Güncel
Oda TV'yi soruÅŸturanlara soruÅŸturma
Oda TV'ye yönelik ikinci soruşturmada aralarında gazeteci, avukat ve eski polis müdürlerinin olduğu 14 şüpheli hakkında takipsizlik kararı verildi. Kararda 'şüphelilerin isimlerinin dijital dokümanlarda geçmesinin örgüt irtibatını ortaya koymaya yeterli delil' olmadığı belirtildi. Savcılık, soruşturmayı yürüten polisler hakkında soruşturma başlatacak.
Ergenekon soruÅŸturması kapsamında yürütülen Oda TV’ye yönelik ikinci soruÅŸturmada takipsizlik kararı çıktı. Terör savcılığı tarafından aralarında gazetecilerin de olduÄŸu 14 ÅŸüpheli hakkında dava açılmasına gerek görülmedi. Takipsizlik kararında gazeteciler Ahu Özyurt, Hakan Aygün, Toygun Atilla ile eski emniyet müdürleri Sabri Uzun, Emin Arslan ve avukatlar Turgut Kazan, Vural Ergül, Åžule Erol, Hasan Fehmi Demir gibi isimler yer aldı.
Savcılık takipsizlik kararı ile birlikte bir de soruÅŸturma baÅŸlattı. Bu soruÅŸturma ise Oda TV soruÅŸturmasını yürüten polislere yönelik oldu. Savcılık ‘ÅŸüpheliler Vural Ergül, Turgut Kazan ve Åžule Erol’un ÅŸikâyetleri üzerine' kanuna aykırı iÅŸlem yapan kamu görevlileri’ hakkında soruÅŸturma baÅŸlatıldığını bildirdi.
14 ÅŸüpheli ifade verdi
Ergenekon soruÅŸturması kapsamında yürütülen Oda Tv soruÅŸturmasının devamı kapsamında 14 ÅŸüphelinin telefonlarının dinlendiÄŸi belirtildi. Åžüpheliler ‘terör örgütüne üye olmak’ ile suçlandı.
TMK. 10 madde ile yetkili savcılığı kapatılmasının ardından soruÅŸturma, Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’na devredildi. SoruÅŸturmayı yeniden ele alan savcılık dosyadaki 14 ÅŸüphelinin ifadesini aldı.
Sabri Uzun: Ä°smimin geçmesi suç deÄŸil
Ä°fade veren eski Ä°stihbarat Daire BaÅŸkanı Sabri Uzun, “Oda TV davasında yargılanan sanıkların telefon rehberlerinde numaramın yer alması suç deÄŸil. Oda TV sanıklarının kendi aralarındaki yazışmalarında ismimin geçmesi de suç deÄŸil” dedi.
Oda TV soruÅŸturması sürerken 11 Haziran 2011’de Efkan isimli bir polisin gönderildiÄŸini belirten Uzun, “O memur bana kendisini Bülent D. (Ä°stihbarat Daire BaÅŸkanlığında görevli) isimli ÅŸube müdürünün gönderdiÄŸini, Oda TV iddianamesinde adımın geçirilmeyeceÄŸini söyledi” diye konuÅŸtu. Ä°ddianame bitmeden üç ay önce iddianamede kendisinin olmayacağını öÄŸrendiÄŸini ifade eden Sabri Uzun, “Cemaat, bir cumhuriyet savcısının hazırladığı iddianamede nelerin yazılı olup olmayacağını biliyorsa bu, örgütün savcı ve polis müdürlerini ortak bir üst ÅŸura tarafından yönetildiklerinin göstergesidir.
Ahmet Şık’a kitap yazdırmadım
Gazeteci Ahmet Şık’a kitap yazdırması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını belirten Uzun, ‘2010 yılında Ahmet Şık’a kendisinin cep telefonu numarasının Önder Aytaç tarafından verildiÄŸini, Önder Aytaç’ın arkadaşı Ahmet Şık’a kendisinin kitap yazdırmasının hayatın olaÄŸan akışına aykırı olduÄŸunu’ ifade etti. Uzun, Ergenekon soruÅŸturma ve davalarının da kumpas olduÄŸuna dikkat çekti.
Ä°fade veren ÅŸüphelilerden avukat Turgut Kazan da ‘sahte bir ‘DemirtaÅŸ’la görüÅŸme’ notuna dayanılarak hakkında soruÅŸturma baÅŸlatıldığına dikkat çekti. Kazan, Ä°lhan Cihaner’in tutuklandıktan sonra yaÅŸananları anlatmak için Meclis’teki muhalefet partileri liderleri ile görüÅŸtüÄŸünü, bu görüÅŸmelerinde gizli olmadığını belirtti.
DiÄŸer ÅŸüphelilerde ifadelerinde suçlamaları reddetti.
Ä°simlerinin geçmesi örgüt irtibatı için yeterli deÄŸil
Takipsizlik kararında, Oda TV’de haklarında açılan sanıklardan elde edilen dijital verilerde ÅŸüphelilerin isimlerinin geçmesinin ‘örgüt irtibatını ortaya koymaya yeterli delil’ olmadığı belirtildi. Kararda, söz konusu 14 ÅŸüphelinin telefon kayıtlarında yapılan incelemede, görüÅŸmelerin avukatlık ve gazetecilik meslekleri ile alakalı olduÄŸu ifade edildi.
Kesin ve inandırıcı delil yok
Åžüphelilerin ‘terör örgütüne üye oldukları ve yardım ettiklerine dair soyut iddia dışında’ kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle dava açılmasına gerek görülmedi.
AL JAZEERA
Henüz yorum yapılmamış.