Kılıçdaroğlu'dan Kabil'deki saldırıya tepki

CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu, Kabil'de Türk askerlerinin bulunduÄŸu araca bombalı saldırıya iliÅŸkin, "Bunun arkasında neler var, hangi güçler var onu takip ediyoruz" dedi.

KılıçdaroÄŸlu, Yenimahalle Belediye BaÅŸkanı Fethi YaÅŸar ile ilçede esnaf ziyaretinde bulundu. 

Esnafın sorunlarını dinleyen ve çözüm önerilerini aktaran KılıçdaroÄŸlu, 2009'da 24 saatte 363 kiÅŸiyi tıraÅŸ ederek Guinness Rekorlar Kitabı'na girdiÄŸi belirtilen berber Ercan Buyruk'un yeni açtığı salonda tıraÅŸ oldu.

Bir kahvehanede basın mensuplarına açıklamada bulunan KılıçdaroÄŸlu, Afganistan'ın baÅŸkenti Kabil'de Türk askerlerinin bulunduÄŸu araca düzenlenen bombalı saldırıyı deÄŸerlendirdi. Henüz ellerinde net bilgiler bulunmadığını ifade eden KılıçdaroÄŸlu, saldırıyı asla doÄŸru bulmadıklarını söyledi. KılıçdaroÄŸlu, "Bunun arkasında neler var, hangi güçler var onu takip ediyoruz" diye konuÅŸtu.  

KılıçdaroÄŸlu, Türkiye'nin izlediÄŸi dış politikanın çöktüÄŸünü öne sürerek, ÅŸöyle devam etti:

"Bu dış politika Türkiye'yi dünyada yalnızlaÅŸtırdı. EÄŸer bir ülkenin CumhurbaÅŸkanı, BaÅŸbakanı, Batı'da televizyonlarda, gazetelerde alay konusu oluyorsa bundan ulus olarak bizim onurumuz rencide oluyor. Dış politikanın bizi getirdiÄŸi nokta, dünyada yalnızlaÅŸmak olarak ortaya çıktı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez Türkiye dünyadan bu boyutta dışlanıyor. Gönül isterdi ki Türkiye, gerçekten de bulunduÄŸu coÄŸrafyanın gereÄŸi olarak, bölgesinde lider olabilsin, sözü dinlenen bir ülke olsun, siyasetçiler konuÅŸtuÄŸu zaman AB'den, ABD'den, OrtadoÄŸu'dan, Kafkaslar'dan herkes dinlesin, 'Acaba ne oluyor, neler söyleniyor' diye ama bütün bunların hepsini maalesef unuttuk. GeldiÄŸimiz nokta, dış politika açısından son derece dramatik bir nokta. Ne Suriye'de, ne Irak'ta, ne Mısır'da, ne Ä°srail'de, ne Ä°ran'da ne de AB'de bizimle ilgili güzel ÅŸeyler söylenmiyor. Baskının, ÅŸiddetin arttığı, devlet otoritesinin baskıcı bir hale geldiÄŸi süreci yaşıyoruz."

Sadece vatandaÅŸların deÄŸil Parlamento'da milletvekillerinin de aynı baskıyı yaÅŸadığını iddia eden KılıçdaroÄŸlu, "Medya da aynı baskıyı yaşıyor. Bakın bugün bir gazetemizde, devletin gönderdiÄŸi bir müfettiÅŸin yazı iÅŸlerine nasıl baktığını hep beraber gördük. Bizim tarihimizde böyle bir ÅŸey yoktu. Medyayı biz özgür biliriz, özgür olması lazım. EÄŸer bir ülkede medya özgür deÄŸilse o ülkedeki halk da özgür deÄŸildir" dedi.

KılıçdaroÄŸlu, doÄŸru haber yapılmasının, hükümeti rahatsız ettiÄŸini öne sürerek, "YandaÅŸ medyadan beslenen bir iktidar var, bütün dünyası yandaÅŸ medya ile sınırlı dolayısıyla kendisini farklı bir yerde konumlandırıyor, bu da Türkiye'nin, Batı'da itibar kaybetmesine yol açıyor" ifadesini kullandı. 

"GEREKEN NEYSE ONU YAPSIN"

Bir gazetecinin, "Åžah Fırat Operasyonu ile ilgili CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'dan bir açıklama geldi. PYD ile iÅŸbirliÄŸi iddialarının gerçeÄŸi yansıtmadığını söyledi. Siz nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz" sorusu üzerine de KılıçdaroÄŸlu, "Çök özür dilerim ama halkın sözünü kullanmak zorundayım. Yani bir cumhurbaÅŸkanı her ÅŸeye maydanoz olmaz. Kusura bakmasın her ÅŸeye maydanoz oluyor. CumhurbaÅŸkanıysa, bulunduÄŸu koltuk neyi gerektiriyorsa onu yapsın" deÄŸerlendirmesinde bulundu.

ErdoÄŸan'ın Hükümeti savunduÄŸunu belirten KılıçdaroÄŸlu, "Oradan kaçtılar mı, kaçmadılar mı? Kaçtılar. Vatan toprağını terk ettiler mi, etmediler mi? Ettiler. Süleyman Åžah Türbesi'ni imha ettiler mi? Ettiler. Nereden geçtiler oraya Kobani'den gittiler. Dün gazetelerde fotoÄŸraflar vardı, nasıl gittiklerini hepimiz gözümüzle gördük. BaÅŸbakan ayrı telden, CumhurbaÅŸkanı ayrı telden çalıyor. Kim doÄŸruyu söylüyor? CumhurbaÅŸkanı ise bulunduÄŸu koltuÄŸun hakkını versin, onun gereÄŸini yapsın" diye konuÅŸtu.  

KılıçdaroÄŸlu, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ı muhatap almaktan ve eleÅŸtirmekten üzüntü duyduÄŸunu ifade ederek, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü: 

"Bir cumhurbaÅŸkanı az konuÅŸur, öz konuÅŸur, hala bunu kavramış deÄŸil. Ä°lla her gün konuÅŸacak. Alsın aynayı karşısına, otursun sabahtan akÅŸama kadar konuÅŸsun. Böylece kendi egosunu tatmin etmiÅŸ olur. Hükümeti bıraksın, Merkez Bankası karar alıyor, bu ülkenin BaÅŸbakanı var, konuÅŸacaksa BaÅŸbakan konuÅŸur. Bu ülkenin Merkez Bankasından sorumlu bakanı var, konuÅŸursa o konuÅŸur, sana ne. Sen icra organının başındaki kiÅŸi deÄŸilsin ki sen CumhurbaÅŸkanısın, Oturacaksın orada 77 milyon yurttaşı kucaklayacaksın sen.

Kalkıyorsun hırsızlıkların merkezi olmuÅŸ bir vakfa gidiyorsun açılış yapıyorsun. RüÅŸvetin merkezi deÄŸil mi orası? Merkezi. Devletten ihale alanlar, ihalenin bedelini götürüp TÜRGEV'e yatırıyorlar. Bunu bilmeyen mi var. Kalkıyorsun CumhurbaÅŸkanı olarak, çok özür dilerim ama, utanmadan gidiyorsun orada yurdu hizmete açıyorsun. Böyle rezalet olur mu? Yetti artık bu kadar rezalet. Bu ülke bu kadar rezaleti kaldırmıyor artık. Hırsızlık nerelere ulaÅŸtı artık."

DENÄ°Z FENERÄ° DAVASI

Deniz Feneri e.V. baÄŸlantılı davada beraat kararı verildiÄŸini belirten KılıçdaroÄŸlu, bu kararın verileceÄŸini önceden bildiklerini söyledi. KılıçdaroÄŸlu, ÅŸöyle konuÅŸtu:

"Adı yolsuzluÄŸa bulaÅŸmış insanı kendi özel uçağına alıyorsun. O özel uçak sana devletin vergileriyle alınan uçaktır. Sen oraya yolsuzluk yapanları bindiremezsin. Bu ülkeye yazık günahtır. Bu ülkede tüyü bitmemiÅŸ yetimin hakkı senin için kullanıldı, sarayında oturuyorsun. Elektrik masrafını bu ülkenin iÅŸçisi, köylüsü, memuru ödüyor. Hala bunun hakkını vermiyorsun. Kalkıyorsun sabah, öÄŸle, akÅŸam gece konuÅŸuyorsun. Yeter yav, yeter artık. Bülent Arınç boÅŸuna söylemiyor 'Bu ülkenin yarısı bize düÅŸman gözüyle bakıyor' diye. Onun yüzünden, bırakın bu ülkeye biraz huzur gelsin. Otur oturduÄŸun yerde adam gibi otur. Böyle rezalet mi olur?"

KılıçdaroÄŸlu, bir esnafın, "baÅŸkanlık sistemi ile ilgili sıkıntı duyduklarını" söylemesi üzerine, CHP'nin Parlamento'da olduÄŸu sürece bu ülkeye baÅŸkanlık sisteminin gelemeyeceÄŸini, demokrasi mücadelesini sürdüreceklerini söyledi.  

Öte yandan KılıçdaroÄŸlu, Yenimahalle Ragıp Tüzün caddesindeki esnafla bir pastanede kahvaltı yaptı, sohbet etti.