Güncel
O ''altın nesil'' nasıl yetişti ve nasıl casus oldu?
Peki ya kendisi, Anadolu’nun bir “altın nesli”ni çalıp harcadığı için de bir gün özür dileyecek mi?
Türkiye Gazetesi yazarı Yıldıray OÄŸur bugünkü köÅŸesinde CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın baÅŸbakan olduÄŸu dönemde çalışma ofisine yerleÅŸtirilen dinleme cihazlarıyla ilgili açılan soruÅŸturmayı ve soruÅŸturmada adı geçen polisleri irdelemiÅŸ.
OÄŸur yazısının sonunda Fethullah Gülen'in son konuÅŸmasına da atıfta bulunuyor.Gülen'in son konuÅŸmasında “hırsızlıklar, yolsuzluklar” yüzünden hükümeti halktan özür dilemeye çağırdığını ifade eden Yıldıray OÄŸur Gülen'e ''Peki ya kendisi, Anadolu’nun bir “altın nesli”ni çalıp harcadığı için de bir gün özür dileyecek mi?'' sorusunu yöneltiyor.
Yazının tamamı:
Dün YGS sınavına giren 2 milyon 126 bin 681 adaydan çok azı sınavı 160 sorunun tamamını cevaplayarak bitirecek ya da bir iki yanlış da kalabilecek. Daha azı da birkaç ay sonra yapılacak LYS sınavında kendi puan türünde aynı baÅŸarıyı tekrarlayabilecek ve en baÅŸarılı 2000 öÄŸrenci arasına girecek.
Onlardan 2014 puanlarına göre ilk 2260 öÄŸrenci arasına girebilenlerden bir kısmı ODTÜ Elektrik MühendisliÄŸi bölümüne girmeyi baÅŸaracaklar.
Elazığ’ın Akpınar Köyü’nden A.Ö. bunu yarışın daha da çetin olduÄŸu 80’li yılların sonunda baÅŸarmıştı. 1993 yılında ODTÜ Elektronik MühendisliÄŸi’nden mezun oldu. Yetmedi, baÅŸarılı bir öÄŸrenci olarak aynı bölümde mastera kabul edildi.
Bu diplomalarla çok yüksek maaÅŸlı bir iÅŸe girebilir ya da yurt dışına gidip akademisyenlik kariyerine baÅŸlayabilirdi.
Ama o tuhaf bir ÅŸey yaptı ve polis olmayı seçti. Girmesi muhtemelen ilk iÅŸinin 4’te biri bir maaÅŸla Emniyet Genel MüdürlüÄŸü Ä°stihbarat Daire BaÅŸkanlığı’nda çalışmaya baÅŸladı. 1996’da masterını tamamladı. 2001 yılında Kuzey Teksas Üniversitesi’nde suç ve adalet üzerine bir master daha yaptı. 2008 yılında Washington’da Amerikan Üniversitesi’nde ise Siyaset Bilimi doktorası. Sonra doçent oldu.
Emniyet Ä°stihbarat Dairesi Teknik Åžube Müdürü olarak 2011 yılının Haziran ve Ekim-Kasım ayında iki yıllık izin hakkını da ABD’ye gitmek için kullandı. Tuhaf olanı kurumuna Stuttgart’a gideceÄŸini söylemesiydi. Ayrıca yalnız gittiÄŸini söylemiÅŸti. Halbuki her iki seferinde de yanında Emniyet Ä°stihbarat Dairesi Teknik Åžube’den yardımcısı S.Z. de vardı.
28 Ekim-4 Kasım 2011 tarihleri arasında ABD’den giden A.Ö., tuhaf bir ÅŸekilde iki hafta sonra 23 gün daha izin alıp yeniden ABD’ye uçtu. Yine ne tesadüftür ki 21 Kasım-13 Aralık 2011 tarihleri arasında o ABD’deyken, aralarında yardımcısı S.Z., aynı birimden komiserler ve BaÅŸbakanlık koruma ekibinden bir komiserin de olduÄŸu dört kiÅŸi 24 ve 25 Kasım 2011 tarihlerinde BaÅŸbakan’ın Keçiören’deki evinin altındaki ofisinde ve BaÅŸbakanlık merkez binadaki ofisinde arama yaptılar. Tam da BaÅŸbakan Ä°stanbul’da ameliyat olmuÅŸ, hasta yatarken…
Savcıya göre, 28 ve 29 Aralık 2011 günleri MÄ°T tarafından yapılan aramada her iki ofiste bulunan dinleme cihazlarını onlar yerleÅŸtirmiÅŸti.
28 Aralık 2011 günü, MÄ°T yetkilileri BaÅŸbakanlık’ta arama yapmak için Yenimahalle’deki MÄ°T kampüsünden ayrılmadan iki dakika önce baÅŸka bir MÄ°T mensubunun, böceÄŸi yerleÅŸtirdiÄŸi iddia edilen S.Z.’yi aradığını, onun da bu telefondan hemen sonra ABD’deki müdürü A.Ö’yü aradığını tespit eden savcı, A.Ö’nün 'Örgütlenmeyi yapan ve diÄŸer ÅŸüphelileri ayarlayan' kiÅŸi olduÄŸunu iddia ediyor, onun için müebbet hapis cezası istiyor.
Yine Savcıya göre BaÅŸbakan’ın iki ofisine böcek yerleÅŸtiren dört kiÅŸilik ekibin içinde yer alanlardan biri de E.Ç.'ydi. Ä°ddianamedeki ifadesine göre Ä°stihbarat Daire BaÅŸkanlığı’ndan “böcek arama tarama ve teknik cihazlar üzerinde uzman” bir polis E.Ç.
1988 yılında Bingöl’ün Sancak köyünde doÄŸan E.Ç. de tıpkı A.Ö. gibi ODTÜ Elektrik ve Elektronik MühendisliÄŸi’nden. Ä°lk iki bin arasına girip ODTÜ’yü kazandıktan bir yıl sonra tuhaf bir ÅŸekilde polis akademisi sınavına da girip FYO olmayı tercih etmiÅŸ. 2009 yılında her iki okuldan birlikte mezun olduktan bir hafta sonra önce Ankara Terörle Mücadele’de çalışmaya baÅŸlamış. Bir hafta sonra Ä°stihbarat Åžube’ye geçmiÅŸ. Bir hafta sonra da Ä°stihbarat Daire BaÅŸkanlığı’na…
Yine ilk gireceÄŸi iÅŸin dörtte biri bir maaÅŸla, devletin en kritik dairesinde çalışmaya baÅŸlamış. Bu eÄŸitimden sonra yaptığı iÅŸ devlet kurumlarında 'böcek' taraması yapmak.
Savcıya göre bu kariyerin sonu BaÅŸbakan’ın ofislerine yerleÅŸtirilecek böcekleri Hollanda’da bir ÅŸirketten satın almak, daha sonra da kendi elleriyle o böcekleri çoklu prizlerin içine yerleÅŸtirmek olmuÅŸ. O da siyasi casuslukla yargılanıyor. 27 yaşında kaçak hayatı yaÅŸarken geçen ay Romanya’da yakalandı.
1977 yılında Ordu PerÅŸembe’nin Medreseönü köyünde doÄŸan S.D ise hâlâ kaçak. Polis Akademisi mezunu. 2003 yılında ABD’ye Ceza Adaleti masterı için gitmiÅŸ. Ardından bir de Siyaset Bilimi doktorası yapmış. Ä°ngilizce ve Fransızca biliyor. 2009’da döndükten sonra ABD’de tanıştığı A.Ö. ve BaÅŸbakanlık koruma amiri Z.B.'nin referansıyla 2011 yılında getirildiÄŸi iÅŸ ise; BaÅŸbakanlık Teknik Arama Ekip AmirliÄŸi. Yine onca eÄŸitimden sonra…
2011 yılının 25-26 Kasım’ında BaÅŸbakan’ın ofislerine 'böcek' yerleÅŸtiren dört kiÅŸilik ekibin amiri o, savcıya göre. BaÅŸbakanla birlikte Ä°stanbul’dayken amiri Z.B.’den “çocuÄŸum hasta” diyerek izin alıp Ankara’ya geliyor. Savcı, herhangi bir hastaneye gitmediklerini, bir doktoru aramadıklarını eÅŸinin telefonundan ve Medula kayıtlarına kadar her ÅŸeyi araÅŸtırıp ortaya koymuÅŸ. Zaten çocuÄŸu hasta olduÄŸu için geldiÄŸi Ankara’da BaÅŸbakanın ofislerinde Emniyet personeliyle birlikte yaptığı “böcek” aramasından amirlerinin bile haberi olmadığı ortaya çıktı. Ya da amirleri onu sattı!..
O sırada ofislerde görevli polisler, savcıya iki teknik uzman polis odalarda çalışırken S.D.’nin kendilerini baÅŸka bir odaya alıp Uzak DoÄŸu sporları konusundaki uzmanlıklarını göstererek meÅŸgul ettiÄŸini söylediler. 26 Aralık'tan 30 Aralık'a kadar ErdoÄŸan'ın konutuna yakın bir yerde bulunan Adalet Bakanlığı EÄŸitim Merkezi'ne uÄŸradığı ve iddiaya göre burada ofislere yerleÅŸtirilen cihazların sinyallerini test ettiÄŸi tespit edildi. Ve bütün bu iÅŸleri yaparken ABD’deki A.Ö.’yle sık sık konuÅŸtu. O yüzden kaçak… 38 yaşında ve bunca eÄŸitimden sonra casuslukla suçlanan bir kaçak artık…
Böcek davasının sanıklarından bacanağı A.T. de onun gibi Polis Akademisi mezunu. 2001 yılında Virginia State Üniversitesi’nde Kamu Yönetimi masterı, 2002 yılında Texas Üniversitesi’nde Adalet Bilimleri masterı, 2004 yılında tekrar Virgina State’de Kamu Yönetimi doktorası yaptı. 2006 yılında ABD’de yılın öÄŸrencisi seçildi. Aynı üniversitede Emniyet Genel MüdürlüÄŸü AraÅŸtırma Merkezi’ni kurdu. NATO’da ve FBI’da eÄŸitim aldı. Sonra da gelip BaÅŸbakanlık Koruma Ekibine katıldı.
Bir mafya lideri için özel bir ofiste 'böcek' taraması yaptığı ortaya çıkınca meslekten ihraç edildi. Böcek soruÅŸturmasında aranırken Ä°stanbul Swissotel’in bir odasında yakalandı. Gecesi 300 dolar olan otelde 3 aydır kalmakta olduÄŸu anlaşıldı. Kayıtlarda adı geçmiyordu. Yakalandığında odasında lüks oto kaçakçılığı iÅŸleri yapan sabıkalı bir isim de vardı.
Odasından hard disk, flash disk arÅŸivi, bir Bulgaristan vatandaşı üzerine düzenlenmiÅŸ sahte pasaport, içinde “Hizmet” geçen notlar, sahte dolarlar çıktı. Savcı, 17039… 1571… baÅŸlayan ABD’de kayıtlı iki telefonla görüÅŸmelerini tespit etti.
O telefonlar Sinan Dursun’a aitti. Google’a Sinan Dursun adını yazınca karşınıza 2008 yılında AP ajansında çıkmış bir haber çıkıyor. Sinan Dursun yardımcısı olarak geçtiÄŸi Fethullah Gülen’in ABD’de aldığı oturma izni hakkında ajansa bilgi vermiÅŸ. SaÄŸlığı el verirse Türkiye’ye de kısa süreli bir ziyeret yapmak istediÄŸini söylemiÅŸ.
Bugün Fethullah Gülen’in ABD’deki yeÅŸil kartının süresi vatandaÅŸlığa geçiÅŸine bile yetiyor olabilir.
Kaçak hayatı yaÅŸayan genç polislerden daha ÅŸanslı olduÄŸu kesin…
Hukuki soruÅŸturma, iddianame, mahkeme safhasında olan biten bir tarafa…
Anadolu’nun bir köyünden çıkıp ODTÜ Elektrik MühendisliÄŸi bölümünü kazanan, dava için polis yapılan, sonra da onca kariyerden, masterdan doktoradan sonra BaÅŸbakan’ın ofisine 'böcek' yerleÅŸtirip suç iÅŸletilen, genç yaÅŸlarında müebbetle yargılanan kaçaklar haline sokulan insanları, gençleri düÅŸünelim bir an için…
Fethullah Gülen, Anadolu’nun köylerinde, kasabalarında, ÅŸehirlerinde doÄŸan muhafazakâr ailelerden gelen gençlere dershaneleriyle, okullarıyla, yurtlarıyla yardım edip onların ODTÜ’ye, Virginia State Üniversitesi’ne kadar gelmesine vesile olduÄŸu için kendisiyle övünebilir.
Ama sonra, bütün istihbarat iÅŸlerini, yoÄŸun telefon ve ziyaretçi trafiÄŸini bırakıp mütevazı odasına çekildiÄŸi anlarda, ihtirasları ve iktidar tutkusu uÄŸruna heder ettiÄŸi, suça bulaÅŸtırdığı, hapishaneye düÅŸürdüÄŸü, yurt dışında kaçak hayatı yaÅŸamak zorunda bıraktığı gençlerin durumuyla ilgili küçük de olsa bir sorumluluk hissediyor mudur?
Fethullah Gülen son konuÅŸmasında “hırsızlıklar, yolsuzluklar” yüzünden hükümeti halktan özür dilemeye çağırmış.
Peki ya kendisi, Anadolu’nun bir “altın nesli”ni çalıp harcadığı için de bir gün özür dileyecek mi?
Yoksa bu küçük insanların maÄŸduriyetleri üzerinde düÅŸünmeyecek kadar büyük davalarıyla meÅŸgul ve o kadar mı mütevazı?
Henüz yorum yapılmamış.