Türkmen köyleri ateş hattında

Suriye ordusu, kuzeydeki bölgelerde muhaliflerin kontrolünde olan köylere doÄŸru ilerliyor. Son olarak Lazkiye’ye baÄŸlı bölgede bir hafta süren yoÄŸun bombardımanın ardından cuma günü de kara birlikleri Lazkiye merkez ve Türkiye sınırındaki Keseb kasabasından iki koldan saldırıya geçti. Al Jazeera’nin haberine göre, Lazkiye merkezinden saldıran rejim güçleri Bayırbucak’a 25 kilometre mesafedeki Kürt Dağı bölgesinde bulunan Durin kasabasını ele geçirdi. Bayırbucak bölgesinde savaÅŸan Türkmen Åžehitleri Tugayı komutanı Adil Orli, stratejik öneme sahip Durin kasabasının düÅŸtüÄŸünü ifade etti.

TEHLÄ°KE BÜYÜYEBÄ°LÄ°R

Keseb’in karşısındaki Yayladağı Sınır Kapısı’nın son günlerde artan bombardımanlardan dolayı boÅŸaltıldığını söyleyen Türkmen komutan, Türkiye sınırında bulunan Türkmen köylerinden DaÄŸdaÄŸan, Kepir, Gökdağı ve Murtlu’nun risk altında olduÄŸunu belirtti. Halen muhalifler tarafından kontrol edilen birçok köyün tehdit altında olduÄŸuna dikkat çeken komutan Orli, “Åžu an tüm çatışmalar Keseb ile Bayırbucak arasındaki stratejik öneme sahip KızıldaÄŸ çevresinde devam ediyor. Åžayet Durin’den sonra KızıldaÄŸ da rejim tarafından kontrol edilecek olursa tehlikenin boyutu çok daha büyüyecektir” dedi.

Şİİ MİLİSLER DESTEKLİYOR

Esed ordusuna baÄŸlı birliklerin ilerleyiÅŸinin sürmesi durumunda birçok köyün boÅŸaltılarak Türkiye’ye geçiÅŸlerin artacağına dikkat çeken Türkmen komutan “Vargücümüzle direnmeye çalışıyoruz ancak ağır silahlarla ve birçok noktadan aynı anda saldırıyorlar. Bölgeye Åžii gruplardan büyük destek getirildi, ÅŸu an çatışmalar tüm ÅŸiddetiyle sürmekte” dedi.

Esed'in yeni yöntemi: Yanık toprak

Suriyeli muhalifler, Dera’da da büyük kayıplar veriyor. Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), son zamanlarda Dera’daki kayıplarının, “Esed rejim güçlerinin uyguladığı ‘yanık toprak politikası’ ve saldırılarda Ä°ran askeri taktiklerinin kullanılması”ndan kaynaklandığını bildirdi. Ülkenin güneyinde Özgür Suriye Ordusu’na ait birlikleri çatısı altında toplayan El-Cephe el-Cenubiyye sözcüsü Ä°sam er-Reyyis, rejim güçlerinin kullandığı yeni taktiklerden “yanık toprak politikası” hakkında ÅŸunları ifade etti: “Bu taktik çerçevesinde kara güçleri, saldırıdan iki gün önce hazırlık mahiyetinde hedef alınan bölgeye yüzlerce roket ve varil bombası atıyor. Böylece muhaliflerin, arkadaÅŸlarına yardım ulaÅŸtırması engelleniyor. Bu durumda silahlı muhalifler bölgeden geri çekilmek zorunda kalıyor.”

Dört yıllık yıkımın fotoÄŸrafı

Suriye’de Mart 2011’de baÅŸlayan ve tüm ÅŸiddetiyle devam eden savaÅŸta en büyük hasarı, “hayalet kent”e dönen Halep’te görmek mümkün. Film sahnelerini aratmayan görüntülerde yerle bir olmuÅŸ binalar ile Seyfül Devle semtinde muhaliflerin kum torbalarıyla kurduÄŸu bariyerler dikkat çekiyor.

BM’den klor gazı yasağı

BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Suriye’de klor gazının kullanımını yasaklayan tasarıyı onayladı. Esed rejimine desteÄŸiyle bilinen Rusya da tasarıya “evet” diyen ülkeler arasında yer alırken, 15 üyeli konseyde yalnızca Venezuela çekimser kaldı. Karar hem rejim hem de muhalif güçler için baÄŸlayıcı olacak. Rejimin kullandığı klor gazı gibi herhangi kimyasal silah kullanımını en sert bir ÅŸekilde kınayan tasarı, Suriye’ye uluslararası yaptırımlar uygulanmasına ve askeri güç kullanmasına kapı açan BM Åžartı’nın 7. bölümü altında kabul edildi.

YÜZLERCE YARALI

KSYÖ’nün daha önce hazırladığı raporda, Suriye’de muhaliflerin kontrolündeki üç köye 350 ila 500 kiÅŸinin etkilendiÄŸi bir klorin gazlı saldırı gerçekleÅŸtirildiÄŸi ve saldırıda 13 kiÅŸinin öldüÄŸü bildirilmiÅŸti. 21 AÄŸustos 2013 tarihinde de baÅŸkent Åžam’ın DoÄŸu Guta bölgesinde zehirli gaz saldırısı düzenlenmiÅŸ ve bin 400’den fazla kiÅŸi katledilmiÅŸti.