Akdoğan: Silahları Nevruz ateşinde yakacağız

BaÅŸbakan Yardımcısı Yalçın AkdoÄŸan, çözüm süreciyle ilgili, "Nevruz bu süreçte önemli bir kilometre taşı olacaktır diye düÅŸünüyorum. Nevruz'da inÅŸallah tüm çatışmayı, ÅŸiddeti, silahı demokrasi ateÅŸinde yakacağız ve hep birlikte demokrasi ateÅŸinin üzerinden atlayacağız" dedi.

AkdoÄŸan, Türkiye Odalar ve Borsalar BirliÄŸinde, DoÄŸu Anadolu Bölgesi Oda ve Borsa BaÅŸkanları'na hitap etti.

Oda baÅŸkanlarının reel sektörün içerisinden geldiÄŸini ve ekonomik istikrarın önemini çok iyi bildiklerini belirten AkdoÄŸan, ekonomik istikrarın, demokratik istikrarla birlikte sürebileceÄŸini, her ikisinin temelinin huzur ve güven, temel hakların yaÅŸanabildiÄŸi güvenlik zemini olduÄŸunu söyledi.

AkdoÄŸan, güvenlik ve huzur olmadan büyüme, ekonomik kalkınma, demokratik geliÅŸme olamayacağını dile getirerek, bu açıdan çözüm sürecinin büyük önem taşıdığını vurguladı.

Çözüm sürecinde önemli bir aÅŸamaya gelindiÄŸini ifade eden AkdoÄŸan, ÅŸöyle konuÅŸtu:

"HDP heyetiyle birlikte yaptığımız açıklamada yapılan silah bırakma vurgusu tarihi önemdedir. Öncelikle ÅŸunu kabullenmek durumundayız, her türlü sorunun konuÅŸulma, tartışılma, çözülme zemini siyasettir. Demokrasimiz bugün her türlü sorunu çözebilecek imkan ve kabiliyete ulaÅŸmıştır. Bunu daha da geliÅŸtirmek bizlerin elindedir. Demokrasiye inanmak her ÅŸeyin temelidir. Karanlık, ışığın olmama halidir. Işık varsa karanlık yoktur. Demokrasi, karanlığı ortadan kaldıran ışıktır. Demokrasi varsa silaha yer yoktur. Silah varsa demokrasiye inanç yoktur. Nevruz bu süreçte önemli bir kilometre taşı olacaktır diye düÅŸünüyorum. Nevruz'da inÅŸallah tüm çatışmayı, ÅŸiddeti, silahı demokrasi ateÅŸinde yakacağız ve hep birlikte demokrasi ateÅŸinin üzerinden atlayacağız."

BaÅŸbakan Yardımcısı AkdoÄŸan, 44 bin insanın hayatını kaybettiÄŸi bu sorunun el birliÄŸiyle çözülmesi gerektiÄŸini belirterek, bu noktada herkese büyük sorumluluk düÅŸtüÄŸünü söyledi.

Sivil toplum örgütlerinin sürecin önemli bir paydaşı ve muhatabı olduÄŸunu ifade eden AkdoÄŸan, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

"Hiçbir konuyu konuÅŸmaktan, tartışmaktan çekinmemek durumundayız. En aykırı görüÅŸler, hiç kabul etmediÄŸimiz düÅŸünceler bile demokrasi zemininde özgürce konuÅŸulabilir. Bu yüzden demokrasi bir tahammül rejimidir. Çözüm sürecinde milletten kaçırılan hiçbir ÅŸey yoktur ve olmayacaktır. Bu süreci milletin rızası ve desteÄŸiyle sürdürüyoruz. Köklü adımlar zaten Meclis'in iradesiyle hayata geçirilebilir. Yani Meclis'ten de bir ÅŸey kaçırılamaz. Herkes o noktada müsterih olmalıdır. Yeni anayasa kronik sorunlarımızın çözümünde önemli bir fırsat ve zemin olacaktır. Bu meseleyi seçime kurban etmeden, kısır çekiÅŸmelere, siyasi polemiklere boÄŸmadan götürmek durumundayız."

"ÇÖZÜM, KAYBEDENÄ° OLMAYAN BÄ°R SÜREÇTÄ°R"

Yalçın AkdoÄŸan, "AK Parti iktidarı olarak her zaman söylediÄŸimiz, 'Türkiye kazanacaksa biz kaybetmeye razıyız' ifadesidir. Çözüm, kaybedeni olmayan bir süreçtir. Sorunlardır herkesin kaybetmesine sebep olan" deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'de hiçbir zaman etnik temelde bir çatışmanın olmadığını vurgulayan AkdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:

"Türk, Kürt kardeÅŸliÄŸi binlerce yılı aÅŸan bir tarihi geçmiÅŸe sahiptir. GeçmiÅŸte yaÅŸanan sorunlar, toplumsal birliÄŸimizi, bütünlüÄŸümüzü, kardeÅŸliÄŸimizi sarsamamıştır. Bu önemli bir zenginliktir. Bunu hep birlikte geliÅŸtirmek, güçlendirmek, pekiÅŸtirmek durumundayız. AK Parti olarak paradigmayı deÄŸiÅŸtirdik. Sorunların üzerine kararlılıkla gittik. Ancak büyük sorunlar, zihniyet devrimi gerçekleÅŸmeden çözülemiyor. Bu noktada herkesin olumlu yönde bir deÄŸiÅŸim geçirmesi gerekiyor."

Sorunun sosyo ekonomik boyutunun küçümsenemeyeceÄŸine dikkati çeken AkdoÄŸan, "Aslında sorunu besleyen, büyüten asıl sebeplerden biri de sosyo ekonomik boyuttur. Elbette siyasi boyutu önemlidir sorunun. Yani inkar, ret, asimilasyon politikaları ve bunlara son verilmiÅŸ olması. Ä°nsana saygı, hem siyasi hem ekonomik ayrımcılığın tasfiyesiyle mümkündür" dedi.

AkdoÄŸan, DoÄŸu ve GüneydoÄŸu Anadolu'da bu amaçla, bugüne kadar 166 milyar liralık yatırım gerçekleÅŸtirdiklerine iÅŸaret ederek, ÅŸunları kaydetti:

"2002'de bu bölgelerimizin, yatırımlardan aldığı pay yüzde 7'ydi. 2014'te bu, yüzde 15'e çıktı. Sayın BaÅŸbakanımızın açıkladığı yeni GAP Eylem Planı, 27 milyar liralık bir yatırımı öngörmektedir. Buna 'Barış Projesi' de diyebiliriz. Hükümet olarak, çok yönlü ve çok boyutlu olarak meselenin üzerine gidiyoruz. Ä°yi niyet ve samimiyetle nihai çözüme ulaÅŸmak için gayret gösteriyoruz.

Åžunu da vurgulamak durumundayım. Bu sürecin sahibi, AK Parti iktidarıdır. AK Parti ne kadar güç kazanırsa süreç o kadar hızlı yol alır, yeni anayasa yapımı o kadar kolay olur. Bu yüzden diÄŸer partilerin ne olduÄŸundan daha önemli olan, sürecin lokomotifi olan AK Parti'nin ne kadar güçlü bir ÅŸekilde var olduÄŸudur. Bunu da herkesin iyi anlaması gerektiÄŸini düÅŸünüyorum."

Bölgedeki bütün kanaat önderlerinin, sivil toplum örgütlerinin, süreçte oynayacakları rolün büyük önem taşıdığını kaydeden AkdoÄŸan, "ElbirliÄŸiyle demokrasiyi büyüttükçe sorunlarımızın küçüldüÄŸünü göreceÄŸiz" ifadesini kullandı.

Yalçın AkdoÄŸan, bugün BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu baÅŸkanlığında, Çözüm Süreci konulu toplantıya katılacağını anımsatarak, "Burada bölgelerden gelen arkadaÅŸlarımızın aktaracağı hususları, vereceÄŸi raporları da aynı zamanda bu Çözüm Süreci toplantısına da taşıma imkanımız olacak" diye konuÅŸtu.

"YATIRIM, Ä°STÄ°HDAM VE Ä°HRACAT DAHA ÇOK KONUÅžULMAYA BAÅžLADI"

TOBB BaÅŸkanı Rifat HisarcıklıoÄŸlu da Türkiye'de geçen yılın sonbaharında kirli bir oyun tertip edilmeye çalışıldığını, DoÄŸu ve GüneydoÄŸu'daki oda ve borsa baÅŸkanlarının aklıselimle hareket ederek, milletin arasına nifak sokulmasına izin vermediÄŸini söyledi.

HisarcıklıoÄŸlu, son birkaç yıldır huzur ortamı kuvvetlendikçe DoÄŸu ve GüneydoÄŸu Anadolu'da yatırım, istihdam ve ihracatın daha çok konuÅŸulmaya baÅŸlandığının altını çizerek, gelecekle ilgili umutlar ve hayallerin yeÅŸerdiÄŸini ifade etti.

Huzur ve ticaretin birbirinden ayrılmayan bir bütün olduÄŸunu dile getiren HisarcıklıoÄŸlu, "Åžunu iyi bilmeliyiz ki içinde bulunduÄŸumuz coÄŸrafyanın istikrarı da Türkiye'nin daha güçlü, daha zengin, daha istikrarlı olmasına baÄŸlı. Bu milletin geleceÄŸini düÅŸünen, çocuÄŸu için daha müreffeh gelecek isteyen herkesin en önemli önceliÄŸi huzur olmak zorunda. Türkiye'nin birliÄŸi ve kardeÅŸliÄŸini her türlü çatışmadan uzak tutmak hepimizin görevi" deÄŸerlendirmesinde bulundu.