Sosyal Medya

Güncel

Portre: Hakan Fidan

42 yaşında MİT Müsteşarı olarak atandı ve bu göreve gelen en genç isim oldu. Erdoğan'ın "sır küpüm" dediği Fidan, başından itibaren Çözüm Süreci'nin kilit ismi olarak görev yaptı.



Hakan Fidan, yaklaşık 5 yıl Türkiye'nin haber alma örgütü Milli Ä°stihbarat TeÅŸkilatı'nın (MÄ°T) başında bulundu. 2015 genel seçiminde milletvekili adayı olması beklenen Fidan, 10 Åžubat 2015'ten geçerli olmak üzere görevinden istifa etti. ErdoÄŸan'ın tepki gösterdiÄŸi bu istifa süreci bir ay kadar sürdü. Ak Parti'ye yaptığı adaylık baÅŸvurusunu 9 Åžubat'ta "lüzum üzerine" geri çeken Fidan, hemen ardından yeniden MÄ°T MüsteÅŸarlığı'na atandı.

Fidan, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın baÅŸbakanlığı döneminden itibaren en güvendiÄŸi isimlerden biri oldu. ErdoÄŸan, 2012'deki ifade krizi sırasında "sır küpüm" diyerek Fidan'a sahip çıktı.

Ä°lk görevi astsubaylık

Fidan, 1968 yılında Ankara'da dünyaya geldi. 1986'da Kara Kuvvetleri Muhabere Okulu'ndan mezun olduktan sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) astsubay rütbesiyle görev yapmaya baÅŸladı.

Kara Kuvvetleri Dil Okulu’nda da eÄŸitim gören Fidan, Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Otomatik Bilgi Ä°ÅŸlem (OBÄ°) Bölümü'nde bilgisayar teknisyenliÄŸi vazifesini üstlendi. 

Kuzey Atlantik AntlaÅŸması Örgütü'nün (NATO) Almanya'daki Süratli Reaksiyon Kolordusu Ä°stihbarat ve Harekat BaÅŸkanlığı'nda görevlendirilmesi, Fidan'ın eÄŸitim ve kariyerinde dönüm noktası teÅŸkil etti. 

Yurtdışı vazifesi sırasında University of Maryland University College'dan (UMUC) yönetim ve siyaset bilimi alanlarında lisans derecesi aldı. 

Türkiye'ye döndükten sonra Bilkent Üniversitesi Uluslararası Ä°liÅŸkiler Bölümü’nde Intelligence and Foreign Policy: A Comparasion of British, American and Turkish Intelligence Systems (1999) baÅŸlıklı teziyle yüksek lisans yapan Fidan'ın bu çalışmasında, Türkiye'nin güçlü bir dış istihbarat ağına ihtiyaç duyduÄŸu vurguluyordu.

Fidan, aynı üniversitenin aynı bölümündeki doktora programını, Diplomacy in the Information Age: The Use of Information Technologies in Verification (2006) baÅŸlığını taşıyan teziyle tamamladı.

Bilkent Üniversitesi'nde Fidan'ın master ve doktora tezlerinin danışmanlığını yapan Prof. Dr. Mustafa KibaroÄŸlu, 18 Nisan 2010 tarihli Taraf gazetesinde öÄŸrencisini ÅŸu sözlerle anlatıyordu:

"Doktora tezinin konusu 'Bilgi Çağında Diplomasi: Enformasyon Teknolojilerinin Uluslararası AnlaÅŸmaların DoÄŸrulanmasındaki Rolü'yle ilgiliydi. Mesela Uluslararası Atom Ajansı gidip birtakım ülkelerde denetlemeler yapıyor ve bu denetlemeler sonucunda ülkelerin taraf oldukları anlaÅŸmaların yükümlülüklerini yerine getirdiÄŸini doÄŸruluyor. Her zaman vefakârdır. Organizasyon yeteneÄŸi yüksek bir insandır. Hiç ÅŸüphe yok demokrattır, fikirlere çok açık birisidir. Tartışmaların yapılmasını her zaman teÅŸvik eder. Medeni ve modern bir insandır, dünyayı çok yakından takip eder".

2000 yılında OYAK Genel Kurulu Üyesi seçilen Fidan, ordudaki 15 yıllık mecburi hizmet süresini doldurmasının ardından, 2001'de TSK'dan ayrıldı.

Nükleer silahlar uzmanı

Sivil hayata geçtikten sonra Avustralya’nın Ankara BüyükelçiliÄŸi'nde Siyasi ve Ekonomik Danışman olarak görev aldı. Aynı dönemde Viyana'daki Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) ve Cenevre'deki BM Silahsızlanma Enstitüsü (UNIDIR) ile Londra merkezli Verification Research, Training and Information Center'da (VERTIC) akademik çalışmalarını sürdürdü.

2003-2007 yıllarında BaÅŸbakanlığa baÄŸlı Türk Ä°ÅŸbirliÄŸi ve Koordinasyon Ajansı (TÄ°KA) BaÅŸkanlığı görevini yürüttü. Fidan'ın bu dönemde Afrika, Orta DoÄŸu, Orta Asya, Kafkasya ve Balkanlar'da neredeyse ayak basmadığı ülke kalmadı. Aynı dönemde DışiÅŸleri Bakanı Ahmet DavutoÄŸlu'na danışmanlık yapan Fidan, Kasım 2007'de BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın 'dış politika ve uluslararası güvenlikten sorumlu' MüsteÅŸar Yardımcısı olarak görevlendirildi. Kasım 2008'de ise IAEAYönetim Kurulu Üyesi oldu. 

12-13 Nisan 2010'da Washington'da düzenlenen Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde Türkiye'yi temsil etti. Mart 2008'den Åžubat 2011'e kadar Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Mütevelli Heyeti'nde yer aldı.

TÄ°KA BaÅŸkanlığı ve BaÅŸbakanlık MüsteÅŸar Yardımcılığı makamlarında sergilediÄŸi baÅŸarılı performansının yanında istihbarat alanındaki bilgisiyle de dikkat çeken Fidan, 17 Nisan 2009'da, dönemin MÄ°T MüsteÅŸarı Emre Taner'in yardımcılığına getirildi. Daha önce görev süresi iki kez uzatılan Taner'in emekli olmasının ardından, AK Parti hükümeti tarafından 27 Mayıs 2010 tarihinde, henüz 42 yaşındayken, MÄ°T MüsteÅŸarlığı makamına atandı. Fidan böylece MÄ°T tarihinde müsteÅŸarlık koltuÄŸuna oturan en genç isim oldu.

Fidan'ın yeni görevi medyada, 'MÄ°T'te yeni dönem' yorumlarıyla karşılandı. 

Türkiye'nin istihbarat zaaflarını ortadan kaldırmayı hedefleyen Fidan, öncelikle haberalma örgütlerinin ABD'deki gibi dış (CIA) ve iç (FBI) ÅŸeklinde ikiye ayrıldığı modeli teÅŸkilata uyarlamaya çalıştı.

Mavi Marmara ile gündeme geldi

MÄ°T'in başına geçmesinin hemen akabinde, 31 Mayıs 2010 akÅŸamı gerçekleÅŸen Mavi Marmara olayı, Fidan'ın adının uluslararası alanda gündeme taşınmasına sebebiyet verdi.

Türkiye merkezli bir yardım kuruluÅŸunun düzenlediÄŸi kampanya dahilinde, Ä°srail ablukası altındaki Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara isimli gemiye Ä°srail'in uluslararası sularda asker indirmesi ve dokuz sivili öldürmesi, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti ve Türk kamuoyunun büyük tepkisini çekmiÅŸti.

Dönemin Ä°srail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın, "Türkiye dost bir ülke ve stratejik bir müttefik. Fakat son haftalarda Ä°ran destekçisi bir adam Türkiye MOSSAD'ının başına atandı. Onların elinde önemli miktarda sırrımız var. Son iki aydaki izlenimimiz, bu sırları Ä°ran’a açabilecekleri yönünde. Bu da çok rahatsız edici" sözleriyle Fidan'ı hedef alması, mevcut gerilimi daha da derinleÅŸtirdi. Ä°srail'in Haaretz gazetesi de aynı günlerde, Ä°srail'in gizli istihbarat örgütü MOSSAD'ın, Fidan'ın MÄ°T MüsteÅŸarı olarak atanmasından kaygı duyduÄŸunu yazdı.

PKK ile görüÅŸmeler yaptı

Fidan, görevinin ilk aylarında DoÄŸu ve GüneydoÄŸu Anadolu bölgelerindeki MÄ°T merkezlerini ziyaret etmiÅŸti. Fidan'ın ismini Türkiye gündeminin ilk sıralarına çıkartan geliÅŸme ise Türkiye ile savaÅŸan ayrılıkçı örgüt PKK'nın yöneticileriyle 2009 yılında Norveç'in baÅŸkenti Oslo'da yapılan müzakerelerin ses kaydının internete sızması oldu.

Dönemin MÄ°T MüsteÅŸar Yardımcısı Afet GüneÅŸ ile beraber katıldığı görüÅŸmelerde Fidan, PKK'lı Sabri Ok, Mustafa Karasu ve diÄŸer isimlere kendisini, "Sayın BaÅŸbakanımızın özel temsilcisiyim, Sayın BaÅŸbakanımız bu konuda beni görevlendirdi" sözleriyle tanıttı.

Fidan, masadakilere Ä°mralı Adası'ndaki cezaevinde ömür boyu hapis cezasını çeken PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüÅŸmesini de aktardı. Türkiye'de medya organlarında 'Oslo görüÅŸmeleri' adıyla anılan müzakereler nedeniyle Hakan Fidan, özellikle muhalefet partilerinden eleÅŸtiri aldı.

Öcalan’ın Ä°mralı Günleri kitabının yazarı Cengiz Kapmaz, görüÅŸmelerin perde arkasını, 22 Eylül 2011 tarihinde AkÅŸam gazetesinden Burcu Bulut'a verdiÄŸi röportajda anlattı (haberin orijinal metni). Kapmaz röportajında, "Hakan Fidan olmazsa Abdullah Öcalan, bunu süreci bozma nedeni sayar. Çünkü aralarında karşılıklı dostane iliÅŸki oluÅŸmuÅŸ." cümlesini kurdu.

'Uludere' istihbaratını yalanladı

 

28 Aralık 2011 akÅŸamı, TSK'ya baÄŸlı savaÅŸ uçaklarının Şırnak'ın Uludere Ä°lçesi'nde Irak sınırından Türkiye'ye geçmek isteyen sivil kaçakçıları PKK'lı zannederek vurması, Fidan'ı yeniden tartışmaların odağına yerleÅŸtirdi.

 

Ocak 2012'de teÅŸkilatın 85. kuruluÅŸ yıldönümü törenleri kapsamında gazetecileri ağırlayan Fidan, Uludere saldırısına kaynaklık eden istihbaratın MÄ°T'ten verildiÄŸi yönündeki söylentileri yalanladı. MÄ°T MüsteÅŸarı, isim vermeden bu iddiayı ortaya atan Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu'yu eleÅŸtirdi.

7 Åžubat ifade krizi

7 Åžubat 2012 tarihi, Hakan Fidan etrafında geliÅŸen olaylar arasında sivil bürokrasideki çekiÅŸmeleri açığa çıkaran en bariz olay konumundaydı. Emre Taner, Afet GüneÅŸ ve iki MÄ°T mensubu ile birlikte Fidan'ın da KCK'ya dönük soruÅŸturma kapsamında ÅŸüpheli sıfatıyla ifadeye çaÄŸrılması, Türkiye'yi derinden sarstı. Hükümet kanadı ve kamuoyunda ciddi rahatsızlık doÄŸuran bu giriÅŸim sonrası, Fidan ve diÄŸer dört ismi ifadeye çağıran Savcı Sadrettin Sarıkaya'ya, 11 Åžubat 2012 günü dosyadan el çektirildi. Ardından da MÄ°T mensupları ile bazı kamu görevlileri hakkında ceza soruÅŸturması açılmasına, BaÅŸbakanlıktan izin alınması ÅŸartı getiren 6278 sayılı 'Devlet Ä°stihbarat Hizmetleri ve Milli Ä°stihbarat TeÅŸkilatı Kanunu'nda DeÄŸiÅŸiklik Yapılmasına Dair Kanun' çıkarıldı. O dönem baÅŸbakanlık koltuÄŸunda oturan Tayyip ErdoÄŸan, Fidan için "Benim sır küpüm. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sır küpü. Türkiye’nin geleceÄŸinin sır küpü" ifadelerini kullandı.

 

Kaynak: MÄ°T MüsteÅŸarlığı ve ajanslar

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.