Güncel
Filistinliler için bir dakika sessizlik
Diriliş Postası'nın Filistinli yazarı Eymen Halid, gazetenin ilk sayısında Filistinlilerin büyük dertlerinden birisini anlattı. Türkiye halkının 'ensar' vasfı olduğunu söyleyen Halid'e göre Hükümet halka uyum sağlayabilse 'mesele' kalmayacak.
DiriliÅŸ Postası gazetesinin dünkü nüshası Filistinli yazar Eymen Halid tarafından yazılan oldukça ilginç bir mektuba yer verdi. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'a seslenen Halid, "EÄŸer bizim için hiçbir ÅŸey yapamazsanız en azından bir dakikalık sessizlik eylemi yapın. Belki Arap ülkeleri sesimizi duyar." dedi. DiriliÅŸ Postası'nda yayınlanan yazıyı Timetürk internet ortamına aktardı.
Ä°ÅžTE O YAZININ TAM METNÄ°:
Bu yazımı, Suriye'de kuÅŸatma altındaki Yermük Kampı'nda kalan bir arkadaşımdan gelen acı bir haber üzerine yazıyorum. Allah'a yemin ederek ÅŸu haberi paylaşıyor: Filistinli bir kadının evinde yiyecek hiçbir ÅŸey kalmadığından çocukları açlık sebebiyle uyuyamamış. Çaresiz kalan kadıncağız çocuklarını sopayla dövmüÅŸ, aÄŸlamaktan bitap düÅŸen yavrucaklar sızıp kalmışlar! Kendisi de yorganını başına çekip aÄŸlamaya baÅŸlamış.
"ÖMER BÄ°N HATTAB'IN HÄ°KAYESÄ°NÄ° HATIRLAMANIZI Ä°STÄ°RHAM EDERÄ°M"
Ben o arkadaşıma haber gönderip, Sayın CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'a bir mektup yazarak ÅŸöyle sesleneceÄŸimi söyledim:
Açlıktan uyuyamayan çocuklarını içinde taÅŸ kaynattığı tencereyle oyalamaya çalışan kadına sırtında un taşıyan Ömer bin Hattab'ın hikayesini hatırlamanızı istirham ediyorum.
"GERÇÄ° DERÄ°LERÄ°MÄ°Z DE PARA ETMÄ°YOR AMA..."
Kuzey Kutbu'nda avcıların fokları ölene kadar dövdüklerini biliyorum. Bunu yaparken onların bir hedefi var: Derisini zenginlere satmak. Bu maksatla savunmasız hayvanları vahÅŸice öldürüyorlar. Tek amaçları hayvan cildini yekpare ÅŸekilde sapasaÄŸlam ele geçirmek. Bu yüzden derinin yara almamasına büyük özen gösterirler. Bu olay, bir Filistinli olarak beni ÅŸöyle bir soru sormaya yöneltiyor: Derilerimiz zenginlerin iÅŸine yaramaya elveriÅŸli olmadığı halde dünya neden bize bu kadar dayak çekiyor? Hem de ölesiye... Bırakın da denize açılalım, gemilere dolulaşım. Bizi kendi akıbetimizle baÅŸ baÅŸa bırakın. Denizde boÄŸulursak, biliriz ki hayatta kalmayı denedik, umudumuzun peÅŸinden gittik. Åžayet Avrupa kıyılarına ulaÅŸabilirsek, en azından insani kanunların cari olduÄŸu bu ülkelerde yaÅŸama imkanı bulabiliriz, böylece çocuklarımızın yüzünde bir tebessüm görebiliriz.
Ne acıdır ki, Arap ve Ä°slam ülkeleri baÅŸta olmak üzere dünyanın büyük çoÄŸunluÄŸunda bu temel hak ve kanunlar mevcut deÄŸil!
"TÜRKÄ°YE HALKI YARDIM ELÄ°NÄ° UZATMAYI BÄ°R HALK KÜLTÜRÜ HALÄ°NE GETÄ°RMÄ°Åž"
Olur ya, belki bu mealde bir mektubu, insanlığın sorunlarını önemseyen Türkiye Hükümeti'ne ulaÅŸtırabilirim. Nitekim, sadece Türklere ve Müslümanlara deÄŸil, bütün bir insanlığa ayrım yapmadan hizmet etmeyi kendine ÅŸiar edinmiÅŸ bir hükümet görüyoruz. Bu kanaatim, Türkiye caddelerinde dolaşırken daha da pekiÅŸiyor. Yüzlerce, hatta binlerce dernek ve hayır kurumu, havaalanlarında, kuruluÅŸlarda, evlere varana kadar her yerde görebileceÄŸiniz bağış kutuları... Daima bilinçli, ayrım yapmadan baÅŸkalarına yardım elini uzatan bir halk kültürü oluÅŸmuÅŸ Türkiye'de. Başın dara düÅŸse, herhangi bir kapıyı çal ve yardım iste, kesinlikle mahcup olmazsın. Mutlaka sana yardım eden birilerini bulursun.
KuÅŸkusuz, Türkiye'nin bu yapısına Suriye meselesi karşısındaki tutumu sebebiyle vakıf oldum, aynen diÄŸer birçok ülkenin durumuna bu süreçte vakıf oluÅŸum gibi. Filistin meselesi baÄŸlamında ülkelerin siyasi tutumlarına da muttali oldum. Ne var ki, Suriye'de bir ömür geçiren Filistinliler sorunu karşısında Türkiye'nin tutumunda bir farklılık var. Sanki Suriyeli Filistinliler meselesi ayrı bir kategori gibi algılanıyor. Biz de diÄŸer bütün insanlar gibi insanız. Biz marjinal bir grup deÄŸiliz. Nüfusumuz 700 bine ulaÅŸtı. KomÅŸu ülkeler bir kısmımızın göç etmesine izin verdi, ama sonra kapılarını kapadı. Yitik bir nesil olduk, birbirimizden haberimiz yok. Yüzlerce aile çocuklarıyla ilgili durmadan hiçbir bilgi alamıyor. SavaÅŸ bizi darmadağın etti. Çadır arkadaÅŸları, deniz ve tekne arkadaÅŸları, çöl arkadaÅŸları, diaspora arkadaÅŸları olduk, dünyanın dört bir yanına dağıldık. Gözlerimiz bize merhamet edecek birilerini arıyor. Bize uzanacak bir yardım ve ÅŸefkat eli bekliyoruz.
Ben, ailemle birlikte, berbat bir yolculuktan sonra Türkiye'ye gelebildim. Yol boyunca varil bombalarının parçaladığı bedenler gördük. Türkiye'ye ulaÅŸtığımızda, herkesin bizi kucaklamaya ve bize bir ÅŸeyler takdim etmeye istekli olduÄŸunu gördük. Buradaki insanlar bir baÅŸka. Onlarla karşılaÅŸtığımda Medine-i Münevvere halkını hatırladım. Resulullah (s) ve ashabını ne büyük bir coÅŸkuyla karşılamışlardı... Kur'an'ın onlar hakkında inen ÅŸu ayetini hatırlardım.
"... Bir de, onlar (gelmeden) önce kendilerine yurdu hazırlayan ve imanı (yerleÅŸtiren ) kimselere... Onlar kendilerine sığınan muhacirleri severler, diÄŸerlerine verilenlerden dolayı içlerinde bir hasislik duymazlar; dahası kendileri çok muhtaç halde bulunsalar da, baÅŸkalarını kendilerine tercih ederler..." ( HaÅŸr, 59 / 9 )
Bu ayet-i kerimede büyük manalar saklıdır. Mesela, muhacirleri sevenlerle onlara yardım edenler arasında fark olduÄŸunu anlıyoruz ayetten. Tam bu noktada, Türkiye Hükümeti'ne ÅŸu çaÄŸrıyı yapmak istiyorum: Ä°ÅŸte böyle ensar ruhlu bir halkınız var. Ben sizden, halkınızın bize davrandığı gibi davranmanızı istiyorum.
"PASAPORTUMUZ OLMADIÄžI Ä°ÇÄ°N..."
Filistinliler Avrupa'ya ulaÅŸtıklarında pasaport alabiliyorlar. Filistinlinin hayatı neden adına pasaport denilen bir belgeye baÄŸlı olsun? Vallahi yorulduk. Bütün bir hayatımızı pasaport denen bir belgeyi elde edebilmek için harcıyoruz. Ben de Türkiye'ye, diÄŸer 2 milyon Suriyeli gibi Suriye'de geldim. Ancak Türkiye'de mer'i mevzuat benim sıkıntımı arttırıyor. Suriye'de doÄŸan ve orada eÄŸitim gören, ama üniversite eÄŸitimlerini yarıda bırakarak ülkeyi terk etmek zorunda kalan çocuklarım, Türkiye'de yüksek öÄŸrenimlerini tamamlama imkanı bulamıyor. Çünkü onlar Filistinli! Türkiye mevzuatı, Suriye pasaportu olmayan Suriyeli Filistinlilere, diÄŸer Suriyelilere tanınan eÄŸitim imkanlarından yararlanma fırsatı vermiyor.
Sayın CumhurbaÅŸkanı, Allah'a yemin olsun ki biz de yorulduk, evlatlarımız da çok yoruldu. Filistin meselesinin hassasiyetini biliyoruz. Ancak, Suriyeli Filistinliler olarak sorunlarımız var ve muhatap bulamıyoruz. Åžu an Türkiye'de yaşıyoruz. Çocuklarımızın yüzünü güldürecek, daha bir iyi bir gelecek için eÄŸitim almalarını saÄŸlayacak, yüksek öÄŸrenimlerini diÄŸer Suriyeliler gibi Türkiye'de rahatça tamamlayabilmelerine imkan verecek bir düzenleme yaptırarak bize bir lütufta bulunamaz mısınız?
Pasaport yüzünden babamı 20 yıldır görmedim. 33 yıldır hiç görmediÄŸim kardeÅŸlerim var. Sebep: Pasaportum yok! Benim gibi 100 binden fazla Filistinlinin pasaportu yok. Bir zamanlar Yemen'den pasaport alabilenlerimiz olmuÅŸtu. Ama üzerine "Filistinlilere mahsus" ibaresi yazıldığı için hiçbir devlet bunu geçerli kabul etmedi.
"BEN DE ÇOCUÄžUMU KAÇAKLARLA BÄ°RLÄ°KTE BÄ°R TEKNEYE MÄ° BÄ°NDÄ°RMELÄ°YÄ°M?"
Sayın CumhurbaÅŸkanı; 7 yaşında bir kızım var. Onu kaçaklarla birlikte bir tekneye bindirip Avrupa'ya mı göndereyim? Onlardan mı merhamet dileneyim? Yoksa, acılarımızı duyunca hüzünlenen halkınız gibi hükümetiniz de bizim meselemize eÄŸilecek mi?
Siyasi iliÅŸkiler gereÄŸi herhangi bir ÅŸey yapamayacaksanız, hiç olmazsa hükümetinizden Filistinliler için bir dakikalık sessizlik eylemi yapmasını talep ediyorum. Kim bilir, belki böylece Arap ülkeleri baÅŸta olmak üzere dünya, çektiÄŸimiz eziyetin büyüklüÄŸünü anlar da denizlerde ölmemize artık bir dur der.
Henüz yorum yapılmamış.