Güncel
Ülker işçileri 122 gündür direnişte
Sendika değiştirdikleri gerekçesiyle işten atıldıklarını söyleyen Ülker işçileri 122 gündür İstanbul Topkapı'daki fabrikanın önünde eylem yapıyor. Yeterli desteği görememekten şikâyet eden işçiler, "Muhafazakârız ama desteği solculardan görüyoruz" diyor. Hukuki süreç başlatan işçilerin açtığı işe geri dönüş davasının ilk duruşması 11 Mart'ta.
Derme çatma küçük bir çadır. Dışarıda hava soÄŸuk, hafiften yaÄŸmur yağıyor. Isınmak için çadırda soba yakıyorlar. Kenarlara kerestelerden oturaklar yapmışlar. Sobanın üzerinde çay var. Kenardaki masalarda ise zeytin, ekmek. Sendika deÄŸiÅŸtirdikleri gerekçesiyle iÅŸten atıldıklarını söyleyen yedi Ülker iÅŸçisi 122 gündür iÅŸe dönmek için mücadele ediyor.
Murat Topal 40 yaşında. Ülker'de 12 yılı geride bırakmış. En temel ÅŸikayetlerinin başında fazla mesainin geldiÄŸini söylüyor:
“Mesaiye kalıyorduk ama mesai zorunlu zaten. Hem onlar zorunlu tutuyor hem de 12 yıllık iÅŸçi olmamıza raÄŸmen asgari ücret veriyorlar. Yeni giren iÅŸçi ile maaÅŸ farkımız en fazla 100 lira. Biz de geçimimizi saÄŸlamak için mesaiye kalıyorduk. Bizim içeride en çok tepki gösterdiÄŸimiz ÅŸeylerden biri de buydu. “
“Zorunlu mesaiye kalıyoruz”
Haftada altı gün 12 saat çalıştığını söyleyen Murat Topal, normalde üç vardiya sistemi ile çalışılması gerekirken firmanın mesaiyi zorunlu hale getirdiÄŸini ifade ediyor. Mesaili çalışınca ellerine geçen paranın ise bin 700 olduÄŸunu söylüyor. Topal'ın söylediÄŸine göre çalışma günlerine pazar ve dini bayramlar da dahil.
“Aşırı bir mesai ve içerideki ağır çalışma koÅŸullarından dolayı insanlar artık meslek hastalığına tutulmaya baÅŸlıyordu. Ä°çeride 600-700 iÅŸçi meslek hastalığına yakalanmış durumda. Ama hasta olanlara da mobbing uyguluyorlar. Ameliyat olmuÅŸ birine uygun iÅŸ vermiyorlar.”
Çadırda yaktıkları sobaya arada odun atarak ısınmaya çalışan Murat Topal bütün bu ÅŸikâyetlerini yıllardır üyesi oldukları sendika Hak-Ä°ÅŸ’e baÄŸlı Öz Gıda Ä°ÅŸ’e bildirdikleri halde sorunlarına çözüm bulunmadığını söylüyor. Bunun üzerine 100-150 iÅŸçi arkadaÅŸları ile baÅŸka bir sendika arayışına girdiklerini anlatıyor. DÄ°SK'e baÄŸlı Gıda Ä°ÅŸ'le anlaÅŸtıklarını ancak diÄŸer iÅŸçi arkadaÅŸlarının iÅŸlerini kaybetme korkusu ile kendilerine katılmadığını söylüyor:
“Kiminin kredisi, borcu var, kimi kirada. ÇoÄŸu arkadaşımız cesaret edemedi baÅŸka sendikaya geçmeye. 100-150 kiÅŸiyi örgütleyebildik. Biz ilk 10 kiÅŸilik grup olarak ilk adımı atınca iÅŸten atıldık. Bunun üzerine diÄŸer arkadaÅŸlarımız da iÅŸlerini kaybetme korkusu ile geri çekildiler. DiÄŸer arkadaÅŸlarımız da çeÅŸitli gerekçelerle direniÅŸi bıraktılar. Biz ÅŸimdi 27 Ekim'den bu yana direniÅŸe devam ediyoruz."
"SaÄŸcı muhafazakarız ama bize destek verenler solcu ve komünistler”
Murat Topal ve arkadaÅŸları iÅŸten çıkartılırken insan kaynaklarının kendilerini iÅŸten çıkarmak için gerekçe olarak iÅŸ kanununda geçen 25/2. Maddeyi gösterdiÄŸini söylüyor. Kendilerine en çok bunun ağır geldiÄŸini ifade eden Topal “bu madde emre itaatsizlik, verimsiz çalışma, ahlaksızlık yapma gibi gerekçeleri içeriyor. Bu bize atılmış bir iftiradır. Ä°çimizde verimlilik ödülü alan arkadaÅŸlar var. Bu madde yüzünden iÅŸsizlik maaşı almamız da engellenmiÅŸ oluyor. Åžimdi iÅŸsizlik maaşı da alamıyorum” diyor. Ülker yönetim kurulu üyesi Murat Ülker ile görüÅŸtüklerini ancak bir sonuç alamadıklarını ifade ediyor.
Murat Topal, Ülker'de çalışan iÅŸçilerin çoÄŸunlukla muhafazakar, saÄŸcı kesimden olduÄŸunu ancak bu direniÅŸ sürecinde kendilerine hep sol kesimin destek olduÄŸunu belirtiyor. Ä°ÅŸçiler medyada kendilerine yeterince yer verilmediÄŸinden ÅŸikayet ediyorlar. Bunun nedeni olarak da Ülker'in büyük bir reklamveren olmasını gösteriyorlar.
'Biz saÄŸcı insanlarız. Ancak bu direniÅŸ sürecinde bize destek olanlar solcu komünist dediÄŸimiz insanlar. Fabrikada iÅŸveren de iÅŸçilere "bakın onlar komünistlerle bir oldu' gibi yaftalamalarla arkadaÅŸlarımızı bizden uzaklaÅŸtırıyorlar."
Ülker fabrikalarında 15 yıldır iÅŸçi olarak çalışan Mustafa Çakar bel ve boyun fıtığı olduÄŸu için bir süre rapor aldığını söylüyor. Ancak iÅŸ yerine gelince kendisine mobbing uygulandığını ifade ediyor. Kendisine tazminatı al iÅŸten çık teklifi yapıldığını anlatan Çakar, 20-50 kiloluk çuvallar taşıdığı için bu hastalığa yakalandığını belirtiyor.
“Rapor aldıktan sonra psikolojimiz bozuldu. Bel ve boyun fıtığımız olduÄŸu için bize daha rahat iÅŸ vermesi lazım. Ama rahat iÅŸ verince bu sefer mobbing uyguladılar. Ä°ÅŸimi yaptığım halde baskı yaptılar. Bu sefer Bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde tedavi görmeye baÅŸladım. Bir yıldır tedavi görüyorum.“
“Ağır iÅŸ yükü nedeniyle yüzde 48 iÅŸitme kaybım var”
Özcan KeleÅŸ de beÅŸ senedir Ülker’de çalışıyor. 30 yaşındaki KeleÅŸ, ağır iÅŸ yükü nedeniyle iÅŸitme kaybınauÄŸradığını iki kez ameliyat olduÄŸunu ifade ediyor.
“Makine operatörüydüm son bir senedir. Sol kulağımda yüzde 48 iÅŸitme kaybım var. Buraya gelince oldu. Ameliyat olduktan sonra bir ay bana görev yazmadılar. Mobbing uyguladılar. Sonra sakal bıraktığım için sakalını kes diye baskı yaptılar. Ben gerekli hijyenik önlemleri alıp maske taktığım halde baskı yaptılar. Sonra bana mesaiyi yasakladılar tek vardiyada da geçinemediÄŸin için zorlandım. “
122 gündür Topkapı’daki fabrikanın önünde kurdukları çadırda çalışma arkadaÅŸlarına çaÄŸrı yaptıklarını ve direndiklerini söyleyen Ülker iÅŸçileri sosyal medyadan ve change.org üzerinden imza kampanyaları düzenliyorlar. Hukuki mücadele de baÅŸlatan Ülker iÅŸçileri ÅŸimdi açtıkları iÅŸe geri dönüÅŸ davasının 11 Mart’taki duruÅŸmasını bekliyorlar.
Ülker iÅŸçilerinin bu eylemi ile ilgili iÅŸverenden de görüÅŸ almak istedik. Ancak Ülker yöneticilerinden herhangi bir geri dönüÅŸ alamadık.
ALJAZEER HABER
MUHABÄ°R:
Sümeyye Ertekin
Henüz yorum yapılmamış.