bir grup koptu ve bize katıldılar tek şartları vardı Anayasada İslam vurgusu. Bunların bir kısmı davetçiydi ve silah almamıştı bile. Burada IŞİD gerçeğini anlamak için Kaddafi'nin devrim sırasında elemanlarının bir kısmını İslami Cemaatlere sızdırdığını görmemiz gerekiyor.Bir kısmı Işid içerisine dışarıdan geldi ve yönetici konumuna yükseldiler.Ahmed Kaddafi bunlara açık destek verdiğini ifade etti. ve Sirte'deki güçlenmeye başladılar. Daha önce 100 kişi idiler ve şuan sayıları 500 civarında. Libya'daki IŞİD oluşumunun % 60'ı Kaddafi'nin destekçileri % 30'u Ensarül Şerriya % 10 ise yabancılardan oluşuyor.

Türkiye ve Erdoğan için ne düşünüyorsunuz?

Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'de yaptıklarını görmemek için kör olmak gerekiyor. İslam coğrafyası içerisinde Türkiye'yi nereden nereye getirdiğini hep beraber gördük. Kendisinden sonra aynı cesareti aynı yolu takip edecek birilerini bırakması gerekiyor. Sistemin deliklerini kapatması gerekiyor. Biz umutlanıyoruz, dua ediyoruz ve Türkiye halkına da Libya'nın haklı mücadelesinin yanında durdukları için teşekkür ediyoruz.
 
TİMETÜRK

Etiketler :

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.