BilindiÄŸi gibi Ä°slâm devleti vatan, ırk vb. maddî deÄŸerler üzerine deÄŸil, manevî deÄŸerler ve özellikle din temeli üzerine kurulmuÅŸ bir devlettir. Din ise belli bir toprak parçasına veya topluma hapsedilemez; onun hedefi cihan hâkimiyetidir; nûru bütün insanlığı aydınlatacak, kula kulluk son bulacak, insanlar yalnızca Allah’a kulluk ederek eÅŸref-i mahlûkât (yaratıkların en ÅŸereflisi, en üstünü) olduklarını ispat edecek, iki cihan mutluluÄŸunun kapılarını açacaklardır. 
Savaşın (bu manada cihadın) gâyesi -hiç ÅŸüphe yok ki- bütün insanları zorla Müslüman etmek deÄŸildir; savaÅŸ, isteyenlerin Ä°slâm’a girmelerini, istemeyenlerin ise Ä°slâm’ın hâkimiyeti altında dünya nimetlerinden istifade ederek adâlet ve hürriyet içinde yaÅŸamalarını saÄŸlayacaktır. Ä°ÅŸte bu mânâda ve bütün insanlığa ÅŸâmil barış, refah ve mutluluk -baÅŸka türlü olmuyorsa- Müslümanların kılıçlarının gölgesi altında gerçekleÅŸecektir (bir çeÅŸit pax islâmica), hedef budur. 
Dâru’l-Ä°slâm (Müslümanın vatanı), Müslümanlar tarafından fethedilmiÅŸ olup Ä°slâm hukukuna göre yönetilen ülke demektir. Önce Ä°slâm ülkesi (dâru’l-Ä°slâm) olduktan sonra yeniden kâfirler tarafından zaptedilen veya sakinleri tarafından baÅŸka bir hukukla yönetilmeye baÅŸlanan ülkenin, “Ä°slâm ülkesi olma” özelliÄŸini kaybedip etmeyeceÄŸi ise müctehidler arasında tartışma konusu olmuÅŸtur. 
Ümmete ait bütün topraklar vatandır; vatanın birlik ve bütünlüÄŸü esastır. Ümmet bunu iç ve dış tehlikelere karşı korumakla yükümlüdür. Bu bütünlüÄŸün fiilen gerçekleÅŸemediÄŸi (ümmetin parça parça ülkeleri bulunduÄŸu) dönemlerde her parça (millet) kendi ülkesini vatan olarak bilir ve korur, ancak diÄŸer parçalarla bir ÅŸekilde bütünleÅŸerek, birleÅŸerek, birlikler oluÅŸturarak ümmet birliÄŸini gerçekleÅŸtirmeyi amaç edinir. Yabancıların ve yabancılaÅŸanların masa başında çizdikleri ve böylece ümmeti parçaladıkları sınırlar Müslümanları baÄŸlamaz.
Avrupa’da yaÅŸayan Türkiyeli Müslümanların birçoÄŸu bulunduÄŸu ülkenin vatandaÅŸlığına geçmiÅŸlerdir. Müslümanın, vatandaşı olduÄŸu bu ülkeler, daha önce Müslümanlar tarafından fethedilmiÅŸ veya Ä°slâm hukukunu kabûl etmiÅŸ olmadıklarına göre Ä°slâm ülkesi olamazlar. Bir Müslümanın “küfür ülkesi”nin vatandaşı olması, Ä°slâmî bir vatandaÅŸlık olmayıp, zarûret veya Müslümanın menfaati gereÄŸi yapılmış bir ikili anlaÅŸma olarak kabûl edilmelidir. Bundan sonra, Allah’ın bildiÄŸi -bizim bilemediÄŸimiz- bir zamana kadar Müslümanların, Ä°slâm hukukunun uygulanmadığı ülkelerde cemâatler olarak (toplu halde)  yaÅŸayacakları anlaşılmaktadır. Müslüman cemâatler, insan haklarına riâyet edilen ülkelerde din özgürlüÄŸünden azamî derecede istifade ederek kendi kimliklerini ve menfaatlerini korumak için çaba göstereceklerdir. Bu ülkelerin kanunlarının verdiÄŸi imkânlar ölçüsünde, dinlerini yaÅŸayacak, baÅŸkalarına tanıtacak ve hidâyetlerine sebep olmaya çalışacaklardır. 
Mesela Almanya bir gün Ä°slâm’ı kabûl ederse orası Ä°slâm ülkesi olur. 
Bütün dinlerin ve inançların kendi hayat tarzlarını serbestçe yaÅŸamalarına imkân veren bir düzen yerleÅŸirse, bu defa da, Medine’ye hicret edildiÄŸi zaman “Medine Vesikası” çerçevesinde oluÅŸturulan siyasî sisteme yakın bir sistem oluÅŸmuÅŸ bulunur. Bu takdirde de Müslüman olan ve olmayan gruplar, cemâatlar arasındaki iliÅŸkiye savaÅŸ iliÅŸkisi denemez, ülke de “savaÅŸ ülkesi (dâru’l-harb)” olmaz. Böyle bir düzende grupların üzerinde anlaÅŸtıkları hukuk kuralları genel, cemâatlerin hukuk kuralları da özel (kendilerine mahsus) olarak geçerli olur.
Buraya kadar anlatılanlardan pratik (güncel) bir cümle kurmak gerekirse:
Ya Ä°slam hukukuna göre yönetilen veya yabancıların iÅŸgali sonucu rejimi deÄŸiÅŸmiÅŸ olsa da Müslümanların mal ve can güvenliÄŸi içinde kısmen de olsa inançlarına göre yaÅŸama imkanlarını kaybetmedikleri bütün ülkelerin toprakları Müslümanların vatanıdır; oralara serbestçe girebilmeleri, yerleÅŸebilmeleri, eÄŸer yabancıların egemenliÄŸi veya Müslümanların zulüm görmeleri söz konusu ise onu izale etmek için çaba göstermeleri gerekir.
Evet yalnızca bir karış yarım yamalak ülke toprağı için deÄŸil, böylesine büyük bir vatan için dertlenen ve çabalayanlara selam olsun!