Güncel
İsmet Özel'den AK Parti'ye sert eleştiriler
Ünlü şair ve yazar İsmet Özel, Şah Fırat Operasyonuyla gerçekleşen çekilmeyi eleştirdi, AK Parti'ye sert suçlamalar yöneltti.
Operasyonu ''dangalaklık ve alçaklık'' olarak niteleyen Özel, AK Parti iktidarı döneminde halkın Kur'an-ı Kerim'den uzaklaÅŸtığını savundu.
Ä°stiklâl Marşı DerneÄŸi’nin Sekizinci senesi münasebetiyle düzenlenen “Darü'l-Ä°slâm Nedir, Ne Olmalıdır? Misak-ı Milli Ne Ä°di, Ne Oldu?” adlı panel düzenlendi. Panelde Türk-Ä°slam sentezini savunan Dernek Genel BaÅŸkanı ÅŸair Ä°smet Özel, güncel konulara dair eleÅŸtirilerde bulundu.
"AKP Ä°KTÄ°DARI Ä°LE KUR’AN’DAN KOPARILDIK"
Panelde konuÅŸan Ä°smet Özel, Orhan Åžaik Gökyay’ın “Bu Vatan Kimin?” ÅŸiirine müracaat ettiÄŸimizde bu vatanın sahibinin toprağın altında yatan ölüler olduÄŸunu anlayabileceÄŸimizi söyledi. Ä°smet Özel, ÅŸöyle devam etti:
“Biz de bunu maalmemnuniye kabul ediyor ve diyoruz ki birisi bu vatanı birilerine pazarlamak istiyorsa bunun için önce sahiplerinden icazet alsın. ‘Tamam, verebilirsiniz arkadaÅŸ!’ diyorlarsa o zaman olur o iÅŸ!”
Özel konuÅŸmasının devamında ÅŸöyle dedi:
“Türklerin herkesin başına belâ olduÄŸu bir vakıadır. Onun için Gladstone ‘Bunların elinden Kur’an’larını almadıkça maÄŸlup edemeyiz.’ dedi ve o bu lafı söyledikten sonra da sistemli, planlı olarak bizi Kur’an’dan koparma politikası yürütüldü. AKP iktidarıyla bu sonucu aldılar. Biz AKP iktidarı ile Kur’an’dan koptuk. Çünkü adam ne diyor? ‘Bizi kabul etmezseniz, Kopenhag Kriterleri’ni Ankara Kriterleri yapar yolumuza devam ederiz!’ Bundan kaç sene önce söyledi bunu deÄŸil mi? Bu Kur’an’ı hiçe saymak, Kur’an’la savaÅŸmaktır!”
SÜLEYMAN ÅžAH OPERASYONU BÄ°R DANGALAKLIK VE ALÇAKLIKTIR
“1918 senesinde bu yaÅŸadığımız topraklarda can ve mal emniyeti bakımından en tehlikeli yer Türk Bayrağı’nın altıydı. Herkes, istisnasız herkes Yunan, Ä°ngiliz, Ä°talyan, Fransız ve en garantilisi Amerikan bayrağı altında selâmet arıyordu. Herkes! Hangi makamda hangi servet seviyesinde olursa olsun. Ama Allah mü’minlerin duasını kabul etti ve Sakarya Meydan Muharebesi’nden sonra bu topraklarda can ve mal emniyeti bakımından en güvenilir yer Türk Bayrağı’nın altı oldu. 1921’den sonra. Biz 1920’de Ermeni ve Fransız kuvvetlerini MaraÅŸ, Urfa, Antep sınırları dışına attık. Ama Sakarya Meydan Muharebesi’ni Türkler kazanınca bizimle anlaÅŸma masasına oturmaya mecbur kaldılar. ‘Zorla bunların ellerinden topraklarını alamayacağız!’ Ondan sonra Güney sınırımız tespit edildi. Güney sınırımız sanıldığı gibi cetvelle çizilmedi. Güney sınırımız 1921’de Fransızlarla yaptığımız anlaÅŸmayla, petrol kuyuları Türkiye’de kalmayacak ÅŸekilde çizildi. Oradaki bütün kıvrımlar petrol kuyularının olduÄŸu yerlerdir. Türkiye’nin içine doÄŸru olan yerler. Ama son zamanlarda Süleyman Åžah Operasyonu diye bir dangalaklıkla ve alçaklıkla karşı karşıya kaldık. Çünkü Lozan’da Süleyman Åžah Türbesi Misak-ı Milli’nin gerçek sınırını iÅŸaret etmek üzere konulmuÅŸtu. Gâvurlar petrolü bize bırakmamak için Misak-ı Milli’den daha dar bir alana bizi ittiler. Ama bizim Sakarya Meydan Muharebesi’ni kazanmak suretiyle Misak-ı Milli’den vazgeçmediÄŸimizi yüzlerine vurmamız, Süleyman Åžah Türbesi’nin kabulüne sebep oldu. ‘Aslında sizin sınırınız buradan geçiyor!’ demekti o.”
TÜRKÄ°YE'DE Ä°NSANLAR HAYATLARINI BAÅžKASININ LÜTFETTİĞİ PARAYLA DEVAM ETTÄ°RÄ°YOR
“Åžu anda Türkiye Dünya Sistemi’nin problemli bir alanı olarak duruyor. Bunun maddî, bariz hatta malî bir hali var. Hepimizin bildiÄŸi ÅŸey ÅŸu: Türkiye en az otuz senedir sıcak parayla ayakta duruyor. Ne demek bu? Türkiye’ye Türkiye’nin kazanmadığı, Türkiye’de yapılan iktisadî faaliyetin hâsılatı olmayan bir para pompalanıyor. Türkiye’de insanlar günlük hayatlarını baÅŸkalarının onlara lütfettiÄŸi parayla devam ettiriyorlar. Åžimdi AKP iktidarı Türkiye’de refah seviyesinin yükseldiÄŸi iddiasıyla taraftar toplamaya çalışıyor. Evet, ÅŸu anda Türkiye’de insanların hayat standardı yükselmiÅŸ gibi görünüyor. Ama bu kendilerinin olmayan bir parayla saÄŸlanmış bir ÅŸey. Nasıl Almanya ile Yunanistan arasında bir problem çıktı? Alman bankaları dediler ki, ‘Verin paramızı geri!’ Yunanlılar da hâlâ vermediler. Ama Türkiye’de bu iÅŸ nasıl olacak? Ä°çinde bulunduÄŸumuz milâdî yılda, hangi ayında olacak bilmiyorum, hele Nisan gelsin, Ermeni soykırımı meselesi dolayısıyla neler olacak? Åžu anda Ermeni diasporasının Türkiye’de hangi alanlara tahakküm ettiÄŸi konusu hiç kimsenin bildiÄŸi bir ÅŸey deÄŸil. Yunan malî gücünün de Türkiye’de kapsadığı alanı kimse bilmiyor. Bütün bunların siyasî sonuçları olacak.
TÄ°CARETHANEM BÜYÜYECEK, TÜRKÄ°YE OLMAYIVERSÄ°N!, Ä°NSANLAR BUNA RAZI HALE GELDÄ°
''Türkiye’de insanlar karar vermek zorunda kalacaklar. Bazı malî imkânlarından mahrum mu kalacaklar yoksa bunlar daha da iyileÅŸerek siyasî birtakım ÅŸeylere razı mı olacaklar? Yıllar öncesinden Ermeniler dediler ki siz ÅŸu soykırımı kabul edin, özür dilemeyi de kabul edin, tazminat da verin tabii, bunun mukabili toprak talebimizi geri alacağız dediler. Buna benzer ÅŸeyler. Bu talepler ileri sürüldüÄŸü zaman Türkiye’de bunlara itiraz eden olacak mı? Ä°stanbul’un bir beynelmilel bir ÅŸehir haline gelmesi, BoÄŸazlar’da uluslararası bir otoritenin, belki BM’nin yeni bir teÅŸkilat çalıştırması. Kurulacak Kürdistan’a Suriye’den, Irak’tan, Ä°ran’dan olduÄŸu gibi Türkiye’den de bir miktar saha tahsis edilmesi gibi ÅŸeyler insanların refahlarını korumak için razı olacakları ÅŸeyler. ‘Tamam benim ticarethanem beÅŸ misli büyüyecek, Türkiye olmayıversin!’ Ä°nsanlar buna razı olacak hale getirildiler.”
Henüz yorum yapılmamış.